-K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait aracın satımı sonucunda düzenlenen sıra cetvelinin taraflarına usulüne uygun tebliğ edilmediğini, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin haciz tarihinin birinci sırada yer alan şikayet olunanın haciz tarihinden önce olduğunu, şikayet olunanın alacağı işçi alacağı olsa bile önceliğinin olmadığını, ancak garemeye girebileceğini, alacağın işçi alacağı olup olmadığının da belli olmadığını, ayrıca yapmış oldukları satış masraflarının da eksik hesaplandığını ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesi ile alacaklarının birinci sıraya kaydını şikayet ve talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, alacaklarının ilama dayalı işçi alacağı olduğunu, ilamın dayanağı dava tarihinin şikayetçinin takip tarihinden çok önce olduğunu, bu yönüyle derece kararında bir yanlışlık bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
İcra Mahkemesince 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 9.10.2013 olarak belirlenmesine ve usulsüz çıkarılan 1. haciz ihbarnamesine göre 2. ve 3. haciz ihbarnamesi çıkartılamayacağından 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu durumda dava konusuz kalmış olup, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dava tarihi itibariyle haklılık durumu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ‘’borçlu olunmadığının tespitine ‘’ şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Tespit edilen kamulaştırma bedeline 25.03.2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, faiz bitiş tarihinin kararda gösterilmemesi, 2-Tapu kaydındaki haciz şerhinin bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-5 nolu bendinde (itibaren) kelimesinden sonra gelmek üzere (karar tarihi olan 30.03.2015 tarihine kadar) ibaresinin yazılmasına, b-Ayrı bir bendi olarak (Tapu kaydındaki haciz şerhinin bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı 3.kişinin icra takip dosyasından gönderilen 89/1- 2- 3.haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile ıttıla tarihinin 24/08/2020 olduğunun tespiti, hacizlerin kaldırılması ve satışın durdurulması istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2019/21896 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, dava dışı takip borçlusu Bekir Tüysüz hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, takibin şeklen kesinleşmesi üzerine davacıya 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, 89/1 haciz ihbarnamesinin davacı 3.kişinin bizzat kendi imzasına 29/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, akabinde davacı 3.kişiye 89/2 ve 3.haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği ve alacaklı vekilinin talebi üzerine dosyaya borçlu olarak eklendiği ve hakkında haciz işlemleri uygulandığı anlaşılmaktadır....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayet eden 3. kişi, kendisine gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat ile diğer tebligatların usulsüz olduğunu bu nedenle, haciz ihbarnamelerinin iptalini, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 04.07.2014 olarak tespiti ile hacizlerin fekkini talep etmiş, mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemi yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar vermiştir. 7201 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Şikayet eden 3. kişi, kendisine gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat ile diğer tebligatların usulsüz olduğunu bu nedenle, haciz ihbarnamelerinin iptalini, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 06.06.2014 olarak tespiti ile hacizlerin fekkini talep etmiş, Mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemi yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar vermiştir. 7201 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Şikayet eden 3. kişi, kendisine gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat ile diğer tebligatların usulsüz olduğunu bu nedenle, haciz ihbarnamelerinin iptalini, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 04.07.2014 olarak tespiti ile hacizlerin fekkini talep etmiş, Mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemi yasaya uygun olduğundan davanın reddine karar vermiştir. 7201 Sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa...
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, haciz uygulanmasına başlanabilecek tarihin ve mal beyanında bulunma tarihinin belirlenmesi veya varsa takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedenleriyle borçlunun şikayette hukuki yararı bulunmaktadır (HGK'nun 27/06/2001 tarih ve 2001/12-543 E. - 2001/560 K. sayılı kararı). O halde mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemizin 17.02.2016 tarih ve 2015/26045 E. - 2016/4278 K. sayılı bozma ilamı gereğince şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunun 32. maddesi uyarınca, tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, usulsüz olsa dahi ıttıla tarihinin beyan edilen tarihten öncesinde olduğunu, 11/12/2020 tarihinde araçlar üzerinde haciz işlemi tesis edildiğini, 17/12/2020, 09/02/2021, 08/03/2021, 15/03/2021 tarihlerinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, 30/01/2021 tarihinde borçlu şirketin bankadaki hesaplarına haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 17/12/2020, 09/02/2021 tarih ve 08/03/2021 tarihli haciz işlemlerinde şirketin muhasebecisi Nilüfer Tokal'ın hazır bulunduğunu, borçlu şirkete ait malların ve aracın fiilen haczedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "-Şikayetin süre yönünden REDDİNE, " karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/6876 sayılı icra takip dosyasından davalı takip borçlusu şirketin müvekkili şirketten olan hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için müvekkili şirkete haciz ihbarnameleri gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinden müvekkili şirketin ... Hastanesine hacze gelinmesi ile 31.10.2012 tarihinde muttali olunduğunu, takip alacaklısının müvekkili şirketin henüz inşaat halinde olan ve faaliyete geçmemiş ...'daki hastanesinin bulunduğu adrese 1.,2. ve 3. haciz ihbarnamelerini gönderdiğini, bu itibarla yapılan tebligatların geçerli olmadığını, takip borçlusu şirketin müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını ileri sürerek haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin müvekkili şirket yetkililerinin ıttıla tarihi olan 31.10.2012 tarihi olarak kabulüne ve müvekkili şirketin söz konusu icra dosyası borçlusuna borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Saç ......