WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki uyuşmazlık banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/381 KARAR NO : 2022/600 DAVA : Banka ve Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) DAVA TARİHİ : 01/06/2021 KARAR TARİHİ : 16/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Banka ve Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili bankanın ... Şubesi müşterilerinden... TİC A.Ş. ile imzalanan Genel Nakdi ve Gayrı Nakdi Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan kredi borcunu ödeyememesi üzerine Taksitli Ticari kredilerine konu borçları 17/09/2019 tarihi itibarı ile kat edildiğini, asıl borçlu ile davalı/müteselsil kefillere ... 4....

      kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, dava dışı ...’in davalı ... ile 08.08.2012 tarihinde genel kredi sözleşmesi (ticari kredi) imzaladığı, 10.08.2014 tarihinde bu sözleşmeye teminat olmak üzere davacılardan ...’in maliki olduğu arsa niteliğindeki gayrimekulün ipotek verildiği, davacıların iddia ettiği gibi gayrımenkulün aile konutu olmadığı, uyuşmazlığın ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Esas sayılı icra dosyalarında genel haciz yolu ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler yapıldığı, bilahare bu takiplerin yanı sıra aynı genel kredi sözleşmesinden kalan bakiye alacağa ilişkin olarak dava konusu takibin başlatıldığı, dolayısıyla davacının taraflar arasındaki aynı ihtilafa ilişkin olarak rehinle temin edilmiş alacak yönünden hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de bu takip sonuçlanmadan ve bakiye bir alacak olup olmadığı belirli olmadan dava konusu takibin yapıldığı, ilgili dosyalarda yapılan tahsilatlar neticesinde temlik tarihi itibariyle davalıların davaya konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcu olmadığı gibi alacaklı bankanın davalılardan toplamda 45.033,97 TL fazla tahsilat yaptığı rapor edildiği, 2004 Sayılı İİK'nın 45/1 ve T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/06/2016 Tarih ve ... -... Esas-......

            Kefil, kefili olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu olmakla birlikte banka tarafından yeni bir sözleşme düzenlenerek kredi kullandırılması durumunda yeni sözleşmede, ilk sözlemeye kefalet eden kefilin imzası bulunmaması ve ilk sözleşmede yeni imzalanan sözleşmeye atıfta bulunulmaması halinde bu yeni kullandırılan krediden dolayı ilk sözleşmeye kefalet edenin sorumluluğundan söz edilemeyecektir.Somut olayda icra takibine konu edilen kredilerin 31.07.2013 ve 27.10.2014 tarihli krediler olduğu hükme esas alınan 22.11.2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tespit edilmiş olup, davacı tarafça davalının 20.02.2013 tarihinde kefil olduğu 21.01.2013 tarihli kredi sözleşmesinden sonra ilk kullandırılan kredinin 31.07.2013 tarihli kredi olduğu, 27.10.2014 tarihli kredinin ise davalının kefil olarak yer almadığı 11.09.2014 tarihli kredi sözleşmesinden sonra kullandırıldığı gözetildiğinde davalı kefil icra takibine konu 27.10.2014 tarihli krediden sorumlu değildir.Diğer yandan...

              Somut olayda şikayetçi ipotek veren üçüncü kişi, sadece 91 7915523 ve 91 79196887 nolu kredi sözleşmelerine göre verilen kredi için ipotek verildiğini, bu kredilerin de ödendiğini iddia etmiş ise de, ipotek resmi senedi incelendiğinde, ipoteğin asıl kredi borçlusu şirket lehine doğmuş doğacak banka alacaklarının 500.000 TL'ye kadar olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, takip talebinde ise kredi genel sözleşmesinden doğan ticari kredi borcunun takip edildiği, bu kredi hesaplarının kat edildiğine dair ihtarın ipotekli taşınmaz malikine 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, ipotek malikinin kat ihtarına 29.01.2019 itiraz ettiği, yukarıda açıklandığı üzere takip konusu alacak limit ipoteği kapsamında olup ipotek veren üçüncü kişinin ipotek hakkı kapsamında değerlendirilecek olan, takip konusu alacakla ilgili olarak ipotek verilmediği yönündeki şikayetin icra mahkemesinde inceleme imkanı olmayıp ancak genel mahkemelerde açılacak bir davanın konusunu oluşturacağı, kaldı...

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı iddia olunan genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 45 inci ve 67 nci maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 586 ncı maddesi. 3. Değerlendirme Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe davalı kefillerin itirazının iptali istemine ilişkindir....

                Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve itiraz olunmayan miktar üzerinden davalı yönünden takibin kesinleştiği, taahhütnamenin de taşınmazın davalıya satış tarihi olan 02/06/2010 tarihinden sonraki tarih olan 28/09/2010 tarihinde düzenlendiği, yine protokolün satış tarihinden sonra 18/04/2013 tarihinde düzenlendiği, davalının dava dışı ... ile davacı banka arasında düzenlenen 18/04/2013 tarihli protokol gereğince ve bu protokolde belirtilen miktarın ipoteğin kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece davaya konu ipoteğin protokol içindeki borcu kapsamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; ipotek akit tablosunun incelenmesinde “......

                  'nin doğmuş ve doğacak kefalet dahil her türlü borcunun teminatı olarak ipoteğin tesis edildiğinin belirtildiği bu nedenle ipoteğin fek edilmeyeceğinin bildirildiğini, ipotek sözleşmesinde yazan "tesis olunan ipoteğin ne sebeple olursa olsun bankaya karşı doğmuş ve doğacak her türlü borçlarının teminatını teşkil etmek üzere kurulduğuna" dair ifadenin genel işlem şartı niteliğinde haksız şart olduğunu, kullanılan kredi teminatı olarak kurulan ipoteğin başkaca krediler için sorumlu tutulmasının dürüstlük ve iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, taşınmazın üzerine ipotek konulmasına ilişkin kredi borcunun tamamen ödendiğini, ipoteğin asıl borçlunun kefil olduğu borçların dahi teminatı olduğu anlamındaki hükmün haksız şart olduğunu belirterek bu maddenin iptali ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipotek sözleşmesinin teminat kapsamının dava dışı borçlu... 'nin doğmuş ve doğacak kefalet dahil tüm borçlarının temini olarak belirtildiğini, .......

                    UYAP Entegrasyonu