Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, haciz uygulanmasına başlanılabilecek tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedenleriyle borçlunun şikayette hukuki yararı vardır (HGK.nun 27/06/2001 tarih, 2001/12-543 E. - 2001/560 K.). O halde, mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
gözetilecek diğer hususlar ile usulsüz olduğunu bu nedenlerle şikayetlerinin kabulü ile öncelikle 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin işlemin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 11.04.2022 olarak belirlenmesini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptalini, aksinin kabulü halinde 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin işlemin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 11.04.2022 olarak belirlenmesini ve 89/3 haciz ihbarnamesinin iptalini, bu taleplerinin de kabul edilmediği takdirde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin işlemin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 11.04.2022 olarak belirlenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Öte yandan, İİK'nun 103. maddesine göre, "... haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez." Somut olayda, borçlu her nekadar şikayete konu tebliğ işleminden 23.01.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmüş ise de; 19.8.2010 tarihli Bakırköy 9. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3591 Talimat sayılı dosyasında yapılan fiili haciz sırasında, İİK'nun 103. maddesi yerine kaim olmak üzere haciz tutanağından bir suretin yediemin olarak tayin edilen borçlunun annesine bırakıldığı görülmektedir....
İCRA MAHKEMESİ Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanıklar ...,..., ... haklarında açılan davada müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya, Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Borçlu şirket hakkında başlatılan takipte, belirli takip işlemleri yapılmış, ancak suç tarihinin tespiti açısından önemli işlemlerden olan ticaret sicilinde kayıtlı adreste haciz işlemi yapılmaması nedeniyle ticaretin terk edilip edilmediği saptanmamıştır....
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca esastan kısmen kabulüne; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2- Şikayetin kısmen kabulü ile davacının 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin reddine, 3- Serik 1. İcra Müdürlüğünün 2014/3479 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçiye gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinin tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile tebliğ tarihinin 12/04/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 4- Serik 1....
ihbarnamesi gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebligatı almaya yetkili olmayan kişiye yapıldığını, bu hususun Tebligat Kanun'un 28. maddesine ve Tüzüğün 28. maddesine aykırı olduğunu belirterek haciz ihbarnamelerinin öğrenme tarihinin 05/04/2021 olarak tespitine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, davacı aleyhine başlatılan icra takibinde davacının gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu, davacının haciz konulan mallarının satışı yapılacakken davacının bu malları öz kardeşine sattığını, davacının mal kaçırmak için yaptığı bu işlemlerin tapudan gelen kayıtlardan anlaşılması üzerine kıymet takdiri ve haciz işlemlerinin davacı ve gayrimenkullerin yeni sahibi olarak tapuda görünen kardeşi yönünden devam ettiğini, davacının çeşitli şekillerde icra takibini sürüncemede bırakmak için her türlü girişimde bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda davacının bildirdiği öğrenme tarihinin aksi yazılı belge ile kanıtlanamamıştır. Davacı/3. kişinin başvurusu; İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ve bu nedenle konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayet olup, mahkemece haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair kabulü yerinde olmakla birlikte, davacı/3. kişi tarafından haciz iharnamelerinden haberdar olduğu tarihe göre süresinde 10/04/2019 tarihinde itiraz etmiş olduğu gözetildiğinde, borçlunun davacı/3. kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından davacıya gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnameleri de yok hükmünde olup, mahkemece 1. haciz ihbarnanesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilip, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin ise iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir (Yargıtay 12....
İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne dair verilen 05.06.2009 gün ve 2009/863 E.,-884 K. sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 08.02.2010 gün ve 2009/18661 E., 2010/2372 K.sayılı ilamı ile; (… …İcra mahkemesince borçluya çıkarılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespiti yerinde ise de, borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarih 28.05.2009 yerine 103 haciz tutanağının tebliğ edildiği 15.09.2009 tarihinin muttali olunan tarih olarak tesbiti doğru değildir. Zira incelenen haciz tutanağında 7201 Sayılı Yasanın 21.maddesine göre yapılan tebliğ işleminde Tüzüğün 28.maddesindeki lazime yerine getirilmemiştir....
(Sayfa 980,) kısmından sonra gelmek üzere ( Ada ...,) ibaresinin yazılmasına, c-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında Davalı ... hissesi üzerindeki haciz ve ipotek şerhleri ile ilgili 6. ve 7. paragraflardaki (haciz şerhi kalktığına ilişkin yazı getirilinceye kadar ödeme yapılmamasına) ve (ipoteğin kalktığına ilişkin müzekkere geldikten sonra ödeme yapılmasına) cümlelerinin sırası ile çıkarılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....