Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir. İİK'nun 36. maddesi uyarınca Yargıtay'dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı yanın davalıya borçlu olmadığının tespitine, 03.07.2001 tarihli ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ipoteğin fekki davasında yetkili mahkemenin HUMK’ nun 13.maddesi uyarınca gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamı nazara alındığında anılan çeklerin ödediği sabit olduğundan davacının menfi tespit iddiasını yöntemince ispat ettiği, dava konusu rehnin bedelsiz kaldığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davacının, davalıya -- plakalı aracı üzerindeki ---- yevmiye sayılı rehin sözleşmesi nedeniyle ---- bedelli rehinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve anılan rehinin kaldırılmasına, karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Olarak davalının banka hesabına 21.12.2011 tarihinde ödendiğini, ödemenin söz konusu çeke istinaden yapıldığının dekontun açıklamam kısmında belirtildiğini, ancak davalının yapılan bu harici ödemeyi takip dosyasına bildirmediğini, hacizlerin devam ettiğini, davalıya keşide edilen ihtarname ile icra dosyasının infazı ile hacizlerin fekki istendiği halde davalı tarafça keşide edilen ihtarname ile yapılan ödemenin cari hesap borcuna mahsup edildiğinin ve hacizlerin fek edilmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin icra tehdidi altında davaya konu çek ve icra dosyası nedeniyle mükerrer ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek bu nedenle mükerrer ödenen 76.725,00 TL.nin ödeme tarihi 09.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte İİK'nın 72. maddesi gereği davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin borçlu olduğu ipotekler ile çok sayıda haciz şerhinin bulunduğu tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki isteminin taşınmazın aynına yönelik konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin terkini, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmadığı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki ile borçlu olmadığının tespiti istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.06.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ... geldi. Karşı taraf gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 04.07.2019 gün ve 2018/346 - 2019/359 sayılı kararı onayan Daire'nin 28.04.2021 gün ve 2020/5993 - 2021/4203 sayılı kararı aleyhinde davalı banka vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Dava, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile rehnin fekki istemine ilişkindir. Dairemiz onama ilamının davalı banka vekili Av. ...’ya 04.07.2021 tarihinde tebliğ edilmesine karşın,HUMK’un 440/1. maddesi hükmünde öngörülen 15 günlük süre geçirildikten sonra, 26.07.2021 tarihinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, karar düzeltme isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı banka vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin dilekçesinin süreden REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 27.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7.Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Dosyanın YARGITAY HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
TL olduğunu, öncelikle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna dayanılarak konulan kamu hacizlerin fekki için yargılamanın vergi mahkemelerinde yapılması gerektiğinden görev itirazında bulunduklarını, görev yönünden iş bu davanın reddi gerektiğini, davalı ... tapuda aleniyet ilkesi gereğince ...'den olan kamu alacaklarının tahsili için mülkiyeti ...'e ait Antalya ili, ... İlçesi, ... Mah. .... ada,... parsel, ... Blok ... nolu bağımsız bölüm olan taşınmazın kaydına ..., ... ve ... tarihlerinde haciz şerhi işlendiğini, davalı ... davacı ve diğer davalı şahıs arasındaki eser sözleşmesinin içeriğini bilemeyeceğini, taşınmazın mülkiyetinin borçlu ...'...
davacıya geçtiği, ancak tescilinin yapılmadığı, tescil işleminin kurucu bir işlem olmadığı, bu sebeple haciz tarihlerinde traktörün söz konusu takip dosyalarında borçlu olan T7'a ait olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davacının istihkak iddiasının kabulü ile, konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....