ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2022/203 ESAS,DERDEST DAVA KONUSU : Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesine Ve Muvazaaya Dayalı Tapu İptali Ve Tescil, Olmadığı Taktirde Rayiç Bedelinin Tahsili, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Sebepsiz Zenginleşme Hükümleri Uyarınca Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı NEO yapının sözleşme tarihinde maliki olduğu İstanbul İli Arnavutköy İlçesi Bolluca Köyü'nde kain tapuda 428 Ada 2 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan, NEO Gölpark İstanbul adıyla bilinen 7 nolu bağımsız bölümü satın aldığını ve satış sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte 7 nolu bağımsız bölümde oturum başladığını, hatta içerisinde işbu dairede oturan kiracı yer aldığını, NEO YAPI ile davacı arasında yapılan 05/07/2017 tarihli sözleşme...
belirterek; sözleşmenin feshine ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; satış vaadi alacaklısının bedeli ödediğini ileri sürdüğü, davalı tarafın ise bedelin tamamının ödenmediğini savunduğunun ve sözleşmenin iptaline yönelik mahkemece verilmiş bir hüküm bulunmaması veya taraflarca feshedilmemiş olması nedeniyle geçerli sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunulabileceğinin anlaşılmasına göre tarafların gösterdiği deliller toplanarak satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin ödendiğinin kanıtlanması halinde davanın kabulüne, bedelin ödenmediği anlaşılırsa; taşınmazlardaki davalıya ait hisselerin dava tarihindeki rayiç değerinin, bedelin kısmen ödendiği anlaşılırsa; satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedelden ödenen miktar ödenmeyen miktara oranlandıktan sonra bulunan bu oranın taşınmazdaki davalıya ait hisselerin rayiç bedelinin ne kadarına tekabül ettiği tespit edilerek, birlikte ifa kuralı gereği davacının ödemesi gereken bedel belirlenerek davalıya ödenmek üzere davacıya depo etmesi...
GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. 14.11.2015 tarihli dava konusu "Devre Mülk Satış Sözleşmesi" incelendiğinde, satıcının davalı T3 alıcının ise davacı olduğu, sözleşme konusunun Sakarya ili, Taraklı ilçesi, Yukarıcay mevkii, 30- 31 ada 3168 parsellerde kayıtlı buluna arsa üzerine inşa edilecek T3 tesislerine ait değişik dönem devre mülk olduğu anlaşılmaktadır. Devremülk hakkı 634 sayılı KMK'nın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadini de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile Türk Medeni Kanunu 706, TK'nın 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanun'unun 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....
ye ait hissenin devredildiği, tam ve geçerli bir ifa sayılmadığı, mücerret tapu devri hissesi sebebiyle tarafların tüm edimlerinin ifa edilip sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmenin iyi niyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.000,00 TL bedelli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, davacının davalıya borçlu olmadığına, ödenen 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya iadesine, 04.01.2015 vadeli 9.000,00 TL bedelli bononun iptaline, davacı tarafa iadesine, iade edilmemiş olsa bile hükümsüz olduğuna karar verilmiştir. Karar davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 18....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı şirket ile 21.09.2012 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi yaptıklarını, bu satış sözleşmesine göre iki adet bağımsız bölümü davalı şirketten 650.000 TL karşılığında satın aldığını, satış bedeli olarak 300.000 TL değerinde çek verdiğini, bu çekin vade tarihinde davalı şirket tarafından tahsil edildiğini, kalan 350.000 TL bedel için ayrıca 7 adet çek verdiğini, taşınmazların 25.09.2012 tarihinde tapuda devrinin yapılması kararlaştırıldığı halde yapılmadığından ödenen bedelin tahsili için davalı şirket...
İlk derece mahkemesince; Davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 18/10/2015 tarih İP01- 0450 sözleşme nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme kapsamında ödenen 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Dava, taraflar arasındaki gayrimenkul satışından kaynaklı ayıp nedeniyle onarım bedelinin tahsiline ilişkin açılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin resmî şekil şartlarına uyuşmadığı için geçersiz olduğunu, 4077 sayılı Kanunun uygulanma olanağının bulunmadığını, davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinin resmî şekilde düzenlenmesinin gerekli olmadığını, şekil şartlarına uyulup uyulmadığının tüketici mahkemesince tartışılması gerektiğini, uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 21/05/2019 tarih, 2018/795 Esas, 2019/384 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davalı T8 Harçtan muaf olduğundan istinaf aşamasında yatırmış olduğu harçların talep halinde bu davalıya iadesine, B.Davanın Esası Yönünden; 1.Davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi talebinin KABULÜ ile davacı ile T7 arasında imzalanan İstanbul 10. Noterliği'nin 24/10/2016 tarihli 12789 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'nin FESHİNE bu sözleşme nedeniyle davalı T7 A.Ş.'...