yaşamaktan kaçındığı ve boşanma sebebi yarattığı anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinde boşanma davası açtığı ancak kendi kusuru nedeniyle davanın reddine karar verildiği, açıklanan gerekçelerden dolayı davalının tam kusurlu olması gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, aylık 900 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10.000 TL manevi tazminat ile 13.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı asil istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma, nafaka ve tazminatlar ve miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; fiili ayrılık hukuksal sebebine ( TMK 166/son ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....
Taraflar arasındaki eylemli ayrılık ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın kabulü ile eylemli ayrılık nedeni ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı ... ...'in ölümü ile evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca açılması sebebiyle kusur tespiti yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
Kaldı ki, boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanılarak açılmıştır. Daha önceki boşanma davasının davacı tarafından açıldığı, "davalıya atfedilebilecek bir kusur tespit edilmediğinden" reddedildiği, kararın 29.05.2009 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl içinde tarafların biraraya gelmedikleri ortak hayatın yeniden kurulamadığı da tartışmasızdır. Boşanma davasının reddine ilişkin karar, davalının o davaya kadar gelinen süreçte kusurunun bulunmadığına kesin hüküm teşkil eder. Bu kesin hüküm karşısında tanıkların sözü edilen davadan önceki beyanlarına dayanılarak artık kadına kusur yüklenemez. Fiili ayrılık süresi içinde davalıya atfedilebilecek bir kusur da ispat edilmemiştir. O halde, davalının kusurlu olduğuna karar verilemez. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *anlaşmalı boşanma koşulları oluşmadığı gibi fiili ayrılıkta başlı başına boşanma sebebi sayılamayacağına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.12.2006...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * fiili ayrılığın başlı başına boşanma sebebi oluşturmayacağı gibi anlaşmalı boşanma koşullarının da gerçekleşmemiş bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.12.2007 (Prş.)...
DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki boşanma konulu davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; taraflar arasında görülen Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2015/1448 esas sayılı boşanma davasının ret ile sonuçlandığını ve ret kararının 10.05.2017 tarihinde kesinleştiğini, tarafların bu tarihten sonra evlilik birliğinin tesisi için bir daha bir araya gelmediklerini özetle belirterek tarafların fiili ayrılığa dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı kadın dava dilekçesinde “davalı ile yaklaşık 25 yıldır evli olduklarını, bu evliliklerinden reşit iki çocukları olduğunu, davalı ile evliliklerinin son 25 senesinden beri ayrı yaşadıklarını başlarda yaşadıkları problemlerin ayrı yaşamalarına etken olduğu gibi davalının şu anda cezaevinde olmasının da yaşantısının özeti olduğunu, davalının çocuklarına olumsuz örnek olduğunu, yaşantısını da olumsuz etkilediğini, davalı ile daha önce boşanma konusunda sulh etmiş olmalarına rağmen davaya katılmayıp boşanmadan vazgeçtiğini, açıklanan nedenlere göre boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, tarafların 7-8 yıldır ayrı yaşadığından bahisle boşanmaya karar verilmiş ise de; fiili ayrılık boşanma sebebi değildir. Terk nedenine dayalı bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Davalı kadının boşanma davasının kabulünü gerektirir boşkaca kusurlu bir davranışı da ispatlanamamıştır. Bu itibarla davanın reddi gerekirken, kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015 (Çrş.)...
ın muhalefetlerine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ... 'nın oyları ve oy çokluğuyla, 12/01/2021 gününde karar verildi. KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davalı kadın 21.07.2008 tarihinde eşinden boşanmıştır. Davacı kadına boşandıktan kısa bir süre sonra 1991 yılında ölen babasından yetim aylığı 15.08.2008 tarihi itibari ile bağlanmış ve eski eşi ile fiili birlikteliğinin kurum tarafından denetim raporu ile anlaşılması üzerine 22.10.2008-21.05.2012 yılları için 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile ödenen aylıklar için borç çıkarılmış, davacı kurum icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali için dava açmıştır....