Yetkilisi Rahmi Can Toraman'ın borçlu İbrahim Toraman'ın oğlu, diğer borçlu T5 yeğeni olduğunu, lehine istihkak iddia edilen şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre 10/03/2015 tarihinde, borcun doğumundan sonra tescil edildiğini, borçlu T5 3.kişinin unvanı arkasına gizlenerek ticari faaliyetlerine devam ettiğini, bu nedenlerle icra müdürlüğünce haczin İİK'nın 97.maddesine göre yapılmasına karar vermesi gerekirken İİK'nın 99.maddesine göre yapılmasına ilişkin 2 kararının hatalı olduğunu, üçüncü şahıs şirket lehine haksız ve mesnetsiz istihkak iddialarında bulunduğunu, iddiasını ispata yönelik haciz sırasında hiçbir delil sunmadığını, 3.şahısın mülkiyet karinesini güçlü ve inandırıcı delillerle ispat etmesi gerektiğini, bu hususun göz önünde bulundurularak geçerli bir istihkak iddiası bulunmaması sebebiyle haczin İİK'nın 96,97.maddelerine göre takibin devamı yönünde karar verilmesi gerektiğini beyan ederek şikayetlerinin kabulüyle 25/10/2021 tarihli her iki işlemin de iptaliyle haczin...
Kişi ile borçlunun soyisminin aynı olduğunu, yakın akraba olduklarını, aralarında organik bağ bulunduğunu ve devrin muvazaalı olduğunu, borçlunun işletmesi devredildiği halde hala aynı adreste ve aynı iş kolunda faaliyet göstermeye devam ettiğini, devir, işletme devri niteliğinde olduğu için borçtan sorumluluktan kurtulmanın mümkün olmadığını, borçlunun müvekkili bankadan ihtiyaç kredisi kullanırken haczin yapıldığı işletmenin sigortalattırıldığını, borcun haczin yapıldığı adreste doğduğunu, her iki şirket çalışanlarının aynı olduğunu, her iki şirketin aynı tedarikçi ve alıcılarla çalıştıklarını, vergi dairesi kayıtlarının tek başına haczedilen malların istihkak iddiacısına ait olduğunun ispatlamaya yeterli olmadığını beyan ederek, 08/11/2019 tarihli haczin İİK.nun 96 ve 97/a maddelerine göre yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bahse konu haczin İİK m. 99 hükmüne göre yapılmış sayılmasına ve mahcuzların müvekkil şirkete teslimine karar verilmesi gerektiğini, müvekkiline ait "Barakfakih Mah. 16. C. Ejder Mak. San....
Maddesine göre haciz işlemi yapılarak müvekkillerine yediemin olarak bırakıldığını, hacizde İİK.97 maddesinin değil, üçüncü şahsın zilyetliğinde haczedilen mallara ilişkin istihkak iddialarına yönelik İİK. 99 maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek, şikayetin kabulü ile, hacizde İİK.nun 97. Madde uygulanmasına dair müdürlük kararının iptali ile haczin İİK.nun 99. Maddesine göre yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu şirket ile davacı istihkak iddia eden 3. Şahıs şirket arasında organik bağın mevcut olduğunu, muvazaalı işlemler yapıldığını, nitekim daha başka dosyalardan daha önce yapılan hacizler sonucunda Asliye hukuk Mahkemesi tarafından tasarrufun iptaline, İcra Mahkemeleri tarafından da istihkak iddiasının reddine karar verildiğini, borçlu şirketin ticari ve mali işlerini haciz adresinde 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya içeriğine göre dava, icra müdürlüğünün İİK.nun 99.maddesine göre yaptığı haciz işleminin iptali ile haczin İİK.nun 96-97.maddelerine göre yapılması için memur işleminin iptaline yönelik şikayet istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle,dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 14.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
sözleşmesi yalnızca fotokopisi notere onaylattırılmış bir kira sözleşmesi olduğunu icra dosyasına sözleşme aslı gibi sunulmaya çalıştığını söz konusu sözleşme fotokopi haliyle notere götürülerek tek taraflı biçimde onaylanan bir sözleşme olup geçerli sayılmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle şikayetin kabulü ile icra memurunun haczin İİK 99 hükümlerine göre yapılmasına dair verdiği kararın kaldırılarak 20.04.2022 tarihli haczin İİK 96- 97 hükümlerine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararında 3. kişi şirket adresinde haciz uygulanmış gibi gerekçe oluşturulduğu, ancak şirket adresinde yapılan 01.02.2021 tarihli ilk haczin, ödeme emri tebliğ tarihini düzeltmesi ile hükümsüz kaldığı, şikayet konusu haczin ise Ankara 8....
Dolayısıyla üçüncü kişi tarafından ileri sürülen geçerli bir istihkak iddiası bulunulmadığından şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün haczin İİK'nin 99. maddesine göre yapılmasına ve alacaklıya istihkak iddiasının kaldırılması için dava açmak üzere süre verilmesine ilişkin kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi hatalı ( Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/3820 E 2021/1293 K , Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/16718 E 2019/10248 K) ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün haczin İİK'nin 99. maddesine göre yapılmasına ve alacaklıya istihkak iddiasının kaldırılması için dava açmak üzere süre verilmesine ilişkin 11.02.2021 tarihli kararının iptaline karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
. madde gereği işlem yapıldığını beyan ederek, icra müdürlüğünün anılan kararının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, istihkak iddiasının İ.İ.K. 97....
Sayılı dosyasında 01/07/2021 tarihinde yapılan haczin, İİK'nun 99. maddesi uyarınca yapılmasını öngören memur işleminin iptali ile haczin İİK'nun 96/97. maddeleri uyarınca yapılması gerektiği talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Mahkemece, şikayetin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince dava hasımsız olarak görülüp sonuçlandırılmıştır. Şikayetin mahiyetine göre, ilk derece mahkemesince verilecek kararın sonucunun istihkak iddiasında bulunan 3. şahsın ve borçlunun haklarını etkileme ihtimali bulunduğundan dosyada taraf olarak gösterilmeleri gerekmektedir. Ancak ilk derece mahkemesince istihkak iddia eden 3. şahıs ve borçlu dosyaya taraf olarak eklenmeden sonuca gidilmiş ve bu şekilde yargılama bitirilmiştir. Bu haliyle usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan değerlendirme yapılmıştır....