nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocuğu 31/10/2012 d.lu Yaşar Efe'nin velayet hakkının anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında görüş günü kurulmasına,dava tarihinden kararın boşanma kararının kesinleşmesine kadar davacı kadın için aylık 200,00.TL, müşterek çocuk için aylık 150,00.TL tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra kadın için aylık 250,00.TL yoksulluk, müşterek çocuk için aylık 200,00.TL iştirak nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine 5.000,00.'...
Asıl dava TMK'nın 166/4. maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma ve TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, karşı dava ise TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK 114/1- d md.) olup, bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (HMK 115/1 md.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın KABULÜ ile tarafların BOŞANMALARINA, davalı kadın lehine takdiren 600,00- TL. tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren her ay davacıdan alınarak davalıya verilmesine, (Mahkememiz 2014/138 Esas, 2015/247 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 500,00- TL. tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla), boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı kadının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren 43.000,00- TL. maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı kadının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, takdiren 40.000,00- TL. manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın KABULÜ ile tarafların BOŞANMALARINA, davalı kadın lehine takdiren 600,00- TL. tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren her ay davacıdan alınarak davalıya verilmesine, (Mahkememiz 2014/138 Esas, 2015/247 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 500,00- TL. tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla), boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı kadının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile takdiren 43.000,00- TL. maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı kadının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, takdiren 40.000,00- TL. manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma Taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasında görülen boşanma davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddi kararının temyizi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
Maddesi uyarınca ön alım hakkına sahip olduğunu belirterek ön alım hakkı nedeni ile satış işleminin iptaline ve tapunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı Ömer Uzdilli evli ve dava konusu taşınmazın tamamı Ömer Uzdilli adına kayıtlı iken davacının 10.05.2017 tarihinde Denizli 1.Aile Mahkemesinin 2017/367 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, akabinde tarafların anlaşması üzerine sunulan protokol doğrultusunda 06.06.2017 tarihinde boşanmanın gerçekleştiğini boşanma kararının 23.06.2017 tarihinde kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin 25.05.2017 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiğini, boşanma protokolünün 5. Maddesinde Ömer Uzdilli'ye ait olan Denizli İli Pamukkale İlçesi Bağbaşı mahallesi, Köyüstü mevkii 1559 parsel sayılı taşınmazın 25/05/2017 tarihinde 1/2 olmak üzere taraflarca yarı yarıya paylaşıldığı, taşınmaz üzerindeki 4 katlı binanın 1 ve 3....
Kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken, aylık bağlanma şartı olmayan ve kurumca kesme nedeni olarak araştırılması gereken fiili birlikteliğin, mahkemece araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği şeklindeki bozma gerekçesine katılınmamıştır....
Davacı tarafından daha önce açılıp reddedilen boşanma davasının gerekçesinde "davacının bir başka kadınla beraber yaşadığı, bu sebeple kusurlu bulunduğu" kabul edilmiştir. Tarafların boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra bir araya gelmedikleri ve ortak hayatın davacının başka kadınla birlikte yaşaması yüzünden yeniden kurulamadığı gerçekleşmiş, fiili ayrılık süresi içinde davalının kusuru ispat edilememiştir. Bu durumda reddedilen boşanma davasında ve boşanmaya yol açan fiili ayrılıkta davacı tam kusurludur. Davalı, kusuru ile sebep olmadığı boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfeatlerini kaybetmiş, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zedelenmiştir. Türk Medeni Kanununun, 174. maddesi şartları mevcuttur....
Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi, eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ise, istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalması halinde terk edilen eşin, boşanma davası açabileceğini hükme bağlamıştır. Davacı erkek 23.07.2015 tarihinde ihtar isteğinde bulunmuş, istek doğrultusunda verilen karar davalı kadına 24.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, aradan yasanın aradığı iki aylık süre geçtikten sonra 14.12.2015 tarihinde boşanma davası açılmıştır. Davalı ihtar istek tarihinden önceki dört aylık fiili ayrılık döneminden evvel 26.01.2015 tarihinde nafaka isteğinde (TMK m. 197) bulunmuş ve bu istek haklı kabul edilerek 26.02.2015 tarihinde nafakaya hükmedilmiştir. Ve karar da 17.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Nafaka davası dört aylık fiili ayrılık döneminde açılmamıştır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde 2009/654 esas sayılı dosya ile açılan boşanma davasının, kadının kusurlu bir davranışının kanıtlanmaması nedeniyle reddiyle ve Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kusursuz eşe karşı boşanma davası açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkek tamamen kusurludur. Fiili ayrılık döneminde davalı kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı da kanıtlanamamıştır. Bu durumda tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi tazminat (TMK m. 174/1) isteminin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....