WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2005/6164 Takip sayılı dosyasında trafik kaydına 17.11.2006’da haciz konulan 33 SN 104 plaka sayılı aracın üçüncü kişi tarafından noterde yapılan sözleşme ile 16.09.2004’te satın alındığını, mülkiyetin davacıya geçtiğini, 1 yıl içinde satış istenmediğinden haczin düştüğünü, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile yaptıkları başvurunun İcra Müdürlüğü tarafından reddedildiğini belirterek 07.05.2007 tarihli kararın ve haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, davacının icra dosyasına yönelttiği istihkak iddiasının reddedildiğini, kaydına haciz konulan araçla ilgili yakalama kararı verildiğini, haczin düşmediğini, 19.02.2007’de de haczin yenilendiğini, öte yandan üçüncü kişinin icra takibinin tarafı olmaması nedeni ile haczin kaldırılmasını istemek yetkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    Kararın; haczin, ... takip numaralı ödeme emrinin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... tarih ve ..., ... tarih ve ... , ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emirleri içeriğindekiler harici diğer kamu alacaklarından kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, 5. Davalı idare temyiz isteminin kısmen kabulüne, 6. Kararın; haczin, ... takip numaralı ödeme emrinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 7. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca ...-TL maktu harç alınmasına, 30/01/2024 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

      Kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati haciz konulmasına ilişkin yaklaşık ispat koşulları kapsamında tedbir niteliğindeki ihtiyati haciz koşullarının mevcut ve devam etmekte olduğu görülmekle" denilmek suretiyle; "-Davalı vekilinin tedbir niteliğindeki ihtiyati haciz kararı kapsamındaki 34 XX 707 plakalı aracın üzerindeki İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI TALEBİNİN REDDİNE," karar verilmiştir. 21/10/2020 günlü bu ara kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; itiraz dilekçesindeki nedenlerle aynı olup, ayrıca 34 XX 707 plaka sayılı araç üzerindeki tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin geçerli bir sebep gösterilmeksizin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir....

      Mahkeme, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Hüküm süresi içinde ihtiyati haciz isteyen davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz olunan karar, ilama dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın kabulü ve teminat karşılığında haczin kaldırılmasına ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 265. maddesinde, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren inceleme yaparak itirazı kabul veya reddedeceği düzenlenmiştir....

        İlçesi, ... mahallesi, 15826 ada, 233 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölüm nolu taşınmaza 09.02.2021 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun 15.02.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurarak taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu beyanla haczin kaldırılmasını istediği, İlk Derece Mahkemesince; davacının davasının kısmen kabulüne dair hüküm kurulduğu, borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediğinin belirlenmesi gerekir....

          Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz talebinin kabul edildiği tarih esas alınmalıdır. Somut olayda, Ankara 20....

            Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerine 07.10.2019 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 25.12.2019 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak İlk Derece Mahkemesi karar tarihi 18.01.2022 itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK.nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü açıktır....

              Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerine 10.07.2020 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 23.10.2020 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak İlk Derece Mahkemesi karar tarihi 19.04.2022 itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK.'nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü açıktır....

                Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediğinin belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nın 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir....

                  Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediğinin belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nın 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu