WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; feshi istenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini mal sahipleri olarak Ş.. K.. ve C.. K.. ile yüklenici olarak İ.. T..'ın imzaladığı, sözleşmenin feshi için sadece Ş.. K..'nın dava açtığı, C.. K..'nın sözleşmenin feshi yönünde davasının bulunmadığı, bu nedenle de sözleşmenin feshi davası ile ilgili aktif husumetin gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın aktif husumet eksikliği nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir....

    Herne kadar sözleşmenin feshi tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğurur ise de, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf rızaları fesihte birleşmediği sürece, ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Bu itibarla, feshin tek taraflı olarak gerçekleştiğine ilişkin kabul doğru olmamıştır. Öte yandan, sözleşmenin feshi (dönme) ile sözleşmenin ifası anlamına gelen eksik, ayıplı işler bedeli ve gecikme tazminatı gibi olumlu zarar kapsamında kalan talepler birbiriyle çelişkili olduğundan, birlikte istenemezler. Başka bir anlatımla, ya sözleşmenin feshi yada müsbet zarar (ifa) istenebilir....

      Dava, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının 01.04.2008 tarihli sözleşme ile kiracı olup, sözleşmenin 14.maddesi gereğince sözleşmenin feshedildiğini ve feshi ihbarın yapıldığını belirterek tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuştur. 01.04.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan taşınmaz “GSM Baz İstasyonu” olup, “sözleşmenin feshi” başlıklı özel şartlar 14.maddesinde, kiralayanın gerekli gördüğü takdirde tek taraflı olarak sözleşme süresinin hitamını beklemeden dilediği an yazılı olarak ihbarda bulunmak suretiyle ve kiracıya herhangi bir tazminat, cezai şart ödemeksizin sözleşmeyi feshedebileceği kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup, tarafları bağlar....

        Her parsel üzerine ayrı blok yapılacağına, parsellerin tevhidi ve ifrazı sözkonusu olmadığına göre, sadece 567 parsel yönünden sözleşmenin feshi isteminin bir engeli bulunmamaktadır. Sözleşmenin ileriye etkili olarak feshine karar verebilmek için, parsel üzerinde yapılmış imalât bulunması gerekir. ... Köyü 567 parsel üzerinde yapılmış imalât bulunmadığına göre, bu parsel yönünden ancak sözleşmenin geriye etkili feshi isteminde bulunulması mümkündür. Mahkemece bu durum dikkate alınmadan ve taraf teşkili sağlanmadan, 567 parsel yönünden açılan sözleşmenin ileriye etkili feshi isteminin ve bunun sonucu olan menfi zararın tazmini isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu konularda yazılı şekilde hüküm kurulması da hatalı olmuştur. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....

          ve sözleşmenin erken feshi nedeniyle zarara uğradığı “ noktasında olduğu, Sözleşmenin feshi nasıl bir zarara meydana geldiğini, Sözleşmenin feshi ite zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ispatı gerektiği, arz ve izah edilen nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle sözleşmenin 9 maddesi nazara alınarak ateyhe açılan davanın reddi ile yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir....

            ve sözleşmenin erken feshi nedeniyle zarara uğradığı “ noktasında olduğu, Sözleşmenin feshi nasıl bir zarara meydana geldiğini, Sözleşmenin feshi ite zarar arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ispatı gerektiği, arz ve izah edilen nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle sözleşmenin 9 maddesi nazara alınarak ateyhe açılan davanın reddi ile yargılama giderleri, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir....

              Yine, iş sahibinin ödemiş olduğu iş bedelini geri istemesi, açıkca sözleşmenin feshedildiği belirtilmemiş olsa dahi fesih iradesinin açıklanması olarak yorumlanmaktadır. Ancak, burada önemli olan husus; iradesini açıklayan tarafın sözleşmenin feshi konusunda açık bir irade beyanında bulunmamış olması gerekir. Bu durumda iradesinin ne olduğunu anlamak için irade açıklamasında bulunan tarafın, içinde bulunduğu davranış şekli önem taşımaktadır. Yani, talep etmiş olduğu şeylere bakılarak amacının ve iradesinin ne olduğu belirlenmektedir. Açık bir irade açıklamasında bulunan tarafın açıklamış olduğu iradesinin önem taşıması gerekir. İradesini açık bir şekilde belirten tarafın, bu açıklamasıyla neleri talep edebilecekse ona göre dava sonuçlandırılmalıdır. Açık bir şekilde sözleşmeyi feshetmediğini açıklayan taraf, sözleşmenin feshi halinde istenebilecek bir talepte bulunmuş ise, bu talebin ancak sözleşmenin feshi halinde istenebilecek olması nedeniyle talep reddedilmelidir....

                Anılan yasa hükmüne uygun şekilde yapılan sözleşmenin feshi ya da iptali davası da, “ “olağanüstü tasarruf” ” niteliğinde olduğundan tüm paydaşların birlikte dava açması veya açılan davaya onay vermesi, vermedikleri durumda davaya katılmalarının sağlanması zorunludur. Somut olayda, sözü edilen arsa payı karşılığı sözleşmenin tüm taraflarının davada yer aldığı saptanamadığı gibi, davacılara dava açılmasına ya da açılan davaya devam olunmasına yönelik olarak yetki verilip verilmediği de anlaşılamamaktadır. Sözleşmenin iptali ya da feshi davası hukuksal niteliğince bir tespit davası olmayıp, eda davasıdır....

                  a ait olan 15 numaralı daireyi yine danışıklı bir şekilde beş yıllığına kiraya verdiğini, tespit yaptırıldıktan sonra bir kısım dairelerin balkon korkulukları, pimapen pencere ve kapılarının söküldüğünü ileri sürerek, sözleşmenin ileriye etkili feshi ile yüklenicinin edimine göre devri gereken bağımsız bölümün tespiti, müdahalenin men'i, ... için 5.000,00 TL, ... için 2.000,00 TL kira bedelinin ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle 2.000,00 TL müspet zarar ve ayıplı işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 658.648,75 TL'ye artırmıştır. Asli müdahil vekili, sözleşmenin süresinde bitirilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin iptali ile doğrudan ilgisi bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptalini talep etmiştir....

                    vekili tarafından sözleşmenin feshi talebinin kabul görmemesi halinde kira bedeli tazminatı talebinde bulunulmuş ise de sözleşmenin feshi ile birlikte olumlu (müspet) zarar niteliğinde bulunan kira bedeli tazminatı talep edilemeyeceği gibi dava dilekçesinde kira bedeli tazminatının talep edilmediği, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dahi davaya ithaline ve dava konusu edilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davacının sözleşmenin feshi ve menfi zarar talebinin reddine, davacının kira bedeli tazminatı talebi yönünden usulüne uygun harçlandırılmış dilekçe ile dava açılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının ayrı dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu