AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2022 NUMARASI : 2021/911 ESAS 2022/380 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1985 yılında evlendiklerini, reşit 3 çocuklarının olduğunu, Konya Ereğli 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/66 2014/398 Karar sayılı ilamı ile açtığı boşanma davasının reddedildiğini, reddedilen kararın 10/09/2014 tarihinde kesinleştiğini, 3 yılı aşkın süredir fiili ayrılığın devam ettiğini belirterek TMK 166/4 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı kadına 04.02.2007 tarihinde ölen babasından dolayı yetim aylığı bu tarihten sonra bağlanmış ve 2017 yılında denetim raporu ile kesilmiş, kurumca fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile 2008-2017 yılı ödenen aylıklar için borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi (TMK m. 163), olmadığı takdirde fiili ayrılık (TMK m. l66/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların fiili ayrılık hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı- karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı davası hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır....
ın muhalefetine karşı; Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oyçokluğuyla, 04.04.2022 gününde karar verildi. KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davalı kadın 05.01.2011 tarihinde eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanmadan sonra 19.02.2011 tarihinde ölen babadan bağlanan yetim aylığı 2015 yılında eşi ile yeniden evlenmesi nedeni ile yapılan denetim sonrası 2011-2015 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 2021/6643 Esas, 2021/11634 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davalı boşandığında sigortalı olan babası sağdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2019 NUMARASI : 2017/527 ESAS - 2019/103 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, daha önce açılan boşanma davasının feragat ile sonuçlandığını, bir önceki davadan feragat edilmiş olduğundan 2015 yılında açılan davanın da görgü tanığı ile ispat edilemediği ve ileri sürülen vakıaların da davadan feragat edilmiş olması sebebiyle af edilmiş olduğunu ve davanın bu nedenle reddedildiği ve kararın 29.03.2016 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten sonra bir araya gelinmediği, fiili ayrılık tek başına boşanmaya...
Anılan boşanma dava dosyaları ile eldeki dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunmaktadır. Delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, boşanma dava dosyalarının sonucunun beklenmesi, boşanma davalarında verilen kararın temyiz edilip bozulması halinde yargılamaya devam edileceğinden eldeki dava ile boşanma dava dosyalarının birleştirilmesi hususunun öncelikle düşünülmesi (HMK m.166), boşanma dava dosyalarında verilen kararın temyiz edilip onananarak ya da temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde, boşanma dava dosyalarının eldeki dava dosyasının arasına alınarak, varsa yeni delil ile değişen durum ve koşullar da göz önüne alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Arttırımı-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkek tarafından açılıp ispat edilemediği gerekçesiyle reddedilen ve 13.09.2011 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların bir daha bir araya gelmedikleri, erkeğin ilk boşanma davasını açarak boşanma nedeni yarattığı ve bu nedenle boşanmayı sağladığı için kusurlu olduğu anlaşılmaktadır...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma istemine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince, davacı kadının red ile sonuçlanan boşanma davası ile birlikte fiili ayrılığa sebep olduğu, TMK 172/2 maddesi gereğince ortak hayatın kurulamadığı ve davalı kadının kendi üzerine olan arabayı , davacının 3. kişiye sattığını bilmesine rağmen aracı 3. kişinin evinin önünden çektirmesi ile davacıyı, satış yaptığı kişiye karşı küçük düşürdüğü, itibarsızlaştırdığı tüm bu nedenlerle kusurlu olduğu davacıya izafe edilen kusurların davalı kadının feragat etmesi ile affetmiş sayıldığı kanaatine varılmış olup, tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 1200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL maddi tazminatın kararın kesinleşmesinden...