Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın akde aykırılık ve fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemine ilişkin olduğu ve taşınmazın davalıya devredildiğini; fakat, davacının sözleşmeye aykırılık nedeniyle ancak kendi kiracısına karşı dava açabileceğini belirtilerek, dava açma şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dayandığı ve dava konusu taşınmaza ait kira sözleşmesi 08.11.2013 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli olup, kiraya veren davacı ... ile kiracı dava dışı ... arasında düzenlenmiştir. Sözleşmenin hususi şartlar 3. maddesinde kiracının kiralananı kısmen veya tamamen devir veya ciro edemeyeceği kararlaştırılmış olup bu hüküm tarafları bağlar. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323. Maddesinde kiracının, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemeyeceği hükmü düzenlenmiş olup, mahkemece kira sözleşmesinin davalı ...'...

    Mahkemece, davanın akde aykırılık ve fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemine ilişkin olduğu belirtilerek TBK’nun 316.maddesi gereğince usulüne uygun düzenlenmiş bir ihtar bulunmaması nedeniyle dava açma şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dayandığı ve dava konusu taşınmaza ait kira sözleşmesi 30.03.2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup, kiraya veren davacı ... ile kiracı dava dışı ... arasında düzenlenmiştir. Sözleşmenin hususi şartlar 4. Maddesinde kiracının kiralananı kısmen veya tamamen devir veya ciro edemeyeceği kararlaştırılmış olup bu hüküm tarafları bağlar. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323. Maddesinde kiracının, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemeyeceği hükmü düzenlenmiş olup, davalı ... kiralananın, davacının muvafakati ve yazılı rızası ile kendisine devredildiği hususunu ispat edememiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/12/2019 tarih 2017/748 Esas 2019/1011 Karar sayılı kararıyla, Davanın men'i müdahale yönünden konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, Ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmiştir. D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının dava konusu evin 2. Katını mesken, yine zemin katını da otopark ve dükkan olarak kullandığını, kullanıma ortaklığın giderilmesi davası ile birlikte muvafakatının olmadığını, bu tarihten itibaren ecrimisil talep etmeye hakkı olduğunu, oturma ruhsatı dahi olmayan binada fiili taksimin var olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, diğer yandan meni müdahale davası konusuz kalsa dahi, kullanımın haksız olması nedeniyle lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

      Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

      Davalının dava konusu taşınmazı haksız olarak işgal ettiği kesinleşen Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin ... E., ... K. Sayılı ilamı ile sabittir. Bahsi geçen ilamda dava tarihi olan 06/10/2010 tarihine kadar olan ecri misil talep edilmiş, söz konusu ilama istinaden de davalı haksız işgal ettiği taşınmazdan Konya . İcra Dairesi ... Esas sayılı tahliye takibi ile 20.03.2018 tarihinde tahliye edilmiştir. Açılan işbu davada da ilk dava tarihinden sonraki yani 07/10/2010 tarihi sonrası dönem için ecri misil talep edilmiştir. Ancak davalı vekilinin zamanaşımı itirazında bulunması nedeniyle hesaplama 5 yıllık süre için yapılmıştır. Davalı vekili her ne kadar görev itirazında bulunmuş ise de kooperatifler kanunundan kaynaklanan işbu davada mahkememiz görevli bulunduğundan bu itiraz nazara alınmamıştır. Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Açılan davada davacı vekili ... Sok ... ....

        , zemin kat, 4 nolu bağımsız bölümün tahliyesine, alındığı günden bugüne kadar olan HMK.m.107 gereğince kesinleşmiş bilirkişi raporu ile belirlenecek ve şimdilik 500,00 TL ecri misil bedelinin tesbit ve tahsiline, ecri misil bedeline yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecri misil alacağı Uyuşmazlık, ecri misil alacağına ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyizen inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir.Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

          -TL ve “... ili, ... İlçesi, 744 ada, parsel, 41 bağımsız bölüm için aylık 2.100.-TL olarak belirlenmesini vefa hakkının sona erdiği 30.10.2018 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş ecrimisil bedeline her ay için ödenmesi gereken tarihten itibaren TCMB avans faizi ve 905 BSMV bedelinin ve rayiç ecrimisil bedelinin 5 katı tutarında cezai şartın ve 30.10.2018 tarihinden itibaren işleyen TCMB avans faizinin şimdilik 50.000.-TL “sinin davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; taraflar arasında akdedilen Vefa hakkı ve borç tasfiye protokolü kapsamında davalılardan devir alınan taşınmazlardan elatmanın önlenebilmesi, ecri misil bedelinin 5 katı tutarındaki cezai şartın ve işlemiş ecri misil tazminatının davalılardan tahsiline ilişkindir....

            Davalı, dava konusu yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunu, kendisinin ise davacının oğlu olduğunu ve dava konusu yerleri kendi rızası ile yıllardır kendisine kullandırıldığını, haksız işgal değil ariyet söz konusu olduğunu, haksız işgal tazminatının koşullarının oluşmadığını aralarındaki husumet nedeniyle bu davanın açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iddiasını kanıtladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.612.40....

              UYAP Entegrasyonu