Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davacı kocanın boşanma davası, yetki itirazı, velayet, kişisel ilişki ve davalı kadının manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan davacı koca ile fiili ayrılık dönemi içerisinde eşine hakaret eden ve bu suçtan mahkum olan davalı kadının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...

    ın muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 11/10/2021 gününde karar verildi. (M) KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2002 tarihinde eşinden boşanmıştır. Davacı kadına babadan yetim aylığı bağlanmış ve 2016 yılında evlenmesi ile kesilmiş, kurumca evlenmeden önce fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile 2008-2016 yılı ödenen aylıklar için borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi Davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır....

      ın muhalefetlerine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ..., ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 11/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi. KARŞI OY GEREKÇESİ Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 2006 tarihinde eşinden boşanmış, babası 1987 yılında ölmüştür. Davacı kadına babadan yetim aylığı 2016 yılında evlenmesi ile kesilmiş, kurumca evlenmeden önce fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile 2008-2016 yılı ödenen aylıklar için borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi Davacı boşandığında 506 sayılı kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı kanunun 5754 sayılı kanunun 68. Maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı kanun uygulanmalıdır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2019 NUMARASI : 2017/527 ESAS - 2019/103 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, daha önce açılan boşanma davasının feragat ile sonuçlandığını, bir önceki davadan feragat edilmiş olduğundan 2015 yılında açılan davanın da görgü tanığı ile ispat edilemediği ve ileri sürülen vakıaların da davadan feragat edilmiş olması sebebiyle af edilmiş olduğunu ve davanın bu nedenle reddedildiği ve kararın 29.03.2016 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten sonra bir araya gelinmediği, fiili ayrılık tek başına boşanmaya...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Arttırımı-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkek tarafından açılıp ispat edilemediği gerekçesiyle reddedilen ve 13.09.2011 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra tarafların bir daha bir araya gelmedikleri, erkeğin ilk boşanma davasını açarak boşanma nedeni yarattığı ve bu nedenle boşanmayı sağladığı için kusurlu olduğu anlaşılmaktadır...

          Anılan boşanma dava dosyaları ile eldeki dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunmaktadır. Delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, boşanma dava dosyalarının sonucunun beklenmesi, boşanma davalarında verilen kararın temyiz edilip bozulması halinde yargılamaya devam edileceğinden eldeki dava ile boşanma dava dosyalarının birleştirilmesi hususunun öncelikle düşünülmesi (HMK m.166), boşanma dava dosyalarında verilen kararın temyiz edilip onananarak ya da temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde, boşanma dava dosyalarının eldeki dava dosyasının arasına alınarak, varsa yeni delil ile değişen durum ve koşullar da göz önüne alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

          İlk derece mahkemesince, davacı kadının red ile sonuçlanan boşanma davası ile birlikte fiili ayrılığa sebep olduğu, TMK 172/2 maddesi gereğince ortak hayatın kurulamadığı ve davalı kadının kendi üzerine olan arabayı , davacının 3. kişiye sattığını bilmesine rağmen aracı 3. kişinin evinin önünden çektirmesi ile davacıyı, satış yaptığı kişiye karşı küçük düşürdüğü, itibarsızlaştırdığı tüm bu nedenlerle kusurlu olduğu davacıya izafe edilen kusurların davalı kadının feragat etmesi ile affetmiş sayıldığı kanaatine varılmış olup, tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 1200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL maddi tazminatın kararın kesinleşmesinden...

          Aile Mahkemesinin 2016/192 Esas ve 2016/1096 Karar sayılı kararın 06.03.2019 tarihinde kesinleştiği, erkek tarafından fiili ayrılık nedeni ile karşı davanın 08.03.2022 tarihinde açıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, davanın kabülü için kanuni şartların oluştuğu, karşı davanın niteliği gereği kusur tespiti yapılmadığı ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davası ile erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 145.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            Aile Mahkemesinin 2016/192 Esas ve 2016/1096 Karar sayılı kararın 06.03.2019 tarihinde kesinleştiği, erkek tarafından fiili ayrılık nedeni ile karşı davanın 08.03.2022 tarihinde açıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, davanın kabülü için kanuni şartların oluştuğu, karşı davanın niteliği gereği kusur tespiti yapılmadığı ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davası ile erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 145.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında görülen ilk boşanma davasının reddine karar verilmiş olduğu, bu kararın 06.07.2015 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden itibaren geçen üç yılı ... sürede ortak hayatın yeniden kurulamadığı, fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu, ortak çocuğun fiili ayrılık döneminde baba ile yaşaması nedeniyle velâyetinin babaya verilmesinin uygun olacağı ve kadının fer'î taleplerinden feragat ettiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... Hüseyin'in velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine ve kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV....

                UYAP Entegrasyonu