WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay bozma ilamından sonra banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle alınan bilirkişi ek raporu ile dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen alacağın 05/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, imzalanan başka bir genel kredi sözleşmesine rastlanmadığı tespit edildiği gibi, davacı banka genel müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabından da davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 05/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi dışında imzalanan başka bir genel kredi sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmıştır. İstinaf yargılaması sırasında davacı banka genel müdürlüğe yazılan müzekkere cevabında davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen 13/11/2014 tarihli sözleşmenin son sayfasının da gönderildiği görülmüştür....

Yargıtay bozma ilamından sonra banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle alınan bilirkişi ek raporu ile dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen alacağın 05/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, imzalanan başka bir genel kredi sözleşmesine rastlanmadığı tespit edildiği gibi, davacı banka genel müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabından da davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 05/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi dışında imzalanan başka bir genel kredi sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmıştır. İstinaf yargılaması sırasında davacı banka genel müdürlüğe yazılan müzekkere cevabında davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen 13/11/2014 tarihli sözleşmenin son sayfasının da gönderildiği görülmüştür....

    Davalı vekili, dava dışı asıl borçlu şirketle birden fazla kredi sözleşmesinin bulunduğunu, davacının bu sözleşmelere kefil olduğu gibi asıl borçlu şirketin müvekkili bankada doğmuş ve doğacak tüm borçları için ipotek verdiğini, dava konusu kredi sözleşmesine istinaden açılmış bir kredi bulunmadığını, icra takibinde talep edilen miktarda borç bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının imzasının sahte olduğu tespit edilen 07.02.2005 tarih 60.000,00.-TL tutarındaki genel kredi sözleşmesi dışında davanın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu 30.12.2004 tarih 54.734.47-TL, 15.06.2004 tarih 10.000,00.-TL, 08.12.2004 tarih 20.000 TL ve 08.04.2004 tarih 35.000,00....

      Davacı, ticari kredi sözleşmesi veya genel kredi taahhütnamesinde şahsı adına kefalet imzasının bulunmadığını iddia etmiş ise de dosyaya aslı sunulan genel kredi taahhütnamesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak davacının isim ve imzasının bulunduğu gibi anılan sözleşmenin üçüncü sayfasında da kredi tutarı yer almaktadır. Sözleşme aslının dosyaya sunulması karşısında fotokopi belgedeki farklılık sebebiyle şirket borcundan dolayı geçerli bir kefalet akdi kurulmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu durumda kefilin kendi kefaleti ve temerrüdünün sonuçlarından sorumluluğu gözetilerek icra takibi itibariyle borç miktarı tespit edilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının dava dışı Talat Karaca ile davalı banka arasında imzalanan 28/05/2014 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini 100.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı banka tarafından bu genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı Talat Karaca'ya 29/05/2014 tarihinde 20.000,00 TL,15/01/2015 tarihinde de yine 20.000,00 TL kredi kullandırıldığı görülmüştür. Dava konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırılmış olduğunun belirlenmesi gerekmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının dava dışı Talat Karaca ile davalı banka arasında imzalanan 28/05/2014 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini 100.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı banka tarafından bu genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı Talat Karaca'ya 29/05/2014 tarihinde 20.000,00 TL,15/01/2015 tarihinde de yine 20.000,00 TL kredi kullandırıldığı görülmüştür. Dava konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırılmış olduğunun belirlenmesi gerekmektedir....

        Meşrubat Ltd.Şti.’nin kefil olarak katıldığını ve müvekkili ...’in de kefil olan şirket yararına taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirdiğini, yine davalı ... ile banka arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesinde diğer müvekkili şirketin garantör olarak yer aldığını, sonrasında kredi borçlarının ödenmemesi üzerine, banka ile varılan anlaşma doğrultusunda müvekkili ...’in 12.000 YTL’lik kredi borcunu ödediği halde bankaca usulsüz olarak verilen ipoteğin fekki yazısı nedeniyle ipoteğin terkin edilemediğini ve bankanın alacağı kalmadığı halde müvekkilleri ... Ltd.Şti.ve ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve kredi kartı alacağından yine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak da müvekkili ... aleyhine genel haciz yoluyla iki ayrı takip yaptığını, haciz yoluyla yapılan takibe müvekkili ...’in itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek iki ayrı takip nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Meşrubat Ltd.Şti.’nin kefil olarak katıldığını ve müvekkili ...’in de kefil olan şirket yararına taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirdiğini, yine davalı ... ile banka arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesinde diğer müvekkili şirketin garantör olarak yer aldığını, sonrasında kredi borçlarının ödenmemesi üzerine, banka ile varılan anlaşma doğrultusunda müvekkili ...’in 12.000 YTL’lik kredi borcunu ödediği halde bankaca usulsüz olarak verilen ipoteğin fekki yazısı nedeniyle ipoteğin terkin edilemediğini ve bankanın alacağı kalmadığı halde müvekkilleri ... Ltd.Şti.ve ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve kredi kartı alacağından yine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak da müvekkili ... aleyhine genel haciz yoluyla iki ayrı takip yaptığını, haciz yoluyla yapılan takibe müvekkili ...’in itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek iki ayrı takip nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; hükme esas alınan sözleşmenin icra dosyasına gösterilen dayanak belgeler arasında yer almadığını, borcun business kart hesabının genel kredi sözleşmesi değil kredi kartı borcu olduğunu, business kart hesabının açıldığı tarihe ve icra dosyasının dayanağı olarak gösterilen belgelere bakıldığında davalı vekilinin iddialarının kabulünün yasal olmadığının görüleceğini, kefilin genel kredi sözleşmesini imzalaması, genel kredi sözleşmesi dışında kalan her türlü borçtan genel kredi sözleşmesi limiti ile sorumlu olmayacağını, bu nedenlerle verilen kararın kaldırılarak tüm taleplerinin kabulünü talep etmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 20.12.2010, 23.12.2010, 29.08.2012 ve 27.03.2018 tarihli 4 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının söz konusu sözleşmelerden 27.03.2018 tarihli sözleşme dışındaki sözleşmelerde müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine hesabın 03.01.2019 tarihinde kat edilerek ihtarname gönderildiği, davalının kefaletinin geçerli olduğu, mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda tespit edildiği ve dosyada mevcut hesap ekstrelerinden anlaşıldığı üzere davalının kefalet imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borç miktarının hesap kat tarihi itibarıyla yapılan ödemeler ile borç bakiyesinin sıfırlandığı, davalının kefil olduğu genel kredi sözleşmelerinde süre bulunmadığı için sözleşmelerin süresiz olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda kredi sözleşmesiyle verilen kredilerin ödenerek borcun kapatılmasının...

                UYAP Entegrasyonu