"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi üçüncü kişi, İİK'nun 89. maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 13.04.2015 tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiş, icra mahkemesince talebin kabulüne, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 13.04.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; ”Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/921 Esas sayılı dosyasından haciz konulduğunu, haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, borçlunun kulüpten bir alacağı olmadığını, haciz ihbarnamesinde dosya alacaklısının ad ve soyadının yer almadığını, tebligatları öğrenme tarihinin 22/03/2021 tarihi olduğunu belirterek, tebligat tarihinin 22/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesini, haciz ihbarnamelerinin iptalini, tüm hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamının incelenmesinden; davalının, dava dışı borçlu şahıs hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığı, bu icra takibi sırasında davacıya İcra İflas Yasası'nın 89. maddesi uyarınca l.,2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, haciz ihbarnamelerine ilişkin tüm tebliğ işlemlerinin Tebligat Yasası'mn 21. maddesine göre yapıldığı, tebligat belgelerinde; davacıya, 1. haciz ihbarnamesinin 26.02.2010 günü, 2. haciz ihbarnamesinin 09.04.2010 günü, 3.haciz ihbarnamesinin de 29.04.2010 günü tebliğ edilmiş olarak gösterildiği, davacının icra dosyasına 01.10.2010 günlü dilekçe verdiği ve bu dilekçesinde, haciz ihbarnamelerinin kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, haciz ihbarnamelerine 01.10.2010 tarihi itibariyle muttali olduğunu ileri sürerek haciz ihbarnamelerine itiraz ettiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Arsa niteliğindeki ... İlçesi ......
Ancak; 1-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından belirlenen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel çıkarıldıktan sonra bankaya bloke edilen bedele 09.04.2016 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhlerinin bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a)Hüküm fıkrasının 3. paragrafından (itibaren) kelimesinin çıkartılmasına, yerine (karar tarihi olan 11.04.2016 tarihine kadar) ibaresinin yazılmasına, b)Hüküm fıkrasına yeni bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılar ... ile ... paylarında bulunan haciz şerhlerinin bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA...
ve 1. maddenin sonuna "tapu kaydında davalı hissesindeki haciz ......
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/09/2014 NUMARASI : 2014/219-2014/516 Taraflar arasındaki, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlunun talebe konu belgede keşideci, ihtiyati haciz isteyen tarafın ise lehtarı olduğu anlaşılmaktadır. Bu belgenin tetkikinde her ne kadar düzenleme tarihinin 23.07.2023, vade tarihinin ise 30.07.2022 olarak gösterilmiş ise de, talep tarihi itibariyle ödeme günü olarak belirlenen 30.07.2022 tarihinin geçmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca belge itiraz eden tarafın talep eden tarafa karşı kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için dayanak belgenin TTK hükümlerine göre illa bono vasfını taşıması gerekmemektedir. İİK 257 maddesi gereğince alacak iddiasının bulunması hususunun yaklaşık olarak ispat olunması yeterlidir. Belgedeki vade tarihinin talep tarihine göre geçmiş olduğundan alacağın vadesinin gelmediği yönündeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir....
Buna göre somut olayda; kısa karar ile "Davanın KABULÜNE, davacıya gönderilen İ.İ.K. 89'uncu maddesince gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 16/10/2018 olarak DÜZELTİLMESİNE, İ.İ.K. 89'uncu maddesince gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin iptaline," karar verildiği halde, gerekçeli karar ile "7201 sy. Kanunun 32/2 maddesine göre "Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmü gereği ıttıla tarihi olan 16/10/2018 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile 1, 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline, yapılan itirazlar neticesinde takibin durdurulmasına" karar verildiği belirtilerek hüküm kısa karar çelişki yaratılmıştır. İstinaf incelemesi yapılabilmesi için delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun gerekçeli kararın bulunması zorunludur....
İİK'nın 78. maddesi gereğince, takibin şekline göre, borçluya ödeme emri tebliğ edilip, ödeme emrindeki müddet geçtikten sonra alacaklı haciz talep edebilir. Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi haciz uygulamasına başlanacak tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılması gerekip gerekmediğini belirleyecektir. Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmez. İcra Mahkemesi kararları verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır....