WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Erkeğin açtığı boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmaktadır. Mahkemece de, erkeğin boşanma davası bu sebeple kabul edilmiştir. Erkek tarafından açılan ilk boşanma davasının davalı kadına atfı kabil kusur ispatlanamadığından 05.05.2011 tarihinde reddedildiği ve 17.06.2011 tarihinde kesinleştiği, üç yıllık süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Erkeğin reddedilen boşanma davasından önceki olaylar sebebiyle artık kadına kusur yüklenemez. Davalı kadına fiili ayrılık süresi içerisinde atfedilebilecek yeni bir kusur da ispatlanmadığına göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının bir kusuru bulunmamaktadır. Reddedilen ilk boşanma davasını açarak geçimsizlik yaratan ve eşine şiddet uygulayan davacı erkek, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurludur....

    şekilde aynı numara ile görüşme yapılmasının mesleğin çalışma düzen ve şartlarıyla bir ilgisi olabileceği savunmasına itibar edilmediği, erkeğin davasına dayanak teşkil eden boşanma davasının, "Davalının herhangi bir kusurunun ispatlanamaması" gerekçesiyle reddedilip kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerinin ve fiili ayrılık döneminde kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığı, retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma sebebi yaratan, güven sarsıcı hareketlerde bulunarak kadının kişilik hakkına saldırı teşkil eden eylemler nedeniyle erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları gereği kadının 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile yasal faiziyle birlikte kadın lehine 30.000,00 TL manevî tazminata,...

      Davalı kadına boşandıktan sonra 2010 yılında annesinden yetim aylığı bağlanmış ve 2015 yılında denetim raporu ile kesilmiş, kurumca fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile 2008-2015 yılı ödenen aylıklar ile yaptığı tedavi gideri için borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi gereğince açılan fiili ayrılık hukuki sebebine bağlı boşanma davasıdır. Mahkemece, ilk davanın erkeğin kusurlu olması nedeniyle reddedildiği ve kararın kesinleştiği, dinlenen tanık beyanlarından tarafların fiili ayrılık döneminde zaman zaman biraraya geldikleri ve böylece üç yıl ayrı kalma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların evlilik birliğini devam ettirme amaçlı olarak biraraya geldiği ispatlanamamıştır. Davada Türk Medeni Kanunu m.166/son şartları oluşmuştur. Açıklanan nedenle erkeğin açtığı davanın kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır....

          Dava; ana dosya fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı tarafın kusura, birleşen davanın kabul edilmesine, tazminat ve nafakaya, vekalet ücretine ve yargılama giderine yönelik yaptığı istinaf talebi incelemesinde; "Davalı-karşı davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise 3 yıllık yasal süre dolmadığından bahisle reddedilmiştir....

          ayrılık sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmiş ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması zorunludur....

            Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, Ayşe Çalık ve T4 arasında Bartın Aile Mahkemesi'nin 2017/383 Esasında görülüp 2019/603 Karar sayılı karar ile karara bağlanan boşanma dava dava dosyası bulunduğunu, müvekkilinin boşanma dava tarihinden beri dava konusu evde yaşamadığını, diğer davalı Ayşe'den boşanma davası nedeni ile ayrı yaşadığını, bu durumun boşanma dava dosyası içeriğinden de anlaşıldığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, anılan dairede diğer davalı Ayşe ve ablasının oturmaya devam ettiğini, anılan nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi sayılamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı bir boşanma davasının da bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.03.2012 (Pzt.)...

              ın muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 08/03/2022 gününde karar verildi. KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 1998 yılında eşinden boşanmıştır. Davacı kadına 2003 yılında ölen babasından dolayı yetim aylığı bu tarihten sonra bağlanmış ve 2012 yılında denetim raporu ile kesilmiş, kurumca fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile 2008-2012 yılı ödenen aylıklar için borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır....

                Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken, aylık bağlanma şartı olmayan ve kurumca kesme nedeni olarak araştırılması gereken fiili birlikteliğin, mahkemece araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği şeklindeki bozma gerekçesine katılınmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu