Dava; taraflar arasındaki harici taşınmaz satış sözleşmesinden dolayı davacının borçsuz olduğunun tespitine ve sözleşme nedeniyle ödenen 313.173,97 USD bedelin istirdadına ilişkindir. Davacı bilahare menfi tespit istemine ilişkin taleplerinden vazgeçerek geçersiz sözleşme karşısında ödenen 313.173,97 USD' nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemi talepleri baki kalmak kaydıyla bu yönden eksik harç tamamlanmıştır. Dosya kapsamından; taraflar arasında T3 Satış Vaadi Sözleşmesi" başlığı altında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından 313.173,97 Amerikan Doları ödendiği konusunda ihtilaf yoktur. Kural olarak, taşınmaz mülkiyet nakli borcunu içerdiğinden dava konusu sözleşme Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca resmi biçim koşuluna uyularak yapılmadığından geçersizdir....
Noterliği'nin 06/11/2009 tarih ve 7985 yevmiye numaralı Satış Vaadi Sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının ... ili ... ilçesi ... Mah. 130 parsel sayılı taşınmazda kendisine düşen 36/640 hissesinin tamamı ile murisleri olan annesi ... ... ... Bardak'ın vefatı nedeniyle kendisine intikal edecek hisselerin tamamını 20.000,00 TL bedelle satmaya taahhüt ettiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/323 Esas 2012/456 Karar sayılı dosyası ile ... Köyü Kavuklu mevkii 130 parsel sayılı taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, bahse konu taşınmazın açık artırma yolu ile satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiğini ve verilen karar gereğince Satış Memurluğu'nun 2013/3 Satış dosyasında taşınmazın satıldığını, paraların paylaştırılması aşamasında bulunduğunu, bu haliyle satış vaadi sözleşmesinin ifasının mümkün olmadığını belirterek; telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi için ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1182 KARAR NO : 2023/1346 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUDURNU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/140 ESAS -2023/162 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili KARAR : Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli karar başlıklı ilamın hükmünde hiç bir gerekçenin yer almadığını, dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olmadığını, İmar Kanunu uyarınca dava konusu taşınmaz gibi imar planı olmayan yerlerde satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağını, dosyaya celp edilen tapu ve belediye kayıtlarından da anlaşılacağı üzere dava konusu taşınmaza verasete iştirak halinde birden fazla kişinin malik olduğunu, böyle bir taşınmazda parselasyon ve satış vaadi sözleşmesinin yapılamayacağını, Dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 07.05.1990 tarihli olduğunu ve on yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin üzerinden tam yirmi yedi yıl geçtikten sonra iş bu davayı açtığını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin en önemli sona erme sebeplerinden birinin zamanaşımına uğraması olduğunu, taraflar...
Holding ile davalı şirket arasında düzenlenen 19.01.2012 tarihli harici Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince arazi ve fabrika satın almak için anlaşma yapıldığını,davalının daha sonra tapu devrini vermediğini, davalıya ödenen 58.800 TL kapora bedilinin davalıdan talep edildiğini belirterek, ödenmeyen 58.800 TL kapora bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının sözleşmede taraf olmadığını, kapora bedelini talep edemeyeceğini beyan etmiş, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile 58.800 Tl yönünden itirazın iptaline, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, dava dışı .. Holding(.....
ın mirasbırakanı kandırarak vekaletname aldığını, işlem tarihinde mirasbırkakanın 84 yaşında olduğunu, sağlık raporunun yeterli olmadığını, satış bedelinin ödenmediğini, 1997 tarihli sözleşmenin zamanaşımına uğradığını, olayda muris muvazaası ve hileli işlemin olduğunu ileri sürerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hükümsüzlüğüne ve iptaline, olmadığı takdirde satış bedelinden payına isabet eden güncel bedelin işlem tarihinden itibaren faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleştirilen davanın reddini savunmuştur....
, müvekkilinin sözleşme gereği ödemelere başladığını, ancak davalının sözleşme konusu dairenin teslimini gerçekleştirmediğini, müvekkilinin 74.842,50 TL ve 12.500 TL olmak üzere toplam 87.342,50 TL ödeme yaptığını, yine müvekkilinin sözleşme konusu dairenin teslim edilmeyişi nedeniyle kira kaybı bulunduğunu belirtmişler ve de sonuç olarak da konu olan satış sözleşmesinin feshine, müvekkili tarafından ödenen bedelin faizi ile birlikte iadesine, dairenin geç teslimi nedeniyle sözleşmede düzenlenen cezai şartın ödenmesine, yine geç teslim nedeniyle müvekkilinin uğradığı kira kaybının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımına uğrandığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedellerin fiilen müvekkiline ödenmediğini, sözleşmeye konu edilen bedelin çok çok düşük bir bedel olduğunu, 2 aylık asgari ücret fiyatından daha düşük bir bedelle dava konusu yerle ilgili gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağının açık olduğunu, bu durumun sözleşmede gösterilen bedelin sembolik bir bedel olduğunu, ödense bile davaya konu taşınmazın bedelinin çok çok altında olduğunu gösterdiğini, davacı tarafın kötü niyetli hareket ettiğini, Satış Vaadi Sözleşmesinin yapıldığı tarihteki rayiç bedel tespit edildiğinde, mahkemeden tespit edilen rayiç bedele göre 2003 yılında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedelin çok çok düşük olması nedeniyle satış bedelinin günümüz koşullarına uyarlanması gerektiğini, günümüz koşullarında uyarlanan bedelin müvekkile ödenmesi...
GEREKÇE: Talep, taraflar arasındaki adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında taşınmazın, bedelinin ödenmesine karşılık teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan müspet zararın, bu olmadığı takdirde ödenen bedelin tahsili istemli davada ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Taraflar arasında 24.12.2012 tarihinde İstanbul ili, Pendik ilçes... parsel numarasında kayıtlı 80 nolu bağımsız bölüme ilişkin adi yazılı şekilde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalanmıştır. Adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz tapuda halen davalı adına kayıtlıdır. Ancak tarafların beyanlarına göre, taşınmazın fiili olarak teslim edildiği anlaşılmaktadır....
Davacı vekili 11/04/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçtiklerini davaya ödenen bedellerin iadesi yönünden devam ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin 02/10/2018 tarihli, 04/09/2019 tarihli beyan dilekçeleri ile 11/04/2019 tarihli duruşmadaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde dava, davacı ile davalı yüklenici arasında arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı vekili tapu iptali ve tescile yönelik talebinden vazgeçerek bu talep yönünden feragat etmiştir. Bu haliyle davacının tapu iptali ve tescil istemi bulunmamaktadır....