Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi, eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ise, istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması halinde terk edilen eşin, boşanma davası açabileceğini hükme bağlamıştır. Davacı erkek 23.07.2015 tarihinde ihtar isteğinde bulunmuş, istek doğrultusunda verilen karar davalı kadına 24.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, aradan yasanın aradığı iki aylık süre geçtikten sonra 14.12.2015 tarihinde boşanma davası açılmıştır. Davalı ihtar istek tarihinden önceki dört aylık fiili ayrılık döneminden evvel 26.01.2015 tarihinde nafaka isteğinde (TMK m. 197) bulunmuş ve bu istek haklı kabul edilerek 26.02.2015 tarihinde nafakaya hükmedilmiştir. Ve karar da 17.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Nafaka davası dört aylık fiili ayrılık döneminde açılmamıştır....

    Maddesi uyarınca ön alım hakkına sahip olduğunu belirterek ön alım hakkı nedeni ile satış işleminin iptaline ve tapunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı Ömer Uzdilli evli ve dava konusu taşınmazın tamamı Ömer Uzdilli adına kayıtlı iken davacının 10.05.2017 tarihinde Denizli 1.Aile Mahkemesinin 2017/367 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, akabinde tarafların anlaşması üzerine sunulan protokol doğrultusunda 06.06.2017 tarihinde boşanmanın gerçekleştiğini boşanma kararının 23.06.2017 tarihinde kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin 25.05.2017 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiğini, boşanma protokolünün 5. Maddesinde Ömer Uzdilli'ye ait olan Denizli İli Pamukkale İlçesi Bağbaşı mahallesi, Köyüstü mevkii 1559 parsel sayılı taşınmazın 25/05/2017 tarihinde 1/2 olmak üzere taraflarca yarı yarıya paylaşıldığı, taşınmaz üzerindeki 4 katlı binanın 1 ve 3....

    Davacı tarafından daha önce açılıp reddedilen boşanma davasının gerekçesinde "davacının bir başka kadınla beraber yaşadığı, bu sebeple kusurlu bulunduğu" kabul edilmiştir. Tarafların boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra bir araya gelmedikleri ve ortak hayatın davacının başka kadınla birlikte yaşaması yüzünden yeniden kurulamadığı gerçekleşmiş, fiili ayrılık süresi içinde davalının kusuru ispat edilememiştir. Bu durumda reddedilen boşanma davasında ve boşanmaya yol açan fiili ayrılıkta davacı tam kusurludur. Davalı, kusuru ile sebep olmadığı boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfeatlerini kaybetmiş, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zedelenmiştir. Türk Medeni Kanununun, 174. maddesi şartları mevcuttur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakalar, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davaların Türk Medeni Kanunun 166/son maddesine dayalı boşanma davası olduğu, ilk olarak tarafların karşılıklı açtıkları boşanma davalarının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verildiği, fiili ayrılık döneminde tarafların bir araya gelmedikleri, bu dönemde de tarafların kusurlu bir davranışının varlığının ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda...

        Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde 2009/654 esas sayılı dosya ile açılan boşanma davasının, kadının kusurlu bir davranışının kanıtlanmaması nedeniyle reddiyle ve Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kusursuz eşe karşı boşanma davası açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkek tamamen kusurludur. Fiili ayrılık döneminde davalı kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı da kanıtlanamamıştır. Bu durumda tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi tazminat (TMK m. 174/1) isteminin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

          Kararın bu gerekçe ile kesin onanması gerekirken, aylık bağlanma şartı olmayan ve kurumca kesme nedeni olarak araştırılması gereken fiili birlikteliğin, mahkemece araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin yerinde olduğu yönünde onama gerekçesine katılınmamıştır....

            Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden boşanma davasının, "erkeğin davasını ispatlayamadığı" gerekçesiyle reddedilip kesinleştiğinin, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerinin ve fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığının anlaşılmasına göre, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Durum böyleyken; mahkemece "davacı erkeğin bir kusurunun ispat edilemediği" gerekçesiyle davalı kadının maddi tazminat (TMK.m. 174/1) talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın tek başına Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesinde yer alan boşanma sebebi oluşturmamasına, aynı yasanın 166/3.maddesindeki "anlaşmalı boşanma" hali dışında davalının davayı kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağına (TMK.md.184/3) ve davalı tarafından usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir boşanma veya karşılık boşanma davasının da bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.02.2011 (Çrş.)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, reddedilen boşanma davası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, reddedilen karşı boşanma davası ve tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi oluşturmayacağının ve davacı-karşı davalı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı bir boşanma davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

                  Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı boşanma davasının reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, o günden itibaren ortak hayatın yeniden kurulmadığını, müvekkilinin, davalının fiili ayrılık sürecinde başka erkeklerle görüldüğü duyumunu aldığını, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını beyanla tarafların TMK'nın 166/4. maddesi gereğince fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu