Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, borç para vermek, hakaret ve yaralama eylemlerine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    ifadeleri ile kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek uğradığı manevi zararın davalılara ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davacının kendisinin de avukatı olduğu halde site yönetimi adına hakkında icra takibi başlatması nedeni ile aralarında vekalet ilişkisi devam eden davacının yürüttüğü icra takibi nedeni ile güven ilişkisinin sarsılmasına dayalı olarak davacıya yönelik eleştiri amaçlı elektronik posta gönderdiğini, herhangi bir hakaret kastı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkeme,davalının dava konusu edilen e-mail ile eleştiri sınırını aştığı, küçük düşürücü sözler kullanarak davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının, davalının site yöneticisi olduğu ......

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "olay tarihi olan 16/07/2017 tarihinde davalının, davacı hakkında sinkaf ve tehdit içerir mesajlar attığı, davalının eylemleri nedeni ile Akçaabat 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/19 Esas ve 2019/281 Karar sayılı dosyasında davalının hakaret suçunu işlediği, davalı hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı verildiği anlaşılmıştır. Davacının açmış bulunduğu dava TBK md. 56 maddesine göre haksız fiil nedeni ile açılmış bulunan tazminat davası olup, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine hakaret edip aşağıladığı, sevgi ve saygı göstermediği, ortak yaşamı annesine bakmak için terk ettiği, daha sonra ortak konuta dönmediği, iş arkadaşlarının eşleri ile yaşadığı ilişkileri istememesine rağmen eşine anlattığı, bu davranışları ile ağır kusurlu olduğu, kadının ise eşine sevgi ve saygı göstermediği, eşinin ailesini istemediği ve onlara kötü davrandığı, bu davranışları ile az kusurlu olduğu, kusuru daha ağır ya da da eşit olmayan, boşanmakla eşinin maddî desteğini yitirecek olan ve bu olaylar nedeni ile kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile erkek vekilinin istinaf başvurusunun kusurlu vakıaya yönelik olarak kısmen kabulüne, sair yönlerden ise esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun ise; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarları yönünden kabulü...

        Taraf ve tanık beyanları ile tüm deliller hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; davalının davaya konu hakaret niteliğindeki fiilleri işlediğinin tanık beyanları ile anlaşıldığı; mahkemece her ne kadar yazılı gerekçe ile lehteki tanık beyanlarına itibar edilmemiş ise de, davacının lehinde ifade veren tanıkların beyanlarına itibar edilmemesini gerektiren somut, inandırıcı sebep ve gerekçelerin de iddia ve ispat edilmemiş bulunması, bu tanıkların hakaret içerikli ifadelerin söylenildiği dönemde taraflarla aynı iş ortamını paylaştıkları sabit olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, davacının buna yönelik istinafı yerindedir. Manevi tazminat miktarına gelince; Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için BK 49 (TBK’nun 58) maddesindeki koşulların oluşması gerekir....

        Davalı işveren davacının iş akdinin işveren vekili ... ile tartıştığı, küfür ettiği ve makas fırlattığı için haklı nedenle feshettiklerini savunmuştur. Mahkemece gerekçede belirtildiği üzere davacının iş akdini kendisinin haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı işyerinde çalışan işçilerin 56 gün ücretsiz izin kullandıkları, ücretsiz izin süresince sigorta bildirimlerinin yapılmadığı, davacının ücretsiz izin sonrasında gelip, 3 gün daha çalıştığı, 13.07.2006 günü işyeri muhasebecisi ile ücretsiz izin döneminde sigortasının yatırmaması nedeni ile tartıştığı, muhasebecinin çalışılmayan günler için sigorta pirimi yatırılmaz demesi üzerine muhasebeciye “ şerefsiz” diyerek hakaret ettiği, bu hakaret üzerine muhasebecinin elindeki fincanı davacıya fırlattığı, davacının da elindeki makas ile muhasebeciye saldırdığı sabit olup, bu olaylar Mahkemenin de kabulündedir....

          Mahkemece, davalıların birlikte kusurları ile davacının kişilik haklarının zarara uğramasına neden oldukları anlaşılmakla 2.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalı ... ve bayisi olan diğer davalının davacının kimlik fotokopisini kullanarak başvuran kimliği belirsiz kişiye, fotokopi belgedeki davacıya ait fotoğraf ile başvuran kişinin aynı kişiler olup olmadığı karşılaştırılmadan, anne kızlık soy ismi de kontrol edilmeden hat satılarak kullanıma açılmasından dolayı kusurlu oldukları anlaşılmıştır. Söz konusu hattın tehdit ve hakaret suçunda kullanılmış bulunması nedeni ile hattın sahibi gözüken davacı, atılı suçlardan mahkum olmuştur. Sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını kanıtlamış ise de hükmün açıklanması geri bırakıldığından kesin bir hüküm niteliğinde olmadığı gerekçesi ile yargılamanın iadesi istemi de reddedilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/02/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından; tarafların aynı işyerinde çalıştıkları sırada, işyerinde 22/10/2008 tarihinde yapılan toplantıda işyeri sendika temsilcisi olan davacı ve dava dışı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, hakaret nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir....

                Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/238 E. ve 2019/351 sayılı Kararı ile hakaret suçundan 1740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini ve hakkında verilen bu hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını, Turhal 2....

                UYAP Entegrasyonu