Bunun dışında ihtiyati haczin uygulanması ile ilgili verilen diğer kararlara karşı başvurulabilecek bir yasa yolu bulunmamaktadır. İİK.'nun 266. maddesi hükmüne göre; "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. Yukarıda gösterilen yasal düzenleme itibarıyla ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması talebi İİK 266. Maddesi kapsamında takipten önceki dönemde ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait olup, mahkemenin bu talep ile ilgili kararına karşı istinaf kanun yolu bulunmamaktadır....
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin satışa konu aracı 04.08.2005 tarihinde haczettirdiği, ....06.2006 tarihinde süresinde satış talebinde bulunduğu, ancak yatırması gereken satış avansını yatırdığına ilişkin bir kaydın dosyada olmadığı, bu nedenle İİK'nın 106. maddesi uyarınca hacizden itibaren işlemeye başlayan bir yıllık süre içinde satış giderlerinin ödenmemiş olması neticesinde 110. maddesi uyarınca mal üzerindeki haczin kaktığı, bu nedenle şikayetçinin haciz tarihinin ....02.2007 tarihi olduğu, bunun sonucu olarak da birinci sıradaki haczin ...'nün ....05.2006 tarih ve 1918 sayılı haczi olduğu, şikayet olunan ...'nün ....03.2007 tarih ve 830 sayılı haczin ise sıra cetvelinde hiç yer almaması gerektiği, davacının haciz tarihinin ....02.2007, davalı ...'...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı alacaklı vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu 04/03/2021 tarihli talep dilekçesi ile, satışı yapılan Nevşehir ili Gülşehir ilçesi Çayır mah. 412 ada, 7 parsel sayılı taşınmazdaki taraflarınca ilk konulan 11/12/2009 tarihli haczin taşınmaza ilişkin düzenlenecek sıra cetveline bildirilmesinin istendiği, icra müdürlüğünün şikayet konusu 24/03/2021 tarihli kararı ile taşınmaz üzerindeki haczin 19/12/2012, 22/11/2017 ve 27/11/2020 tarihlerinde yenilendiği, dolayısıyla ilk konulan 11/12/2009 tarihli haczin düştüğü ve hukuki değerini kaybettiği, yine müdürlüğün takip dosyasından konulan hacizlerin düştüğüne ilişkin 17/05/2019 tarihli kararından dönülemeyeceği gerekçesiyle alacaklı vekilinin talebinin reddine karar verildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, zira hukukumuzda haczin yenilenmesine ilişkin bir düzenleme olmadığı ve her haczin yeni bir haciz olduğu ve ilgilisine yeniden süresi içerisinde...
İlk derece mahkemesince 24/11/2022 tarihli ara karar ile , "-Davalı T5 vekilinin itirazının KABULÜ ile, Davalı vekilinin 100.000,00 TL tutarındaki nakdi teminat veya teminat mektubu sunması halinde, Mahkememizin 28/07/2022 tarihli ara kararı ile adı geçen davalı T5 adına kayıtlı bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına KONULAN İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI İLE, NAKDİ TEMİNAT veya TEMİNAT MEKTUBU ÜZERİNE HACİZ KONULMASINA, " karar verildiği, davalı vekilinin itirazı üzerine, 24/11/2022 tarihli ara kararı ile " T9 Şirket vekilinin mahkememizin 21/07/2022 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati hacze karşı yapmış olduğu itirazın REDDİNE," karar verildiği, bu ara karara karşı davalı T9 vekilinin istinafa geldiği görülmüştür. Dava, İİK'nun 277. maddesi ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106- 110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin 05/03/2021 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 12/04/2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 21/02/2023 tarihinde tesis edildiği, alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilen 21/02/2023 tarihi itibarı ile alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki iş bu haczin karar tarihinden önce düştüğü açıktır....
Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun reddedildiğini, temyiz edilmeyen kararla ilgili dosyanın halen derdest olduğunu, bu nedenle ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini, akreditif kredisinin vadesinin gelmediğini, HUMK.nun 101. maddesi koşullarının bulunmadığını, ... Bank’ın henüz muhabir bankaya veya müvekkillerine ödeme yapmadığını, müvekkillerinin mal kaçırmadıklarını, akreditif kredisinin riziko taşımadığını belirterek ihtiyati haczin kendiliğinden veya teminat karşılığında kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Somut olayda, borçlu icra mahkemesine ....04.2015 tarihinde yaptığı başvuruda; kayden maliki olduğu 369 ada 48 sayılı parseldeki ... numaralı bağımsız bölümün haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak, meskeniyet iddiasına ilişkin yargılamanın devamı sırasında alacaklı icra müdürlüğüne verdiği ....05.2015 tarihli dilekçesiyle mahcuz taşınmazın borçlunun haline uygun meskeni olduğunu beyan ederek haczin kaldırılması isteminde bulunmuş ve anılan talep doğrultusunda ....05.2015 tarihinde taşınmaz üzerine konulan haciz fekkedilmiştir. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda mahkemece, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulması gerekirken; bu husus, göz ardı edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tesciline karar verildiğini, bu karar gereğince taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edilmesine rağmen icra müdürlüğünce satış avansı yatırılmış olması sebebiyle talebin reddedildiğini ayrıca konulan haczin İİK 106- 110 maddesine göre kaldırılması gerektiğini belirterek, haczin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilgili taşınmazdaki haczin 2009 yılında işlendiğini, daha sonra bu haczin yenilendiğini, taşınmaz hakkında satış işlemlerine başlandığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunarak; satış isteme süresinin dosyaya para yatmasıyla başlamadığını dosyaya haciz konulduğu tarihte başladığını, İcra İflas Kanununda haczin bir kere konulup sürekli devam etmesinin mümkün olmadığını, alacaklı tarafın taşınmaza koyduğu haczi 1 yıllık sürelerle yenilemediği gibi haczin düşmemesi için de satış avansını yatırmadığını, bu nedenle haciz düştüğünden kaldırılması gerektiğini, İİK'nın 106 ve 110 maddelerine göre haczin kaldırılması talep edilen taşınmazda başkaca haciz bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İNCELENEN DOSYANIN MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2023 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/1071 Esas KARŞI TARAF DAVACI : VEKİLLERİ : AŞKIN İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASINI TALEP EDEN DAVALILAR : VEKİLLERİ : TALEP : Aşkın İhtiyati Haczin Kaldırılması TALEP TARİHİ : 06/04/2023 KARAR TARİHİ : 08/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2023 Taraflar arasındaki aşkın ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....