"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, İstanbul 13.İcra Müdürlüğü'nün 2009/5154 sayılı takip dosyasında 28.7.2009 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili dava dışı borçluya ait makinenin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde ilk olarak dosyalarından 01.06.2004 tarihinde haciz konulmasına ve borçlunun mal beyanı ile takibin 14.06.2004 günü kesinleşmiş olmasına rağmen kendi dosyalarının beşinci sıraya alındığını; birinci sırada bulunan davalı dosyasından ihtiyati haczin 03.06.2004 tarihinde konulduğunu ve ödeme emrinin tebliğ tarihi konusunda tebligat mazbatasında iki ayrı tarih bulunduğunu, ikinci sıradaki davalının dosyasından ihtiyati haczin 02.06.2004 günü konulduğunu ve ödeme emrinin 07.06.2004 günü tebliğ edildiğini; üçüncü sıradaki dosyadan ihtiyati haczin 02.06.2004 tarihinde konulduğunu, ödeme emrinin de aynı gün tebliğ edildiğini; dördüncü sıradaki dosyada ihtiyati haciz tarihinin 02.06.2004, ödeme emri tebliğ tarihinin 07.06.2004 olduğunu; ilk haczin dosyalarından konulmuş bulunmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını; ayrıca diğer takip dosyasının sıra cetveline hiç dahil edilmediğini...
Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Şikayete konu taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih nazara alındığında, o tarih itibariyle uygulanması gereken, İİK'nun 106. maddesi hükmünde; alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesinde ise; yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir....
Şikayete konu taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih dikkate alındığında, o tarih itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 106. maddesi hükmünde, alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesinde ise; yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda şikayete konu taşınmaz üzerine 08/12/2014 tarihinde haciz konulduğu, alacaklının bir yıllık satış isteme süresi içerisinde satış talebinde bulunmadığı, bu nedenle 08/12/2014 tarihli haciz düşmüş olup, alacaklının 21/12/2015 tarihli talebi yeni bir haciz talebi mahiyetindedir....
İİK.nun 82/12. maddesine dayalı olarak haczedilemezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine öncelikle İİK.nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde şikayetin konusu olmayacağından başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih nazara alındığında yürürlükte bulunan, İİK'nun 106. maddesinde; alacaklının, haczolunan mal taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebileceği, 110. maddesinde ise; yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/1933 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, süresinde takibe yapılan itirazın alacaklı vekiline 24.09.2014 tarihinde takibin durdurulması kararıyla birlikte tebliğ edildiğini, tebliğe rağmen alacaklının İİK'nın 264. maddesi gereği süresi içerisinde dava açmadığını, ihtiyati haczin yasa gereği hükümsüz kaldığını belirterek, ihtiyati haczin hükümsüz kaldığına karar verilmesini istemiş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 21.08.2014 tarih ve 2014/113 D.İş E. 2014/113 D.İş sayılı kararı ile verilen ihtiyati haczin düştüğünün tespitine karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili, ihtiyati haciz kararı verilmesinden sonra ... 2....
kararın alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, diğer taşınmazlar üzerindeki haczin devam etmesi halinde sadece iki taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunulmasının alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın iptaline karar verdiği görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır....
İcra Müdürlüğü’nün 2008/3633 E. sayılı dosyasından konulan haczin kaldırılmasına ilişkin talebini, davacının maaşına ... kesintisinden dolayı konulan haczin kaldırılması davasına dönüştürerek devam edilmesi ve sonuçlandırılması hatalı olmuştur. Yapılacak ...; usulüne uygun açılmayan davacının maaşına ... kesintisinden dolayı konulan haczin kaldırılması davasının reddine karar vermek, davacının, ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3633 E. sayılı dosyasından konulan haczin kaldırılmasına ilişkin talebi ile ilgili olarak da; ... Mahkemelerinin yetkisiz olması karşısında yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın yetkili ve görevli İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle ve mahkemece re'sen İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşüp, düşmediğinin belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nın 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir....
İnşaat Taahhüt Gıda Taşıma Nakliyat ve Sanayi Limited Şirketi'nden alınamayan muhtelif kamu alcağının tahsili amacıyla taşınmazına uygulanan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haczin dayanağı olan ve davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... ile ... takip numaralı ödeme emirlerine karşı açılan davada Mahkemelerinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla ... takip numaralı ödeme emrinin iptal edildiği, ... takip numaralı ödeme emri yönünden ise davanın reddedildiği gerekçesiyle dava konusu haczin ... takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmı kaldırılmış, ... takip numaralı ödeme emrinden kaynaklanan kısmı yönünden ise dava reddedilmiştir....