Tekstil AŞ'ye ait bir kısım menkul mallar üzerine 02.02.2005 tarihinde haciz konulduğunu, bu malların satışı sonrasında düzenlenen sıra cetvelinde ilk sıranın kendilerine verilmesi gerektiğini, yediemin deposunda yapılan iştirak haczinin tarihinin yanlış belirlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece şikayetin reddine dair verilen kararın şikayetçi vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11....
Ancak; 1- Mahkemece verilen ilk hüküm bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, bozma sonrası verilen kararda yeniden tescil hükmü kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, 3-Kamulaştırma bedeline karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a- Hüküm fıkrasının 4 nolu bendinde yer alan (ilişkin mahkememizin 11.06.2014 tarih 2011/448 Esas, 2014/239 Karar sayılı kararı ile KESİN olarak karar verilmiş ve bu karar gereğince taşınmazın kamulaştırılan 3.214,43 m2'lik kısmı ifraz edilerek 318 ada 9 parsel numarasını alıp davacı idare adına tescil edilmiş olmakla, bu hususta yeniden bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,) ibaresinin çıkarılmasına, b-Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında yer alan haciz şerhinin şerhinin...
Sayılı dosyasındaki alacağının dayanağı olan bononun ihtiyati haciz ve takip tarihinin, davacının alacaklı bulunduğu sıra cetvelinin üçüncü sırasında yer alan ... Müdürlüğü'nün ... E....
Bu durumda; mahkemece şayet hükmün, hükmü temyiz eden ... dışındaki taraflara ( şikayetçi ve şikayet olunanlara ) tebliği yapılmış ise, tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesine, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, hükmün anılan taraflara tebliğ edilip yasal temyiz süresi de beklenildikten, Şikayet olunan ...’nın bedeli paylaşıma konu ... İli, ... İlçesi, ... ... Mahallesi 133 ada, ... parseldeki taşınmaz üzerine haciz konulması için ....03.2009 tarih ve 394 sayılı haciz evrakının onaylı bir suretinin ... Tapu Sicil Müdürlüğü’nden getirtildikten, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ....03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bu husus incelenerek bir karar verilmesi yerine HUMK'nun 74. maddesine aykırı şekilde 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 17.12.2003 olarak düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, şikayetçinin 1. haciz ihbarnamesinin tebliğine yönelik şikayeti de öğrenme tarihine (17.12.2003) göre de mahkemeye 28.11.2005 tarihli başvurusu da yasal 7 günlük sürede bulunmadığı da gözetilmeksizin yazılı şekilde tebliğ tarihinin 17.12.2003 olarak düzeltilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Hukuk Dairesinin 29.03.2010 tarih, 2010/1312 esas ve 3525 karar sayılı ilamıyla şikayet olunanın ihtiyati haczi 06.03.2007 tarihli olup, kesinleşmesi davacının kesin haczinden sonra ise de, kesin hacze İİK'nun 100. maddesinde sayılan şartlar yerine geldiği takdirde iştirak eder, ...şikayet olunan alacağının İİK'nun 100. maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığı incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, şikayetçinin alacaklı olduğu dosyalara dayalı olarak satılan taşınmaz üzerine kesin haciz konulma tarihinin 12.06.2007, şikayet olunanın kambiyo senedine mahsus ihtiyati haciz tarihinin 06.03.2007, takibin kesinleşme tarihinin ise 28.06.2007 olduğu, şikayet olunanın ihtiyati haczinin İİK’nun 100. maddesinin ön gördüğü ...aciz vesikası, ...ilam, ilk haciz konulan dosyanın takip talebinden önceki tarihli resmi veya tarih ve imzası tasdikli bir senet veya resmi dairelerce usulüne uygun...
Somut olayda, takibe konu çeklerin ibraz kaşelerinde, ödeme yasağına ilişkin ihtiyati tedbir karar tarihi dışında bir tarihin, başka bir deyişle ibraz tarihinin bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle, alacaklı TTK'nun 796 ve 808. maddeleri gereğince müracaat hakkını kaybetmiştir. Bu durumda, takip dayanağı söz konusu belgeler kambiyo senedi vasfını taşımadığından adi havale niteliğinde olup, borçlunun borcu kabulü de bulunmadığından, bu belgelere dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamaz. O halde mahkemece, İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile davalı ... aralarındaki ...Mahallesi 675 ada 9 parselin kamulaştırma bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 31.10.2013 günlü ve 2012/17-2013/537 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 10.06.2014 günlü ve 2014/736-2014/10268 sayılı ilama karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
.- DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle ) KARAR : Mahkemece" Mahkememizce dosyada henüz SGK'nın iş kazası tespiti kararı ile maluliyet oranı tespiti bulunmadığı gibi kusur durumu da belli olmadığı, Ayrıca somut olayda ihtiyati haczin yasal şartları oluşmadığından, Tüm bu nedenlerle davacının ihtiyati haciz talebinin iş kazası, maluliyet ve kusur durumu netleştikten sonra (davacı tarafça talepte bulunulması halinde) yeniden değerlendirilmek üzere bu aşamada reddine karar verilmiş söz konusu karar davacı vekili tarafından İstinaf edilmekle, Ankara BAM 8....
Kozan gibi gelişmiş şehirlerde yukarıda açıklanan bu özellikler itibarıyla dava konusu taşınmaza daha yakın konumda ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz ile yukarıda açıklanan özellikler itibarıyla benzer özellikler taşımayan ve satış tarihinin 1988 olması nedeniyle aradan geçen uzun sürenin yanıltıcı sonuçlara götürebileceği gözetilmeden 495 parsel sayılı taşınmaz emsal olarak değerlendirildiği gibi bu satışın da satış akit tablosundaki satım bedeli 50.000 TL olarak belirtildiği halde 5.000 TL kabul eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan haciz şerhinin hükmedilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir....