Mahkemece, davacının haciz tarihinin 22.03.2005, davalının ise 17.11.2006 olduğu ve sıra cetvelinin haciz tarihleri gözetilerek düzenlenmenin olması nedeniyle iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının haciz tarihinin önce olduğu ve ihtiyati tedbir kararının haciz olarak kabul edilemeyecek olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Vergi Dairesi'nin 30.11.2005 tarihli araca haciz konulduğuna dair yazısı üzerine ... İl Emniyet Müdürlüğü'nün 04.01.2006 tarihli yazısından haciz şerhinin işlendiğinin bildirildiği ancak bu bildirim yazısında haciz şerhinin işlenmediği anlaşılmaktadır. Sıra cetveli düzenlenirken haciz tarihinin belirlenmesinde belirleyici olan, haciz yapıldığının bildirilme veya bu yazıya verilen cevap tarihi değil sicile fiilen kayıt tarihidir. Belirtilen ilke tartışılmadan ve özellikle sicile fiili kayıt tarihinin bilgisayar kayıtlarıyla İl Emniyet Müdürlüğü'nden sorulmadan eksik incelemeye dayalı, anılan ilkeye aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 2) Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/25197 E. sayılı icra takibinde terdit talepli olarak; 28.12.2016 tarihli ikinci haciz ihbarnamesi tebligatının iptali ile 89/3. maddeye göre gönderilen haciz ihbarnamesinin iptaline, tebliğ tarihi olarak 22.02.2021 tarihinin belirlenmesine, müvekkili hakkındaki haksız hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, taleplerinin kabul edilmediği takdirde, 27.10.2016 tarihli 89/1. maddeye göre gönderilen haciz ihbarnamesi tebligatının iptali ile 89/2. ve 3. Maddeye göre gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline, tebliğ tarihi olarak 22.02.2021 tarihinin belirlenmesine, taleplerinin kabul edilmediği takdirde, zamanaşımı sebebiyle 89/1.2.3. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkilii hakkındaki haksız hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia savunma ve dosya kapsamına göre düzenlenen sıra cetvelinde şikayetçi alacağının 4. sıraya kaydedildiği satış bedelinin tamamının ilk sıradaki alacaklıya ödenmesine karar verildiği, sıra cetvelinde 1.sıradaki alacakla ilgili haciz tarihinin 08.08.2008, 2. sıradaki alacakla ilgili haciz tarihinin 23.12.2008 ,3.sıradaki alacağın haciz tarihi 08.12.2010, 4. sıradaki davacı alacağının haciz tarihinin ise 27.06.2011 olduğu, şikayet edilen dosyasında sıra cetveline konu taşınmazla ilgili süresinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının dosyaya yatırıldığı, Şikayetçinin 16.01.2006 tarihli haczinin düştüğü, 27.06.2011 tarihinde yeniden haciz uyguladığı anlaşılmakla, düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
-KARAR- Şikâyetçi vekili borçlu şirketin istihkaklarının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde üst sırada bulunan alacaklının haczinin tarihinin belirlenmesinde İcra ve İflas Kanunu'nun 20 nci maddesinin dikkate alınmadığını, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan 7. Ana Jet Üs Komutanlığına gönderilen birinci haciz ihbarnamelerinin burası tarafından ısrarla alınmadığını, 2. Ordu Komutanlığı’na haciz ihbarnamesi gönderildiğinde ise para üzerinde başka hacizler olduğunun bildirildiğini; haciz ihbarnamesinin 31.12.2008 tarihinde tebliğ edildiğini ve ilk haczin dosyalarından konduğunu, sıra cetvelinin de kendi dosyalarından yapılması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İcra Mahkemesi'nce hem şikayetçinin alacaklısı olduğu Antalya 3. İcra Müdürlüğünün 2008/22216 sayılı dosyasından ve hem de 2....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia savunma ve dosya kapsamına göre düzenlenen sıra cetvelinde şikayetçi alacağının 4. sıraya kaydedildiği satış bedelinin tamamının ilk sıradaki alacaklıya ödenmesine karar verildiği, sıra cetvelinde 1.sıradaki alacakla ilgili haciz tarihinin 08.08.2008, 2. sıradaki alacakla ilgili haciz tarihinin 23.12.2008, 3.sıradaki alacağın haciz tarihi 08.12.2010, 4. sıradaki davacı alacağının haciz tarihinin ise 27.06.2011 olduğu, şikayet edilen dosyasında sıra cetveline konu taşınmazla ilgili süresinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının dosyaya yatırıldığı, Şikayetçinin 16.01.2006 tarihli haczinin düştüğü, 27.06.2011 tarihinde yeniden haciz uyguladığı anlaşılmakla, düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiş, mahkemece verilen karar Dairemizin 31.10.2016 günlü, 2015/3511 E., 2016/4823 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.Bu kez şikayetçi...
