Tüm dosya kapsamından, gerek kadının davasına dayanak teşkil eden ve erkeğin ayrı hane açmadığı tespitiyle reddine karar verilen önceki davada, gerekse fiili ayrılık süresi içinde, davalının, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir kusuru ispatlanamamıştır. Ne var ki, ilk boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa neden olan ve eşine bağımsız konut temin etmeyerek önceki boşanma davasında kusurlu bulunan davalı erkek mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tam kusurludur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/558 KARAR NO : 2021/713 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOLVADİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2019 NUMARASI : 2017/213 ESAS 2019/228 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
, aralarında çıkan tartışma nedeni ile davalık olduklarını, bunun üzerine müvekkilinin 2013/154 esas sayılı dosya ile yeniden boşanma davası açtığını ancak takipsizlik nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verildiğini, tarafların evlilik birliğini sürdürmelerinde taraflar ve çocuklar açısından menfaat kalmadığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK. 166/4 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalının maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000- TL maddi tazimatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının manevi tazminat talebinin reddine hükmolunmuştur. Davalı kadın vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Davacı erkek 29/01/2021 tarihinde vefat etmiştir. Davalı kadın hükmü tüm yönlerden istinaf ettiğinden boşanma davası kesinleşmeden ölüm gerçekleşmiştir. Evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Davacı eş, mahkemece verilen boşanma kararı kesinleşmeden öldüğüne göre, evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Ancak Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca, ölen eşin mirasçılarından birinin davaya devam etmesi halinde kusur tespiti yönünden karar verilmesi gerekir....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK. 166/4 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalının maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000- TL maddi tazimatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının manevi tazminat talebinin reddine hükmolunmuştur. Davalı kadın vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Davacı erkek 29/01/2021 tarihinde vefat etmiştir. Davalı kadın hükmü tüm yönlerden istinaf ettiğinden boşanma davası kesinleşmeden ölüm gerçekleşmiştir. Evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Davacı eş, mahkemece verilen boşanma kararı kesinleşmeden öldüğüne göre, evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Ancak Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca, ölen eşin mirasçılarından birinin davaya devam etmesi halinde kusur tespiti yönünden karar verilmesi gerekir....
Asıl dava, TMK’nın 166/4. maddesi gereğince fiili ayrılığa dayalı boşanma ve ferileri, birleşen dava ise, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferileri ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağına ilişkindir. 1- Davacı-davalının asıl ve birleşen davada boşanma, kusur, tedbir/iştirak nafakası, maddi-manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacı-davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalının tam kusurlu olduğu, davalı-davacı kadının ise ispatlanmış kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, gerçekleşen kusur durumuna göre birleşen davada ilk derece mahkemesinin tarafların boşanmalarına dair kararı ile asıl davada, davacı-davalının, TMK’nın 166/4. maddesi gereğince, fiili ayrılığa dair davasının, yasal şartları oluşmadığından, davacı-davalının davasının reddine dair verilen kararın doğru olduğu, delillerin...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bu evlilikten ve davalıdan ümidi kesildiğinden, müvekkil için aylık 500 TL yoksulluk nafakasına 6 adet 20 gr toplam 120 gr ziynet eşyaları aynen duruyorsa iadesine durmuyorsa değerine tarafların boşanmalarına karar verilmesini yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının boşanma talebini kabul ettiğiklerinden boşanma yönünde,ziynet eşyaları ile nafakaya ilişkin taleplerin reddine,yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı taraf uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, kuyumcu bilirkişi raporu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1585 KARAR NO : 2022/902 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORTAKÖY(AKSARAY) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2020 NUMARASI : 2019/490 ESAS 2020/508 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Davalı-davacı kadın vekili birleşen karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin, dilekçede açıklanan davacı-davalının kusurlu davranışları nedeni ile sarsıldığını, ayrıca tarafların daha önce açılıp kesinleşen boşanma kararından sonra bir araya gelmediklerinin doğru olduğunu belirterek, öncelikle davaların birleştirilerek görülmesine, ağır kusurlu erkeğin esas davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nun 166/1- son maddeleri gereğince boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 300.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminata, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı babanın anne ile çocuğu görüştürmemesi sonucunda yarattığı fiili durum, 2007 doğumlu küçüğün velayetinin davacı anneye verilmesine tek başına engel değildir. Aksinin kabulü hukuka aykırı şekilde fiili durum yaratan tarafın bu tutumunu meşrulaştırmak olur. Müşterek çocuk yaşı itibarıyla anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmamaktadır. Aksine yukarıda açıklandığı gibi annenin velayet görevini yerine getirebileceği görülmektedir. O halde, çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerekirken, davalının yarattığı fiili duruma üstünlük tanınarak velayetin babaya bırakılması usul ve yasaya aykırıdır....