Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde şikayet eden alacaklı ve karşı taraf 3. kişi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Şikâyet eden (alacaklı) vekili, ... Müdürlüğü’nün 2012/2882 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, ... ... Müdürlüğü’nün sayılı Talimat dosyasında 15.03.2012 günlü haczin İİK’nun 99. maddesi uyarınca yapıldığını, üçüncü kişinin istihkak iddiasının yerinde olmadığını, borçlu ile imzalanan taşeron sözleşmesi gereğince mahcuzların borçluya ait olduğunu, faturaların borcun doğumundan sonra düzenlendiğini, haczin İİK’nun 99. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına yönelik ... Müdürlüğü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek şikâyetin kabulü ile haczin İİK’nun 96, 97. maddeleri gereğince yapılmış sayılmasına ... verilmesini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada alacaklının haczin İİK’nın 96-97 inci maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet ile birleşen davada alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK’nın 96, 97 ve 99. maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup üçüncü kişinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Alanya 3.İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasından, 17.07.2012 tarihinde davacıya ait işyerindeki malların haczedildiğini, haczin İİK'nun 99.maddesine göre yapılması gerektiği ve ayrıca ödeme emirinin usulsüz tebliğ edildiğinden iptali istemi ile şikayet davası açmıştır. Mahkemece, davacı 3.kişinin ödeme emrinin iptali isteminde aktif dava ehiliyeti olmadığı haczin ise borçlu adresinde yapıldığı ve mahalde borçluya ait belgelerin bulunduğundan İİK'nun 96/97 uygulamasında yanlışlık bulunmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dairesi'nin sehven yazdığı yazıdan kaynaklansa bile talebin miktarın arttırılmasına ilişkin olduğu, mahkemenin görevi dahilinde bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın görevsizliğine karar verilmiştir. Kararı asıl ve birleşen dosyalarda şikayetçi vekilleri temiz etmiştir. ...-Asıl dosyada şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yönünden; a)Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 142/.... maddesi hükmüne göre, "cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin ... edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir....
İcra Müdürlüğü'nün 1998/6757 Esas sayılı dosyasına ayrılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Asıl dosyada şikayet olunan ... vekili, taşınmaz üzerine konulan haczin düşmediğini, süresinde satış avansının yatırıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Asıl dosyada şikayet olunan ..., şikayete cevap vermemiştir. Birleşen dosyada şikayetçi vekili, ... 11....
Uyuşmazlık, İİK’nun 97/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nün İcra Mahkemesi'nden takibin taliki ya da devamı konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. Üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasına, alacaklı tarafın itiraz etmesi üzerine takibi yapan İcra Müdürlüğü’nce icra dosyası takibin devamı veya ertelenmesi konusunda karar verilebilmesi için hemen bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine gönderilir. İcra Mahkemesince, dosyada ki mevcut duruma göre İcra Müdürlüğünün İİK 97. maddesi uyarınca, prosedürün işletilmesi talebinin reddi ile, İİK 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle dosyayı İcra Müdürlüğüne gönderilmesine dair karar verilmesi mümkündür....
DAVA Şikayetçi/alacaklı vekili şikayet dilekçesinde özetle; dava dışı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında 07.10.2020 tarihinde borçlunun '... ... 1. Cadde No:27 .../...' adresinde borçluya ait menkullerin haciz ve muhafazası için hacze gidildiğini, haciz esnasında ... ... Fabrikası Sanayi A.Ş. lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu, anılan haciz hakkında icra memuru tarafından yanlış ve eksik inceleme yapılarak İİK 96 ve 97/a ya göre karar verilmesi gerekirken 08.10.2020 tarihinde haczin İİK 99 maddesine göre yapılmasına ve taraflarına istihkak davası açmak üzere süre verildiğini, tarafların farklı icra dosyalarından yapılan önceki tarihli hacizler ve anılan hacizlere dair yargı emsal yargı kararları olduğu, dolayısı ile icra müdürlüğünün 08.10.2020 tarihli işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, anılan memur işleminin kaldırılmasını ve şikayet konusu hacze İİK 97. madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
A.Ş'ye ait olduğunu iddia ederek istihkak iddiasında bulunduğunu, icra müdürlüğünce İİK 97'ye göre takibin devamı yönünde karar verilmesi gerekirken İİK 99 maddeye göre karar verildiğini, haczin tatbik edildiği adreste daha önce de haciz yapıldığını, açılan istihkak iddiasın sonucunda takibin devamı kararı verildiğini, istinaf aşamasından geçerek kesinleştiğini, mevcut adreste haciz yapmalarına engel bir durum olmadığını, yetkisiz çalışan tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerektiğini, haciz işleminin gerçekleştiği adreste bulunan şirketin yetkili ile dosyanın borçlusu arasında akrabalık ilişkisi olduğunu, aynı iş kolunda faaliyet gösterdiklerini, 3.kişi şirketin borcun doğumundan sonra kurulduğunu beyanla, şikayetlerinin kabulü ile icra müdürlüğünün İİK 99'a göre verdiği kararın kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini istemiştir....
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda, ilk derece mahkemesi tarafından taraflar arasındaki uyuşmazlık borçlunun iş yerinde haczedilen menkuller için İİK'nun 97. ve 99. maddelerinden hangisinin uygulanması gerektiğine yönelik olduğu belirtilmiş ise de davacı tarafın talebin muhafaza tedbirlerine şikayet niteliğinde olduğu, aynı konuya ilişkin olarak davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/821 esas sayılı dosyasında 25.06.2021 tarihinde haczin İİK'nın 99. maddesi kapsamında yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacı 3.kişi tarafından açılan bu dava ile aynı tarihte, dava konusu haczin İİK.nun 99. maddesine göre yapılması gerektiği belirtilerek açılan şikayet davasında 2010/5247 2010/11499 Antalya 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/10-11 sayılı kararıyla haczin 3.kişinin işyerinde yapıldığı, mülkiyet karinesinin aksinin 3.kişi yararına olduğu bu nedenle icra memurunca İİK.nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiği belirtilerek şikayet kabul edilmek suretiyle alacaklıya 7 gün içinde istihkak davası açması için önel verildiği, kararın alacaklıya 29.1.2010 tarihinde tebliğ edilmesine karşın alacaklının 7 gün içinde dava açmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK.nun 99/son maddesi gereğince alacaklı, 3.kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş ve haciz kalkmış sayılır. Öyleyse 3.kişinin açtığı dava konusuz kalmıştır. Yargıtay HGK.nun 1.11.2010 gün ve 2000/21-1623-1612 sayılı kararı da bu yöndedir....