şikayetin kabulü ile 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 16/06/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesi ve talep edilmediği halde ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmek suretiyle talepten fazlasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır....
E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, bu sebeple takip konusu senetten dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, davaya konu düzenleme tarihi 21.05.2014 olan bonoda, düzenlenme tarihi anında vade tarihi olmadığından, 1 yıl içinde yani en geç 21.05.2015 tarihine kadar ibraz edilmesi gerekmekte olup bu süreden sonra lehtar ve/veya hamilin müracaat hakkı kalmayacağını, somut olayda da anılan süre dolduktan sonra bono üzerine vade tarihi 20.04.2017 yazılarak sahtecilik fiili işlendiğini, bu durumda senede sonradan atılan vade tarihinin borçlu keşideci muris ... ile lehtar arasındaki anlaşmaya uygun olmadığının açıkça anlaşıldığını, bu durumun vade tarihinin yaş incelemesiyle ispatlanmış olacağını, özellikle de keşidecinin 21.03.2019 tarihinde vefat ettiği gerçeği nazara alındığında bu tespitin öneminin ortaya çıktığını, senet üzerindeki vade tarihinin keşidecinin ölüm tarihinden sonra ya da önce ise yaklaşık gününün tespiti...
E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, bu sebeple takip konusu senetten dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, davaya konu düzenleme tarihi 21.05.2014 olan bonoda, düzenlenme tarihi anında vade tarihi olmadığından, 1 yıl içinde yani en geç 21.05.2015 tarihine kadar ibraz edilmesi gerekmekte olup bu süreden sonra lehtar ve/veya hamilin müracaat hakkı kalmayacağını, somut olayda da anılan süre dolduktan sonra bono üzerine vade tarihi 20.04.2017 yazılarak sahtecilik fiili işlendiğini, bu durumda senede sonradan atılan vade tarihinin borçlu keşideci muris ... ile lehtar arasındaki anlaşmaya uygun olmadığının açıkça anlaşıldığını, bu durumun vade tarihinin yaş incelemesiyle ispatlanmış olacağını, özellikle de keşidecinin 21.03.2019 tarihinde vefat ettiği gerçeği nazara alındığında bu tespitin öneminin ortaya çıktığını, senet üzerindeki vade tarihinin keşidecinin ölüm tarihinden sonra ya da önce ise yaklaşık gününün tespiti...
E dosyaya sunulduğunu ve müvekkili aleyhine haciz işlemlerine başlanıldığını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece 30/11/2022 tarihli ek karar ile, ihtiyati hacze konu çekin vade tarihinin 10/12/2022 tarihi olduğu ancak buna rağmen mahkemenin 03/11/2022 tarih ... D. İş sayılı kararı ile borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediği ve rehin ile temin edilmediği belirtilerek ihtiyati haciz kararı verildiği, karar tarihi (03/11/2022) itibari ile borcun muaccel olmadığı, henüz muaccel olmayan borca ilişkin olarak İİK 257 maddesinde muaccel borçlar için sayılan koşulları sağladığı düşünülerek ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmakla mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına itirazın kabulüne, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Karara karşı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....