WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 589. ve devamı maddelerinde yer olan "koruma önlemi" olarak ölüm tarihi itibariyle terekeyi oluşturan unsurları belirlemek, böylece olası ihtilaflarda başvuru kaynağı oluşturmak, bu sayede terekenin içeriği ile ilgili ölüm anındaki durumu öğrenme imkanını elde etmeye yönelik olarak terekede bulunan mal ve hakların tespitine, koruma tedbirlerinin alınmasına ilişkindir. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Yargıtay 14....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın şikayetçinin kimlik bilgilerini kullanarak ve kendi fotoğrafını yapıştırarak aldığı, nüfus cüzdanı talep belgesi ile Nüfus Müdürlüğünden nüfus cüzdanı düzenlettiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davada; sanığın suçlamayı kabul etmemesi, Nüfus Müdürlüğünde memur olan tanık ...’nin, “…talep belgesini getiren ve bu belgeyi bizden alan kişinin sanık olup olmadığını şu an kesin olarak söylemem mümkün değil, aradan üç yıl geçti, yanlış bir şey söylemek istemiyorum.” şeklinde beyanda bulunması, alınan bilirkişi raporunda; nüfus cüzdanı talep belgesindeki yazıların sanığın eli ürünü olmadığının belirtilmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; nüfus cüzdanının teslimine ilişkin belge aslının Nüfus Müdürlüğünde getirtilerek, teslim belgesi ile dosyadaki nüfus cüzdanı talep belgesindeki imzaların sanığın elinden çıkıp...

    Kimlik No.lu Şükriye Ofluoğlu'na, B)3 Payın T.C. Kimlik No.lu T3 C)3 Payın T.C. Kimlik No.lu T4 D)3 Payın T.C. Kimlik No.lu T1 E)1 Payın T.C. Kimlik No.lu T2 F)1 Payın T.C. Kimlik No.lu T5 G)1 Payın T.C. Kimlik No.lu T6 olmak üzere davacıların hisseleri oranında davalı adına olan tapu kaydının iptali ile iptal edilen hisselerin davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline" Karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mirasçılardan Şükrüye Ofluoğlu’nun dava dışı olduğunu, davaya katılmadığını, bu sebeple hükme dahil edilmesinin hatalı olduğunu, karardaki “iki taşınmaz” ifadesinin tek bina haliyle fiili gerçeğe aykırı olduğunu, davada muvazaa iddiasını haklı gösterecek bir durumun olmadığını, muvazaa kararının gerekçe ile çeliştiğini, taşınmaz devrinde satış bedelinin paradan başka “EMEK ve HİZMET” karşılığı da olabileceği gerekçeleriyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

    , kayıt altına alınan yabancıların bilgilerinin derhal Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm. evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22'nci maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere. 25.04.2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir....

      Hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiş; Dairemizce “Türk Medeni Kanununun 194. maddesi, aile konutu üzerinde hak sahibi eşin konutla ilgili tasarruflarının geçerliliğini diğer eşin açık rızasına bağlamış, rızaya ilişkin beyanın şeklini göstermemiştir. Rızanın mutlaka resmi şekilde (tapu memuru veya noterde ) verilmesi gerektiğine ilişkin bir hüküm Yasa'da yoktur. Kaynak İsviçre öğretisinde rızaya ilişkin beyanın sözlü veya yazılı verilebileceği gibi, işlemin ne olduğu somut olarak belirtilmiş olması şartıyla işlemden önce, işlem sırasında veya işlemden sonra (yapılmış işleme onay verme şeklinde) verilebileceği kabul edilmektedir. Rıza beyanının geçerliliğinin, tasarruf işleminin tabi olduğu şekle bağlanması veya geçerlilik için onay belgesindeki imzanın noterce tasdik edilmiş olmasının aranması, Yasada olmayan bir unsuru yasaya dahil etmek anlamına gelir....

        Belirtilen durum karşısında,davacının eldeki dava yönünden aktif dava ehliyetinin bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken;yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2021 NUMARASI : 2021/552 ESAS, 2021/524 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı dava dilekçesinde özetle; 2014 yılında Türkiye'de kayıt altına geçmek için Esenler Emniyet Müdürlüğüne giderek geçici koruma kimlik belgesi aldığını, memurların isim ve doğum yılını yanlış yazdığını belirterek adının Suzan, doğum tarihinin 30/01/1988 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....

          Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunun 88.maddesi uyarınca "uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler" için tanınan muafiyetin geçici koruma statüsünde bulunanları kapsamadığı vurgulanmıştır. Diğer söyleyişle, geçici koruma statüsünde bulunan davacının 6458 s. Kanunun 88. maddesi uyarınca teminattan muaf olmadığı belirlenmiştir. Davacının Suriye uyruklu ve yabancı olmakla birlikte, noter onaylı resmi vekaletname, kimlik bilgileri ve İçişleri Bakanlığı Göç İdare Merkezi kayıtları uyarınca Suriye ülkesindeki olumsuz gelişmeler sebebiyle ülkemizde halen "geçici koruma statüsünde" bulunduğundan karşılıklılık esası yönünden geçici koruma statüsünün de hukuksal yönden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere göçmen, geçici koruma ile mültecilik farklı şeylerdir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaşı küçük Hasan'ın 03/08/2022 tarihinde doğduğunu, Hatay'da geçici koruma statüsünde bulunduklarını, yaşı küçük için Hatay İl Göç idaresi müdürlüğünden geçici koruma kimliği için talepte bulunduklarını, taleplerinin değerlendirme aşamasında olduğunu, buna ilişkin bütün bilgi ve belgeleri dosyaya sunduklarını, yaşı küçüğün geçici koruma kimliğinin olmamasının sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağı anlamına gelmeyeceğini, milletler arası sözleşmeler gereği yaşı küçüğün sağlık hizmetlerinden faydalanmasının taraf devletlerin sorumluluğu altında olduğunun izah edildiğini, verilen kararın hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaşı küçük Hasan'ın 03/08/2022 tarihinde doğduğunu, Hatay'da geçici koruma statüsünde bulunduklarını, yaşı küçük için Hatay İl Göç idaresi müdürlüğünden geçici koruma kimliği için talepte bulunduklarını, taleplerinin değerlendirme aşamasında olduğunu, buna ilişkin bütün bilgi ve belgeleri dosyaya sunduklarını, yaşı küçüğün geçici koruma kimliğinin olmamasının sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağı anlamına gelmeyeceğini, milletler arası sözleşmeler gereği yaşı küçüğün sağlık hizmetlerinden faydalanmasının taraf devletlerin sorumluluğu altında olduğunun izah edildiğini, verilen kararın hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu