Noterliği aracılığıyla gönderdiği ihtarname, Genel Kredi Sözleşmesi ve ipotek belgeleri uyarınca ihtiyati haciz isteminde bulunduğunu, mahkemece gıyabında yapılan inceleme neticesinde talebin kabulüne karar verilerek 26.06.2014 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, ibraz edilen genel kredi sözleşmesinde isim ve imzasının yer almadığını, sadece genel kredi sözleşmesinin borçlusu olan M.. B.. lehine taşınmazını ipotek ettiğini, bu ipotek dışında herhangi bir sorumluluğunun da bulunmadığını, bahsi geçen ipoteğin Büyükçekmece 1. Aile Mahkemesi'nin 22.05.2014 tarih 2013/68 esas 2014/567 karar sayılı ilamıyla fekkine karar verildiğini, ancak kararın kesinleşmediğini, kaldı ki alacağın ipotekle teminat altına alınması nedeniyle ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin ipotek dışında kefaletinin bulunmadığını ileri sürerek aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Yevmiyeli İpotek Akti ile 06.10.2010 tarihli ihtarnameye istinaden takip açıldığını, müvekkil ile davalı Banka arasında kredi ilişkisi kurulmadığını, müvekkilinin imzası ile asaleten ya da kefaleten kredi tesis edildiğini, müvekkil ile alakası olmayan kredi sözleşmesinden dolayı kefil sıfatı ile ihtarname keşide edilmiş ve iş bu ihtarname esas alınarak icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın icra dosyasına sunmuş olduğu Genel Kredi Sözleşmesinde müvekkil ile alakalı herhangi bir yükümlülük, imza vs. bulunmadığını belirterek, öncelikle kötüniyetle açılan takibin durdurulmasını, akabinde iptalini, Adana 1.İcra Müdürlüğü’nün 2017/... E....
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın malikinin dava dışı ... iken 08.05.2008 tarihinde mülkiyetin yine dava dışı olan ...’ya geçtiğini bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını ayrıca dava konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olup kredi sözleşmesinden doğmuş borçların tümüyle ifası halinde dahi ipoteğin sona ermeyeceğini, ipoteğin geçerli olduğu sürece anılan kredi sözleşmesinden gelecekte doğacak diğer borçlarında ipotek limiti dahilinde ipoteğin sağladığı teminatın kapsamına gireceğini, davacı şirketin müvekkili bankaya herhangi bir borcu olmamasına rağmen ortada geçerli bir kredi sözleşmesinin var olduğunu ayrıca ipotek veren ...’ın dava dışı bu şirkete kefaleti bulunduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davalı vekili; davacı borçlunun müvekkili banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrildiğini ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ayrıca ilamsız takip yaptıklarını, borcun sadece işletme kredisinden kaynaklanmayıp Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
in anne ve babası arasında kredi sözleşmesinden doğan ticari ilişkinin varlığı sabit olduğunu, borcun ...'in kullandığı krediden kaynaklandığını ve borcun tek olduğunu, her iki takipte de, takipte tekerrür kaydı olmadığından, sanki her iki takip ayrı ayrı müstakil takip gibi anlaşıldığını, İzmir ... İcra Dairesinin .../... Esas sayılı dosyası mükerrer takip olduğunu, ipotekle temin edilmiş alacaklarda öncelik ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılması olduğunu, her iki takibinde yapılabilmesi için takipte tekerrür kaydının ödeme emirlerinde olması gerektiğini, davalı bankayla ticari ilişkiden kaynaklanan borcun sadece kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, ayrıca kambiyo senedine dayalı bir borcun olmadığını, davalı bankaya sadece bir borcun varlığı söz konusu olduğunu belirterek İzmir ... İcra Dairesinin .../......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/300 Esas KARAR NO : 2022/842 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/06/2019 KARAR TARİHİ : 29/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... ... Petrol Gıda San. Tic. Ltd. Şti ile ... Bankası A.Ş. Sincan şubesi arasında imzalanan 04/06/2013 tarihli Genel Ticaret Kredi Sözleşmesi ile verilen kredi için müvekkilinin ... 575.000,00 TL'ye kefil olduğunu, bunun sonucunda gayrimenkulleri üzerinde ipotek tesis edildiğini, daha sonra davalı ile ... ... Petrol Gıda San. Tic. Ltd. Şti. arasında 23/12/2014 tarihli ikinci bir genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmede imzasının olmadığını, davalı banka tarafından Ankara ...İcra Müd.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kredi teminatı olarak verilen ipoteğin kredi borcunun tamamen ödenip kapatılmasına ve talebe rağmen kaldırılmadığı iddiası ile ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Bu istem, Borçlar Hukukundan ve genel hükümlerden kaynaklanmakta olup, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Gerçekleşen bu durum karşısında, görevsizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için diğer borçlular ile davalı kefil aleyhine de takibe geçtiklerini, davalının muacceliyet ihtarnamesine itiraz etmediğini, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadan kendisi aleyhinde takip yapılamayacağı yönündeki davalı itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının asıl borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, ayrıca müvekkilinin de aralarında bulunduğu kefiller aleyhine genel haciz yoluyla takip başlattığını,bu durumun İİK.nun 45.maddesine ve Yargıtay İçtihatlarına aykırı olduğunu, ipotekli takip sonuçlanmadan ve rehin açığı belgesi alınmadan ayrıca kefiller aleyhine takip yapılamayacağını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kimlik numaralı Nuray DÜNDAR'ın T3 Hopa Şubesi'nden kullanmış olduğu krediyle ilgili olarak 15.10.2014 tarih ve 204323 sıra nolu genel kredi sözleşmesine davacı T1 eş muvafakati ile müteselsil kefil olduğunu ve 16.10.2014 tarihli toplam 149.000,00 TL bedelli büyük besi hayvancılığı kredisi ödeme planı hazırlandığını, Daha sonra borçlu 08.01.2016 tarihinde aynı genel kredi sözleşmesi üzerinden 40.250,00 TL daha kredi kullandığını Sonrasında ise borçluların lehine olmak üzere bu iki kredi 25.04.2017 tarihinde KGF kapsamına alınmış ve 182.250,00 TL kullandırılarak tüm borç tek bir ödeme planına bağlandığını Yeniden yapılan bir kredi sözleşmesi sözkonusu olmadığını Yalnızca borç KGF kapsamına alınmıştır ki bu durum da borçlular lehine olduğunu, Kaldı ki 15.10.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde T1 genel kredi sözleşmesinde gösterilen 300.000,00 TL bedelli borcun tümüne eş muvafakati ile kefil olduğunu, kefillikten kaynaklı hukuka aykırı...
(M) Şikayetçi borçlu aleyhinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde, takibe konu ipoteği veren üçüncü kişi konumunda olduğunu, ... isimli kişinin kredi borçlusu olduğu 02/03/2009 tarihli tarımsal kredi sözleşmesine kefil olup aynı zamanda bu borç için ipotek verdiğini, ipoteğe konu borcun asıl borçlu ... tarafından alacaklı bankaya 30/09/2010'da ödendiğini, takibe konu borcun dayanağını oluşturan 14/07/2010 (gerçek tarihi 19/10/2010) tarihli kredi sözleşmesinde bir imzası olmadığını, verdiği ipoteğin bu sözleşmeyi kapsamadığını alacaklının takip talebinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip iradesini gösteren bir açıklamada bulunmadığından genel haciz yolu ile ilamsız takip gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek ipoteğin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dosya içinde bulunan 01/09/2009 tarihli (ve 349 sayılı) ......