Kararı davacı vekili istinaf etmiş istinaf sebebi olarak; müvekkili idare ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunsa da yargılamaya konu olayın kira sözleşmesinin değil ödenmeyen ecri misil bedellerinin konusu olduğunu, ecri misil davasının, bir taşınmazın haksız kullanımına dayandığından ve eşya hukukunu ilgilendirdiğinden sebeple Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevine girdiğini ileri sürmüştür. Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir....
KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili Yenişehir ilçesi Gökçesu Köyü 104 ada 390 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin maliki olduğunu, davalı kurum tarafından taşınmazın el atma tarihi olan 01/01/2013 tarihinden itibaren kullanılamadığını, bu tarihten itibaren haksız işgal nedeniyle ecri misil ödemesi gerektiğinden bahisle dava konusu taşınmazınel atılan kısım bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları ve dava sonucunu arttırma hakkı saklı kalmak üzere 60.000 TL ve haksız kullanım nedeniyle şimdilik 500 TL ecri misil bedilinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili davanın reddine talep etmiştir....
ve yapılan imar düzenlenmesi ile taşınmazın 50,73m2 sinin DOp'a, 153,00m2 sinin imar parseline (3248 ada 1 parsel) dağıtımının yapıldığını ve 436,00m2 lik kısmının kamulaştırmaya ayrıldığını, davalı tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın fiilen yol/kaldırım olarak kullanıldığını bu sebeple davaya konu taşınmazlarda kamulaştırmaya ayrılan ve bedeli ödenmeyen kısmının karşılığına dair miktarın fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 10.000,00.TL ödenmesini, kamulaştırmasız el atılan alanın haksız işgal edilmesi nedeniyle tespit edilecek işgal tarihinden başlamak üzere haksız işgal edilmesi nedeniyle tespit edilecek işgal tarihinden başlamak üzere haksız işgal tazminatının her yıl dönem sonundan başlamak üzere ayrı ayrı tespiti ve müvekkillerine ödenmesi ile her dönem için ödenmesi gereken işgal tazminatından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, duruşmalarda bu taleplerini aynen tekrar etmiştir...
Keşif sırasında hazır bulundurulan teknik bilirkişilerden alınan raporda, dava konusu edilen ve elatılan taşınmazın dava tarihi itibariyle değerleri hesaplatılmış, dava dilekçesindeki talep doğrultusunda 2016 ve 2020 yıllarına ait haksız işgal tazminatları hesaplatılmış, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre ecri misil üzerine konulacak olan faizin hesabında her bir dönemin tahakkuk tarihlerinin sonlarından itibaren ecri misil üzerinden faize hükmedilmesi gerektiği açıktır. Meni müdahale davalarında, müdahale yahut işgal devam ettiği sürece, müdahalenin önlenmesi davası her zaman açılabileceğinden zamanaşımı da söz konusu olmadığından, davalıların taşınmaza yapılan müdahalesinin menine karar verilerek, Mahkememizin denetimine elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan miktarlar üzerinden ecrimisile hükmetmek gerekmiştir....
dava tarihi itibariyle meni müdahale yönünden davacının payı oranında haklı olduğu, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin meni müdahale yönünden davacının payının değeri üzerinden davalı aleyhine karar verilmesi gerektiği, yine bu değer üzerinden davacı lehine ücreti vekalete hükmedilmesi gerektiği, meni müdahale yönünden dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden ise ıslah dilekçesine göre talep edilen miktarın 3.194,90 TL olduğu, mahkemece 03/02/2021 tarihinde karar verildiği, bu tarih itibariyle istinafı kabil karar sınırının 5.880 TL olduğu, istinafı kabil bir karar olmadığı, bu nedenlerle davacının meni müdahale yönündeki istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak davanın meni müdahale yönünden konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden istinafı kabil bir karar söz konusu olmadığı anlaşılmıştır....
Sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmesini, davacı tarafın, meni müdahale ve ecrimisil taleplerinin AYRI AYRI REDDİNE, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Meni Müdahale ve Ecrimisil istemine ilişkindir....
Noterliğinin 06054 yevmiye nolu 21/06/2012 tarihinde davalılara ihtarname gönderdiğini, ilgili ihtarnamede 16/04/2008 tarihinden beri deva konusu taşınmazda fuzuli işgal ettiklerini, boşaltmalarını ve ecrimisil bedeli olarak 16/04/2008- 21/06/2012 tarihleri arasında 32.100,00 TL nin kendisine ödenmesini istediğini, bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını ve taşınmazın da tahliye edilmediğini, bu nedenle toplam 74.200,00 TL ecrimisil edelinin davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Davacı-birleşen dosya davalısı ... ile davalı-birleşen dosya davacısı Edirne ... aralarındaki tazminat, muarazanın meni ve ecri misil davalarına dair İpsala Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12/05/2016 tarihli ve 2013/61 E. 2016/282 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında (kapatılan) Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 04/02/2020 tarihli ve 2016/26213 E. 2020/1109 K. sayılı ilama karşı davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişisel hakka dayalı ecrimisil istemine ilişkindir. Bilindiği gibi, öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....
in borçlu aleyhine meni müdahale ve ecri misil davası açtığı, davanın kabulüne karar verildiği, davalı ...'in davacıya borcunun bulunmadığı, bu nedenle davanın görülebilirlik şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığı bu nedenle davanın görülebilirlik koşulu bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.Takip konusu borç 10.1.2006 tanzim tarihli nakten kaydıyla düzenlenen toplam bedeli 90.000,00 TL olan üç adet bonaya dayalı olup takibe 6.3.2007 tarihinde başlanmış, 20.3.2007 tarihinde borçlunun evinde haciz yapılmış, 26.6.2007 tarihinde de üç adet taşınmazına haciz konulmuştur....