Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nizip Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı bulunmamasına göre yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, mirascılık belgesi istemine ilişkindir. Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin dava 6100 Sayılı HMK.nın 382. maddesinin çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, 384. maddesinde ise Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, HMK.nın 11/3. maddesinde ise mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu hale göre mirasçılık begesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan Suruç Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

    Diğer taraftan, hukuk devleti kavramı çerçevesinde “hukuki belirlilik” ve “hukuki öngörülebilirlik” ilkeleri nazara alındığında da, uyuşmazlığın yetki tespiti için başvuru tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilmesi gerektiği hususu Yargıtay’ın yerleşik uygulamasıdır. Bütün bu açıklamalar karşısında ifade etmek gerekir ki, yetki başvuru tarihinden önce iş sözleşmesi işverence feshedilen ve açmış olduğu feshin geçersizliğinin tespiti (işe iade) davası kabul edildikten sonra yeniden işe başlatılan işçinin; yetki başvuru tarihinde fiilen işyerinde çalışmadığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında da tespit konusu işyerinde çalışan işçiler arasında bulunmadığı, örgütlenme faaliyetini yürüten işçi sendikası ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından da öngörülmesinin mümkün olmadığı hususları gözetildiğinde, yetki tespitinde dikkate alınmasının işveren tarafından ileri sürülemeyeceği tartışmasızdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ... müdafiinin Avukat ... ile yetki belgeli Avukat ... olduğu, temyiz talebinde bulunan Avukat ...'ın yargılamanın devamında müdafii olarak görev almadığı gibi dosya içerisinde vekaletnamesinin ve yetki belgesinin de bulunmadığı anlaşıldığından temyiz talebinde bulunan Avukat ...'ın Sanık ... ile ilgili vekalet ilişkisinin açıklattırılması varsa vekaletname veya yetki belgesinin dosyasına konması ve gerekli görülürse ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 20/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Avukat ...' a kayyım ... tarafından verilmiş bir yetki belgesi bulunmamaktadır. Kayyım... tarafından hazine avukatı ...' a verilmiş yetki belgesinin dosyaya alınması, ...'un yerine atanan Defterdar varsa, bu kişinin kayyım atandığına dair ek karar ile bundan alınan yetki belgesinin dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.19.06.2008 ( Perş.)...

          Dairemizin 19.2.2007 tarihli kararı ile bir kısım dosyaların ikmali ve davacı vekilinin yetki belgesinin tamamlanması için dosya mahalline iadesine karar verilmiştir. Talep edilen dava dosyaları eklendiği halde, davacı tarafından verilen yetki belgesine dosyada rastlanılmamış, dizi pusulasında da olmadığı görülmüştür. İade gereği tam olarak yerine getirilerek; davacı ... Defterdarı ...'ın, vekili Av. ...'na vermiş olduğu yetki belgesinin dosyaya eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 17.09.2007...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ) Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesinde, davalı vekili olduğunu beyan ederek mahkeme kararını temyiz eden avukatlar ....ve ...n dosya içerisinde vekaletnamesinin olmadığı, ayrıca ulusal yargı ağı bilişim sisteminde (UYAP) vekaletnamesi bulunan davalı avukatı Av. ... tarafından da bu avukatlara yetki verildiğine dair herhangi bir yetki belgesinin de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, bahsi geçen avukatlardan, davalı şirketin vekili olduğuna dair vekaletname veya yetki belgesinin temin edilip, dosyaya konması için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05/02/2018 günü oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemesinde görülmekte olan 2011/793 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasında, davacı tarafa yetki belgesi verildiği belirtilmiş ise de, anılan yetki belgesinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından, yetki belgesinin evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/100 E. sayılı dosyasında davacıya dava açmak üzere yetki verildiği belirtilmiş ancak anılan yetki belgesinin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, anılan yetki belgesinin merciinden temin edilerek dosya arasına alınması,geri çevirmeyle istenilen hususların eksiksiz dosya arasına alınıp alınmadığının denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin dava 6100 Sayılı HMK.nın 382. maddesinin çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, 384.maddesinde ise Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkili olduğu, HMK.nın 11/3. maddesinde ise (3) Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin dava 6100 Sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi gereğince sayılı HMK.nun 382. maddesinin çekşmesiz yargı işlerinden sayılmış 384.maddesinde ise Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkili olduğu HMK.nun 11/3. maddesinde ise (3) Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nin 25. ve 26. maddeleri gereğince Devrekani Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu