"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temini için tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı temlik eden banka ile dava dışı şirket arasında yapılan genel kredi sözleşmesinden doğacak borçların teminatı olmak üzere davalının taşınmazını ipotek ettirdiğini, dava dışı bankanın dava dışı şirketten olan kredi alacağını müvekkiline temlik etmesi üzerine davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı bankaya borcunun bulunmadığını, ortada geçerli bir temlik sözleşmesinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı ile dava dışı ......
arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığının müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet...
. - K A R A R - Dava Genel Kredi Sözleşmesinin kefilleri olan davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili, asıl borçlununu vermiş olduğu ipoteğin müvekkillerine devri karşılığında borcun ödeneceğinin bankaya ihtar edilmesine rağmen, borç miktarının bildirilmediğini, ipotekli taşınmazın müvekkillerine devredilmediğini; bu nedenle davalıların sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların 20.000 TL limitle Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu oldukları, bilirkişi raporunda yer alan hesaplama da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde şikayet olunan banka lehine konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve şikayete konu sıra cetvelinde bankanın konut kredisinden kaynaklanan alacağı yanında, kredi kartından ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacakları da ipotek kapsamına dahil edilerek, bankaya 1. sırada 54.301,94 TL tutarında pay ayrılmıştır. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde yer alan, ipoteğin nakdi ve gayri nakdi diğer tüm kredi sözleşmelerinden kaynaklanan, doğmuş ve doğacak tüm alacakların teminatı olmak üzere tesis edildiğine ilişkin kayıtlar, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu yönünden yazılmamış sayılır. Bu itibarla, ... mahkemesince, kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağın ipotek kapsamında olmadığına hükmedilmesi isabetli olmuş ise de kredili mevduat hesabından doğan alacağın bu kapsamda kaldığına hükmedilmesi doğru olmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava genel kredi sözleşmesi için verdiği kefaletin ve geçersiz kefalete isitinaden verilen ipoteğin de geçersizliği iddiası ile menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı banka ile dava dışı kredi lehdarı Adasa Grup Sigorta ltd şti arasında imsalanan 08.10.2014 tarihli GKS 1.100.000,00.-tl. limitli kredi genel sözleşmesi imzalanmıştır. Davacının kefil kabul beyanı başlıklı belge ile Adasa şirketi ile banka arasında akdolunacak/akdolunan 08/10/2014 tarihli F0223574 numaralı KGSmüteselsil kefil sıftıyla imzalamayı ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasını kabul ettiği görülmüştür. Davacının ayrıca kefalet limitinin arttırılması yazan belgede isim ve imzası olduğu görülmüştür. Mahkemece davanın genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanması nedeniyle görev itirazının reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava genel kredi sözleşmesi için verdiği kefaletin ve geçersiz kefalete isitinaden verilen ipoteğin de geçersizliği iddiası ile menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı banka ile dava dışı kredi lehdarı Adasa Grup Sigorta ltd şti arasında imsalanan 08.10.2014 tarihli GKS 1.100.000,00.-tl. limitli kredi genel sözleşmesi imzalanmıştır. Davacının kefil kabul beyanı başlıklı belge ile Adasa şirketi ile banka arasında akdolunacak/akdolunan 08/10/2014 tarihli F0223574 numaralı KGSmüteselsil kefil sıftıyla imzalamayı ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasını kabul ettiği görülmüştür. Davacının ayrıca kefalet limitinin arttırılması yazan belgede isim ve imzası olduğu görülmüştür. Mahkemece davanın genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanması nedeniyle görev itirazının reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu Gaziantep İcra Dosyasının 2019/142289 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı icra takip dosyasında ilk olarak 02/10/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapıldığı, bu takibe yönelik borçlu tarafında şikayeti üzerine Gaziantep 5. İcra hukuk mahkemesinin 2019/288 Esas 2020/498 Karar sayılı ilamı ile icra emrinin iptaline karar verildiği, akabinde davacı alacaklı tarafından 16/05/2022 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapıldığı anlaşılmaktadır. İİK 43....
Oğuz'a Arnavutköy-Boğaziçi Şubesi tarafından kullandırılan 03/09/2010 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve halen takip hesaplarında izlenen muaccel alacaklarında kefaleten imzasının bulunduğunu, adı geçenin aynı zamanda varis olarak söz konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu bulunduğunu, dolayısıyla, Serpil Oğuz'un hem aseleten hem de kefaleten bankaya olan borçları sebebiyle ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını, davacının tüm hukuki vecibeleri ile birlikte ipotekli olarak taşınmazı satın aldığı bu suretle davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, Serpil Oğuz'un Arnavutköy Boğaziçi Şubesinden kullandığı kredi devam ederken, taşınmazın davacının babası Kenan Yılmaz tarafından borç ve taşınmaz üzerindeki 300.000,00 TL limitli ipoteği kabul edilerek satın alındığı, taşınmazın değerli olması nedeniyle 1....
Her ne kadar banka tarafından ipoteğin fekki için verilen 11/07/2018 tarihli yazı da kredi kapamaya esas tutar bildirilip bu tutar verilen süre içerisinde yatırılmış olsa da davalı şirket tarafından bankaya sunulan yapılandırma talebine ilişkin 28/11/2018 tarihli yazı içeriği dikkate alındığında, davalı şirketin kredi sözleşmesinden dolayı ipoteğin fekki tarihinden sonra da borcun mevcut olduğunun kabul edildiği, söz konusu belge içeriği dikkate alındığında banka tarafından verilen 11/07/2018 tarihli yazı da belirtilen borç miktarının ipoteğin fekkine matuf olarak belirtildiği, borcun kapatılmış olması halinde kredi alanın borçlarının yapılandırmasını talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu sebeple söz konusu banka yazısı ve yazıda belirtilen ödeme yapılmış olmasının borcu sona erdirmediği kanaatine varılmıştır....