Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, şikayetçi üçüncü kişiye 89/1, 2 ve 3 haciz ihbarnamalerinin gönderildiği, şikayetçi üçüncü kişinin ihbarnamelerden taşınmazlarına haciz konulması sonucunda haberdar olduğu ve 89/1, 2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin ve tüm tebligatların tebliğinin usulsüz olduğu olduğu, alacaklıya herhangi bir borcunun olmadığından bahisle, Tebligat Kanununa aykırı yapılan usulsüz tebligatların iptali, İİK 89/1 vd için yapılan işlemlerin usulsüz olduğunun tespiti ve iptali, borca itirazın kabulü, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile tapu hacizlerinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece öğrenme tarihi belirtilmediği ve buna mukabil icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş...
İcra Dairesi (2017/19158 E.) sayılı dosyada haciz işlemlerinin yasaya uygun ve süresinde olup İcra Müdürlüğü tarafından verilen haciz kararlarının doğru olup, bunun aksine kararların yasaya ve kanuna aykırı olduğunu, mahkemece verilen öğrenme tarihinin 11/12/2021 tarihi olarak tespitine karar vermesinin muğlak bir karar olduğunu beyan ederek, istinaf başvurularının kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece kaldırma kararımız doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda 23/09/2022 tarihli kararla, davanın kabulü ile, Aydın İcra Dairesinin 2020/20979 esas sayılı dosyasında üçüncü kişi olan davacıya İİK'nun 89. maddesi gereğince çıkarılan haciz ihbarnamelerinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ve davacıya gönderilen İİK'nun 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 12/03/2021 olarak tespiti ile davacı/üçüncü kişi şirketin takip dosyasına haciz ihbarnamesine karşı yapmış olduğu itirazların bu tarih itibariyle değerlendirilmesine karar verildiği görülmektedir....
olduğunun TESPİTİ ile öğrenme tarihi olarak bildirilen 13/08/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak KABULÜNE, şikayetçilere gönderilen İİK 89/1,89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin İPTALİNE karar verilmiştir....
Şirketi olduğu, takibin ihtiyati haciz yoluyla başlatıldığı, 03/01/2017 tarihli haciz tutanağında borçlu şirket adına Duran Özdemir tarafından taahhütte bulunulduğu ve kefil olunulduğu, ayrıca Kerem Özdemir’in de aynı haciz tutanağında icra kefili olduğu ve bu kefalete ilişkin icra emrinin 12/01/2017 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği,borçlu şirketin yetkilisinin Süleyman Özdemir olup, 12/01/2017 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesinin bizzat tebliğ edildiği, 05/01/2017 tarihli taahhüt tutanağından anlaşılacağı üzere borçlu şirket yetkilisi Süleyman Özdemir’in tahhütte bulunduğu ve borçtan haberdar olduğu ve ödeme emrini bu tarihte tebliğ aldığı, buna göre borçlu şirket yetkilisine ödeme emri tebliğ tarihinin ve borçtan haberdar olma tarihinin 05/01/2017 olduğu, mahkemeye açılan davanın ise 17/12/2018 tarihinde açıldığı, buna göre davanın süresinden sonra açılmış olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....
tarafından borçluya ait taşınmazın tapu kaydına bir çok haciz işlendiğini, haciz sırasının geriye düştüğünü belirterek haciz tarihinin gerçek haciz tarihi olan 17/07/2015 olarak tespiti için icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 13/01/2016 tarihinden önce Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmiş haciz müzekkeresi bulunmadığından şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Yukarıda belirtildiği üzere, şikayetçi üçüncü kişiye gönderilen maaş haciz müzekkeresinin tebliğ tarihi itibariyle şikayetçinin hukuki sorumluluğu başlayacağından, haciz müzekkeresi tebligatı usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, şikayetçinin, İİK'nun 356. maddesi gereğince sorumluluğunun doğup doğmayacağı sübuta erecek olduğundan şikayetçinin şikayette hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, haciz müzekkeresinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, takip dosyasında taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ancak; 1)Tespit edilen kamulaştırma bedeline 24.01.2015 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi, 2)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, 3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10.maddesine dayalı açılan tespit ve tescil davalarında kendisini vekil ile temsil ettiren davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinde Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 2 nolu bendindeki (23/01/2015) tarihinin çıkartılmasına, yerine (24/01/2015) gününün yazılmasına, b)Ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, c)Ayrı bir bent olarak (Davacı idare vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde...
Maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından, kamulaştırma bedeline 22.12.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde faize karar verilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, -/- Gerekçeli kararın; a) Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, b)Hüküm fıkrasının 4 nolu bendindeki (22.08.2014) tarihinin çıkartılmasına, yerine (22.12.2014) tarihinin yazılmasına ve aynı bentte bulunan (davanın açılmış olduğu tarih olan) kelimelerinin tamamının çıkarılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının irad kaydedilmesine, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ve onaylı bir suretinin getirtilerek incelenmesi suretiyle katılanın sanık ... hakkındaki şikayet tarihinin tespiti ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....