İcra Müdürlüğünün 2009/6839 sayılı icra dosyasında 15.06.2009 tarihli haciz talebinde bulunan avukat ...'...
Şti'ne gönderilen örnek 25 icra emrinin tebliğinin usulsüz yapıldığının tespiti ile, tebliğ tarihinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince davacı şikayetçinin öğrenme tarihi olan 11/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4530 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden davacı T2 gönderilen örnek 25 icra emrinin tebliğinin usulsüz yapıldığının tespiti ile, tebliğ tarihinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince davacı şikayetçinin öğrenme tarihi olan 11/02/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, Davacının borca ve yetkiye itirazının İİK 62 maddesi gereğince reddine, '' dair karar verildiği görülmüştür....
Ziraat Bankası A.Ş. vekilinin birleşen 2020/82 E. sayılı dosyasında cevap dilekçesinde özetle; Tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararının şerh tarihinin 30.11.2015, davacı İNG Bank'ın ihtiyati haciz tarihinin 01.12.2015 olduğu, bankalarınca açılan tasarrufun iptali davasında karar tarihinin 09.04.2018 olduğunu ve 02.07.2019 tarihinde kesinleştiğini, Tasarrufun İptali davalarında İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati hacizlerin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüştüğünden ve müvekkili bankanın hem ihtiyati haciz kararı tarihinin (30.11.2015) hem de ihtiyati haczin kesin hacze dönüşme tarihinin (09.04.2018) önce olduğunu, dosyalarından önce karara bağlanan davacı İNG Bank'ın herhangi bir davasının bulunmadığını, taşınmazları alacağa mahsuben alabilmesi için ipotekli olmasına gerek bulunmadığını, icra müdürlüğü işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını beyanla davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir...
Dava, dava dışı şirket aleyhine davalı şirket tarafından başlatılan takipte icra takibi kesinleştikten sonra davalı şirket tarafından davacıya tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz edilmemesi sonrası davacı tarafından borçlu olmadığının tespiti istemiyle mahkememiz nezdinde işbu davanın açıldığı, davalı tarafça davanın reddi istemiyle açılan menfi tespit davasıdır. İİK 89/3 hükmüne göre davacı tarafa yapılan tebliğden itibaren 15 günlük süre içinde bu sebebe dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunulması gerektiği hususu düzenlenmiştir. Davacı tarafça İİK 89/3 uyarınca kendisine tebliğ edilen ihbarnameyi 26/10/2021 tarihinde tebliğ aldığı, yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu görülmüştür. Tebliğin yapıldığı tarih dikkate alındığında dava tarihinin 15 günlük yasal süresi içinde olmadığı, bu hükme dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti isteminin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2019/47567 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında müvekkiline gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu nedenle 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de geçerliliğinin kalmadığını, ayrıca 89/3 haciz ihbarnamesinde müvekkilinin adı, soyadı, adresi, faiz ve giderler ile haczin neye ilişkin olduğu hususlarının belirtilmediğini, borç miktarı iki farklı şekilde yazıldığından borç tutarının kesin bir şekilde tespit edilemediğini, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihlerinin yanlış yazıldığını, bu şekilde 89/3 haciz ihbarnamesinin kanunda yazılan zorunlu unsurları içermediğini bildirerek, 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18/08/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, bu haciz ihbarnamelerinin iptaline, 89/3 haciz ihbarnamesinin içerik itibariyle da kanuni geçerlilik şartını taşımadığından iptaline karar verilmesini istemiştir....
İhtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. 2004 sayılı İİK'nun 264/1 maddesinde ihtiyati haczi yaptıran alacaklının yedi gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğu, 2004 sayılı İİK'nun 264/4 maddesinde ise alacaklının bu süreleri geçirmesi hâlinde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağı düzenlemeleri karşısında ihtiyati haciz karar tarihi ile icra takip tarihinin tespiti suretiyle süresinde takip talebinde bulunulup bulunulmadığının ve yedieminlik görevinin sona erip ermediğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti için hükme esas alınan ......
Beldesine götürülen eşyaların bu sefer... götürüldüğünün taraflarınca tespiti üzerine bu adrese hacze gidildiğini,haciz mahallinde 3. kişi çalışanının müvekkilinin adını duyunca "sattığı iki makine burada"şeklinde beyan verdiğini, 3.kişi ve borçlunun birlikte hareket ettiğini ve muvazaalı işlemler yaptıklarından bahisle haksız olarak yapılan istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi,26.05.2014 tarihinde davacı alacaklı tarafından kardeşi ...’un borcundan dolayı ...Sanayi Sitesinde bulunan ve tarafına ait olan işyerinde haciz yapıldığını,davacının iş yerinin borçluya ait olmadığını bilmesine rağmen, borçluyu zor durumda bırakmak adına haksız olarak haciz yaptırdığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkili tarafından borçlu ... aleyhine yapılan icra takibi sonunda borçlu adına kayıtlı ...plakalı araç üzerine 10.07.2013 tarihinde haciz konulduğunu, davalı alacaklının ilk haciz tarihi 23.11.2012 olmasına rağmen altı aylık sürede satış istenilmediğinden haczinin düştüğünü ve yenilenmekle 30.09.2013 tarihinde tekrar haciz konulduğunu, sıra cetveli düzenlenirken düşen haciz tarihinin dikkate alındığını ancak müvekkilinin haciz tarihinin daha önce olması sebebiyle birinci sırada yer alması gerekirken, ikinci sırada yer aldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkili tarafından yapılan takip dosyasında haciz konulduğu tarih itibariyle satış isteme süresinin bir yıl olduğunu, süresinde satış talep edilerek satış avansının yatırılmış olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...
Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre; İİK’nın 89. maddesi gereğince çıkartılan haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulsüz olduğunun ileri sürülmesi ve mahkemece tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespit edilmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptaline, İİK’nın 89. madde prosedürü usule uygun şekilde tamamlanmadan konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....