Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki ile borçlu olmadığının tespiti istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.06.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ... geldi. Karşı taraf gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 04.07.2019 gün ve 2018/346 - 2019/359 sayılı kararı onayan Daire'nin 28.04.2021 gün ve 2020/5993 - 2021/4203 sayılı kararı aleyhinde davalı banka vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Dava, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile rehnin fekki istemine ilişkindir. Dairemiz onama ilamının davalı banka vekili Av. ...’ya 04.07.2021 tarihinde tebliğ edilmesine karşın,HUMK’un 440/1. maddesi hükmünde öngörülen 15 günlük süre geçirildikten sonra, 26.07.2021 tarihinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, karar düzeltme isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı banka vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin dilekçesinin süreden REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 27.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7.Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Dosyanın YARGITAY HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Maddesi gereğince Hasan Durmuş mirasçıları aleyhine takibin devamına yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı, bir kısım mirasçıların talebi üzerine icra müdürlüğünce borçlu mirasçılarının dosyaya tarafa olarak eklenmesine karar verildiği görülmüştür. Takip borçlusu Hasan Durmuş mirasçılarının takibe konu senetler üzerindeki imzanın murise ait olmadığı, murisin senetlerin tanzim tarihi itibarı ile fiil ehliyetinin bulunmadığı, ayrıca ödeme emri tebligat parçası üzerindeki imzanın murise ait olmadığı, taşınmaz ve menkul hacizlerinin yenilenmesinin usulüne uygun olmadığı hacizlerin düştüğü iddiası ile takibin ve ödeme emrinin iptali talepli dava açtıkları, ilk derece mahkemesince takibe konu bonolar üzerindeki keşideci imzasının davacıların murisinin eli ürünü olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve bilirkişi raporu doğrultusunda imzaya itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....

        Esas sayılı dosyasında senetlerin davacının boşandığı eşi tarafından kendisine getirildiğini beyan ettiğini, söz konusu ceza dosyasında imzaların müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, bono ve takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, 19.06.2020 tarihinde takip başlatıldığını, 21.09.2020 tarihinde davacıya ait taşınmazın satışının istenildiğini ancak satış avansının yatırılmadığını, Antalya 36....

          Dosya kapsamı nazara alındığında anılan çeklerin ödediği sabit olduğundan davacının menfi tespit iddiasını yöntemince ispat ettiği, dava konusu rehnin bedelsiz kaldığı anlaşılmış, davanın kabulüne, davacının, davalıya -- plakalı aracı üzerindeki ---- yevmiye sayılı rehin sözleşmesi nedeniyle ---- bedelli rehinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve anılan rehinin kaldırılmasına, karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Ltd.Şti.,) dolayı da davacının borçlu bulunmadığının tespitine, karar verilmiş, dahili davalı ... Vergi Dairesi Müdürlüğü ile ... A.Ş vekili karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesince de; davacı ile davalı ... arasında .......

              E. sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ancak takibe konu çekte atılan imzanın şirket adına yetkili olarak attığı imza olduğunu, kendi adına avali veya cirosu olmadığını belirterek çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin durdurulması ve uygulanan hacizlerin fekki için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinin bu aşamada durdurulması ve uygulanan hacizlerin fekkine ilişkin istemin 27/02/2021 vade tarihli 25.000,00 TL  bedelli çek bakımından ve ..... sayılı dosyası ile ilgili olmak kaydıyla kabulü gerektiği belirtilerek;İhtiyati tedbir isteminin kabulü ile Ankara 6.İcra Müdürlüğünün..... sayılı dosyasında davacı ... ile sınırlı olmak kaydıyla, icra takibinin durdurulmasına, hakkında uygulanmış olan hacizlerin fekkine karar verilmiştir....

                Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir. İİK'nun 36. maddesi uyarınca Yargıtay'dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır....

                  Olarak davalının banka hesabına 21.12.2011 tarihinde ödendiğini, ödemenin söz konusu çeke istinaden yapıldığının dekontun açıklamam kısmında belirtildiğini, ancak davalının yapılan bu harici ödemeyi takip dosyasına bildirmediğini, hacizlerin devam ettiğini, davalıya keşide edilen ihtarname ile icra dosyasının infazı ile hacizlerin fekki istendiği halde davalı tarafça keşide edilen ihtarname ile yapılan ödemenin cari hesap borcuna mahsup edildiğinin ve hacizlerin fek edilmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin icra tehdidi altında davaya konu çek ve icra dosyası nedeniyle mükerrer ödeme yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek bu nedenle mükerrer ödenen 76.725,00 TL.nin ödeme tarihi 09.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte İİK'nın 72. maddesi gereği davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu