ın rızası hilafına doldurulduğunu, vade tarihinin hangi tarihte atıldığının Adli Tıp Kurumundan mürekkep yaşı tespiti suretiyle tespiti gerektiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Vade tarihi zorunlu unsur olmadığından, vade tarihinin boş olarak bırakılması, daha sonra doldurulması mümkündür. Davacı tarafın vade tarihinin murisin iradesine aykırı olarak doldurulduğunu yazılı delille ispatı gerekmektedir. Uygulamada teknik inceleme ile mürekkep yaşı konusunda tam bir bilimsel değerlendirmenin yapılamadığı, benzer davalarda Adli Tıp Kurumunca, mürekkep yaşı tayinine yarayan bilimsel metod bulunmadığının bildirildiği dikkate alındığında, davacı vekilinin mürekkep yaşının tespiti yönünden rapor alınması gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Davacılar vekili, senet lehtarı ...'un murisin ikinci eşi ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2016/24338 esas sayılı dosyasından müvekkiline tebliğ edilen sıra cetvelinde takip şeklinin ilamsız olarak yazıldığı, haciz tarihinin 18/08/2016 olduğu, tebliğ tarihinin ise 10/03/2017 olduğunu, oysa müvekkili lehine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, satışa konu taşınmaz kaydına 11/08/2016 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu ve borçluya 10/09/2016 tarihinde ödeme emri tebliğ edilerek ihtiyati haciz kesin hacze dönüştüğünü bu nedenle hatalı düzenlenen 18/07/2017 tarihli sıra cetvelinin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP Davalı T18 vekili, T20 Vekili, T16 A.Ş. Vekili, TEB Faktoring A.Ş. vekili, T3 vekilinin cevap dilekçelerinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece '' İstanbul 30....
Ancak ihtiyati hacze konu çekteki keşide tarihinin 31...2015 olarak gösterilmesi karşısında, her ne kadar Kasım ayının 31. günü söz konusu olamaz ise de bunun yanılgıdan kaynaklandığının ve bu eksikliğin çekin niteliğini etkilemediğinin ve keşide tarihinin Kasım ayının son günü olarak yazıldığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, çekin süresinde ibraz edildiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ihtiyati haczi talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. . SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/.../2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin taşınmazının satışı sonrası elde edilen paraların paylaştırılması için yapılan sıra cetvelinde müvekkilinin alacağının üçüncü sırada olduğunu, birinci ve ikinci sıradaki dosyaların haciz tarihlerinin 06.....2010 ve 31.....2010 olduğunu, müvekkilinin takip dosyasında gayrimenkule haciz konulmasına ilişkin son talep tarihinin 06.07.2011 olduğunu fakat ilk olarak 05.05.2009 tarihinde gayrimenkul haczi talep ettiklerini, tapu müdürlüğünün 05.05.2009 tarihinde kooperatif adına kayıtlı taşınmaz olduğu halde aksi yönde müzekkere cevabı verdiğini, bu sebeple 06.07.2011 tarihinde yeniden haciz talep ettiklerini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Ltd.Şti. aleyhine girişilen icra takibinde davacıya tebliğ edilen (1) ve (2). haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediği, bu nedenle (3). haciz ihbarnamesinin gönderilip ödeme yapılmasının istendiği, davacı yanca sunulan 1.7.2008 tarihli davacı ile davalı ... Ltd.Şti. arasındaki sözleşmede ise başlangıç tarihinin 5.7.2008, bitiş tarihinin 5.9.2008 olup, sözleşme ile davalı ... Şti.nin davacıya 28.400.-TL. üzerinden bir takım inşaat işlerinin yapılmasının amaçlandığı, (1). haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarihte bu anlaşmanın yapılmış olduğu, (3). haciz ihbarnamesine verilen 21.11.2008 günlü cevapta ve davacı vekilince verilen 03.03.2009 tarihli dilekçe ve eklerinden de bu hususun kısmen kabul edildiği gerekçeleri ile davanın reddine, alacağın % 40’ı oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nun 89. maddesine göre açılmış bir menfi tespit davasıdır....
Kredi sözleşmelerinin imza tarihinin ve kredinin kullandırılma tarihinin 01/07/2012 tarihinden önce olması nedeni ile uyuşmazlıkta 6101 sayılı Yasa'nın 4 üncü maddesinin uygulanması söz konusu edilemeyeceği gibi yeni Borçlar Kanunu ile düzenlenen genel işlem koşullarına aykırılık da, Yürürlük Kanunu'nun .... maddesi kapsamında değerlendirilemez. Yürürlük Kanunu'nun 7.maddesi hükümlerinin uygulanması da söz konusu olmadığından, mahkemece ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığının 2004 sayılı İ.İ.K.'nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçelerle istemin reddi kararı verilmesi doğru olmamış ve mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2 maddesi gereğince usulüne uygun olmadığı, TK 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, şikayetçi 89 borçlusu tarafından 17/05/2021 tarihinde UYAP Vatandaş Portal'ından 1.,2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin icra tensip zabıtları okunmak suretiyle şikayete konu haciz ihbarnamelerinden ve tebliğ işlemlerinden haberdar olunduğu anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Serik İcra Müdürlüğü'nün 2009/1987 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçiye 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 17/05/2021 olarak düzeltimesine (infazında sakınca oluşturmaması için maddi hata haciz ihbarnamesinden önce"1." rakamı eklenmek suretiyle düzeltilmiştir.), ... 2. ve 3. haciz ihbarnamesinin iptaline, ......
hiçbir somut bulunmadığını, borcun mevcudiyetinin yargılamayı gerektirdiğini belirterek, ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin kabulü ile Bozdoğan İcra Müdürlüğünün 2018/212 Esas sayılı dosyasında davacı Emine Yıldırım'a çıkartılan tebligatların tebliğ tarihinin 23/07/2019 olarak tespitine, üçüncü kişi yönünden süresinde itiraz yapıldığının tespiti halinde üçüncü kişi yönünden kesinleşmeden yapılan işlemlerin ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü dosyasının kambiyo takibi olduğu, bu dosyada alacaklının haciz talebinin yerine getirilme tarihinin 18.08.2011 olduğu, 2. sıradaki 7. İcra Müdürlüğü dosyasında yapılan kambiyo takibinde ise haciz tarihinin 10.02.2012 olduğu anlaşılmış olup, ilk haciz .... 1. İcra Müdürlüğü dosyasında konulmuş olmakla 1. sıraya alınmasında yasaya aykırılık bulunmadığı ve borçlu ...'e husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada, borçlunun alacaklı olduğu üçüncü kişiye gönderilen haciz ihbarnamesine, üçüncü kişi tarafından borcu olmadığından bahisle itiraz edilmemiş olup, daha sonra ödenebileceği açıklanmıştır. Buna göre mahkemenin, şikayet olunanın haczinin ilk haciz olduğunu tespiti isabetli olmuştur....