- K A R A R - Şikâyetçi vekili dava dışı şirkete ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde birinci sıraya alınan alacaklının haciz tarihinin “tapu kaydı” olarak gösterildiğini, oysa adı geçenin ilk haczinin 24.04.2002 tarihli olduğunu ve 09.07.2004 tarihinde yeniden haciz koydurduğunu; kesinleşme tarihinin ise 17.03.2004 olması karşısında, müvekkilinin alacağının dayandığı ilamın alındığı dava tarihinin önce olduğunu ve alacaklarının İcra ve İflas Kanunu'nun 206 ncı maddesi uyarınca öncelik hakkı taşıdığını; paylaşım konusu bedelin öncelikle kendilerine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Vergi Dairesi ve SGK Başkanlığı vekilleri şikâyetin reddi gerektiğini savunmuşlardır. İcra Mahkemesince İstanbul 13....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetvelinde müvekkilinin haciz tarihinin yanlış yazıldığını, sıra cetvelinde, tapu kaydındaki hacizlerin kesin haciz mi, ihtiyati haciz mi olduğuna dikkat edilmediğini, ilk kesin haczin kendi dosyalarından konulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile gerekli hesaplama yapılarak şikayet olunana ödenen alacakların müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, sıra kararının hukuka uygun olduğunu, şikayetçinin alacaklı olduğu dosya haczinin, süresinde satış talep edilmemesi nedeniyle düştüğünü, ödemeye ilişkin protokole göre ise ödeme yapılmadığını savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetin, süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir....
nın haciz tarihinin ....01.2003, birleşen dosya davacısı ...'in haciz tarihinin ....01.2003 ve asıl ve birleşen dosya davalısı...'ın haciz tarihinin ....09.2004 günü olduğunun tesbiti ile buna göre sıralama yapılmasını teminen davacı ve birleşen dosya davalısı ...'nın davalı... aleyhine açtığı davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davasının ise hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, asıl dosya davacısı ...'nın alacağının sıra cetvelinde ... ve .... sırada yer alan...'a ayrılan paydan ödenmesine, birleşen davanın kabulü ile birleşen dosya davacısı ... alacağının .... sırada yer alan ...'ya ayrılan paydan ödenmesine, birleşen dosya davalısı ...'ın alacağının sıra cetvelinde ... ve .... sırada ödenmesine karar verilmiş, hükmün birleşen dosya davacısı ... vekili ile asıl ve birleşen dosyadaki davalısı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin ....01.2012 gün 2011/1046 Esas 2012/371 Karar sayılı ilamı ile taraflar yararına bozulmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı-3.kişiye Kütahya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2018/17181 esas sayılı dosyasından gönderilen İİK'nun 89/3.haciz ihbarnamesine yönelik usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. Mahkemece, şikayetin kabulüne, Kütahya 1.İcra Müdürlüğünün 2018/17181 esas sayılı dosyası nezdinde davacı adına İİK 89/3 uyarınca düzenlenen haciz ihbarnamesinin davacıya tebliğ tarihinin 11/05/2020 olarak belirlenmesine, dair karar verilmiştir. Kütahya 1....
Ancak karar tarihinden sonra davacı alacaklı dava dayanağı takip dosyasında borçlu adresinde 07.06.2016 tarihinde düzenlenen haciz tutanağını (haczi kabil mal bulunmadığı belirtilen) sunduğu, İİK'nun 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğundan davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Tasarrufların 11.12.2014 tarihinde gerçekleştirildiği, borcun kaynağı olarak gösterilen icra takibine dayanak bono tanzim tarihinin ise 15.01.2015 olduğu görülmekte, icra takibine konu alacağın, tasarrufun yapıldığı 11.12.2014 tarihinden önce var olup olmadığı hususunun, her iki tarafın, kayıt ve konuya ilişkin sunulacak tüm belgeler ve toplanacak deliler üzerinde borcun gerçek doğum tarihinin tespit edilerek bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır....
Sayılı ilamına, haciz tutanaklarına, senet fotokopisine, tanığa, bilirkişiye, yemine ve her türlü yasal delile delil olarak dayanmıştır. ... CBS ...E. Sayılı soruşturma sayılı dosyasına yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır. ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi ve ... 6. İcra Dairesi'ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri dosya kapsamına kazandırılmıştır. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, haciz ve muhafaza tehdidi altında verildiğinden bahisle bonodan dolayı İİK 72/3 maddesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davaya konu bononun, haciz baskısı altında düzenlendiği, davacıların davalılara herhangi bir hukuki ilişkiden doğan borçları olmadıklarını ileri sürmüşlerdir. Dava konusu bono incelendiğinde, düzenleme tarihinin 22/01/2021, vade tarihinin 22/02/2021 tarihi olduğu 39.200,00-TL bedelli olduğu, keşidecisinin ..., ...'...
Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre şikayet olunan borçlu aleyhine yaptığı icra takibinin, ihtiyati haciz tarihinin ve tasarrufun iptali davasının açılış tarihinin şikayetçinin açtığı icra takipleri, haciz kararı ve tasarrufun iptali davasından önceki tarihlerde yapıldığı, sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür. Somut olayda şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve 17.07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan ... 6....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yerine "2009" olarak yazılması karşısında suç tarihinin ay ve gününün gerekçeli karar başlığına mahallinde ilavesi mümkün görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/2038 Esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinin kesinleşmiş olduğu, ancak ... 12. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3093 Esas sayılı dosyasında yürütülen genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde takip borçlusu ... ... Ltd. Şti. tarafından yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.3.2015 tarih ve 2014/603 E. - 2015/153 K. sayılı kararı ile kabulüne ve ödeme emri tebliğ tarihinin 05.11.2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın 29.3.2016'da kesinleştiği, düzeltilen tebliğ tarihine göre takip borçlusunca icra dairesine yapılan 05.11.2014 tarihli itirazın süresinde olduğundan bahisle icra müdürlüğünün 18.4.2018 tarihli kararıyla takibin durdurulduğu görülmektedir....
olduğunu, davacı üçüncü kişi şirket ile borçlu şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, bir işyerinde birden fazla firmanın faaliyet göstermesinin mümkün olduğunu, Yargıtayın aynı işyerinde birden fazla firmanın faaliyette bulunması hâlinde haciz mahallinde üçüncü kişinin vergi levhası ibraz etmesinin bu işyerinin üçüncü kişiye ait olduğunu kanıtlamayacağı, borçlu şirketin ticaret sicil kaydındaki adresinin haciz uygulanan adres olmasa bile evrak araştırması neticesinde borçluya ait evrak bulunduğundan borçlu şirketin faaliyetlerini haciz uygulanan adreste gerçekleştirdiğinin anlaşıldığını, takip dayanağı çekin keşide tarihinin 28.08.2015 olduğunu, ticari hayatta çeklerin ileri tarihli düzenlendiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ve borcun doğum tarihinin tayini açısından çekteki keşide tarihinin değil taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıç tarihinin esas alınması gerektiğini, borcunun doğum tarihinin tasarruf tarihinden önce olduğunun tespiti için borçlu şirketlerin...