Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında ise, şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiye edilmesine ilişkin davalarda, hakimin, somut olayın özelliklerine göre, şirketin feshi yerine ortağı şirketten çıkarmaya veya başka bir çözüme karar verebileceği, şirketin fesih ve tasfiyesine de karar verilebilir ise de takdir hakkının ne suretle kullanıldığının tartışılması gerektiği belirtilerek hüküm davalı şirket yararına bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak, davacı ortağın şirket ortaklığından ayrılma yönünde bir iradesi bulunmadığı, nihai talebin şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu, şirket ana sözleşmesinin 5. maddesiyle şirketin 10 yıl süreyle kurulduğu, bu sürenin hali hazırda dolmuş olduğu ve davacının ortaklığın devamına muvafakati bulunmadığı gerekçesiyle, davalı şirketin süresinin dolduğundan bahisle TTK’nın 636/1. maddesine göre fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı şirketin haklı sebeple fesih koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; bilirkişi tarafından hazırlanan rapor uyarınca davalı şirketin karlılık ve mali yönden durumunun negatif eğilimli olduğu, özetle davalı şirketin mali tablolarına göre şirketin 2015,2016 ve 2017 yıllarında zarar ettiğinin tespit edildiği, yargılama sırasında 09.12.2020 tarihinde davalı şirketin yapılan genel kurul toplantısında şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği, gerek bilirkişi incelemesi ve gerekse de davalı şirket tarafından yapılan genel kurulda alınan fesih ve tasfiye kararı uyarınca davalı şirketin haklı nedenle fesih koşullarının oluştuğu, davacıların dava açmakta haklı olduğu takdir ve sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ,yargı giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2015 tarih ve 2014/1022-2015/556 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, T.... Mermer San. ve Tic. Ltd. Şti'nin İ...... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/97 esas 2005/710 karar sayılı ilamıyla fesih ve tasfiyesine karar verilerek tasfiye işlemlerini yürütmek için S.... A.....'ın tasfiye memuru olarak görevlendirildiğini, tasfiye halindeki şirketin hisselerinin 120 paya bölünerek bunlardan 60 tanesinin müvekkiline geri kalanların eşit oranlarda davalılara ait olduğunu, şirket ortaklarından A... T..... ve F.. T..'...
Yerel mahkemece dosyaya sunulan bilirkişi raporu doğrultusunda " müflis bankaya fesih öncesinde ve fesih tarihinde 13 ve fesih sonrasında 16 işçinin işe alındığı, fesih öncesinde ve fesih tarihinde 64 işçinin, fesih sonrasında da 17 işçinin işten ayrıldığı, en çok ayrılmaların Temmuz-Eylül-Kasım/2019 ve Ocak/2020 aylarında, en fazla işçi aliminin ise Aralık/2019 ayında (fesih sonrası ayda) olduğu, davacının 29.11.2019 tarihinde işten çıkartıldığı, ancak davalı müflis bankaya 02.12.2019 tarihinde "İflas İdaresi İşlemleri Birim Müdürü” pozisyonunda (davacı ile aynı pozisyonda) Murat NUHOĞLU’nun ve 09.12.2019 tarihinde bir alt pozisyon olan “İflas İdaresi İşlemleri (Büro Hizmetleri Servisi) Yönetmeni” pozisyonunda Songül KANATOĞLU’nun işe alındığı belirlenmiştir. (Fesih öncesi ve sonrası davacının çalıştığı İflas İdaresi İşlemleri Müdürlüğü’nde işçi sayısı (5 işçi) değişmemiştir.)...
İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye işlemeleri sırasında borçlu olduğu tespit edilen derneklerin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda borçlulardan alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan para ve mallar tüzükte belirtildiği şekilde devredilir. Bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip tasfiye kurulu tarafından durumun yedi gün içinde bir yazı ile dernek merkezinin bulunduğu yerin mülki idare amirliğine bildirilmesi ve bu yazıya tasfiye tutanağının da eklenmesi zorunludur....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/12/2011 tarih ve 2011/526-2011/604 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tasfiye memurları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de işçi olarak çalıştığını, şirket aleyhine tazminat davası açtığını, ancak yargılama sırasında şirketin fesih ve tasfiye işlemlerinin tamamlandığının bildirildiğini, mahkemece şirketin ihyası için yetki verildiğini ileri sürerek, ... Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanlı şirketin terkin işleminin iptali ile tüzel kişiliğin ihyasını talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.02.2012 tarih ve 2011/277-2012/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, asıl davada müvekkili ile davalı ...’ın davalı şirketin %50’şer oranda ortakları olduklarını, ortaklar arasında geçimsizlik ve güvensizlik bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde müvekkilinin şirketten ayrılmasına izin verilmesine, kâr payı ve tasfiye payı alacaklarının tespiti ile tahsiline karar verilmesini, birleşen davada davalı ...’ın rekabet yasağını ihlal ettiğini ileri sürerek, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.04.2012 tarih ve 2011/362-2012/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin ve davalıların Kabacalı Pet. Kol. Şti'nin ortakları olduğunu, ana sözleşmenin 8. maddesinde şirketin 10 yıllığına kurulduğunun ve süre bitiminden 1 ay evvel ortaklardan birisi fesih ve tasfiye istemezse sürenin 1 yıl uzayacağının düzenlendiğini, bu bağlamda davalılara ihtarname keşide edildiğini ileri sürerek, şirketin sona ermiş sayılmasını ve tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir....
Cebri tasfiye olan iflas yerine tasfiye kararı alınmasında ve tasfiye memurlarının da iflas bildiriminde bulunma zorunluluğu bulunduğu gözetildiğinde davacının iptal talebi hukuka uygun değildir.10 nolu karar bir bakıma 9 nolu karar ile ilgili olup tasfiyeye giriş ile ilgili 30.03.2017 tarihli bilanço kar zarar tablosunun ilk envanter ve bilanço olarak görüşülüp , müzakere ve tasdikine oy çokluğu ile karar verilmiştir.Davacının TTK 376 maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken şirketin tasfiyeye girmesini kanuna aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de ; TTKnun 540 maddesi ile göreve başlayan tasfiye memurunun tasfiye giriş bilançosu düzenlemek envanter çıkarmak zorunda olduğu gözetildiğinde , iş bu kararın genel kurulun yetki ve takdirinde bulunduğu , kanuna ve esas sözleşmeye aykırılık bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK.547.maddesi uyarınca, ek tasfiye için şirketin sicil kaydının ihyası isteğine ilişkindir. TTK'nın 547. Maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde şirketin yeniden tescilinin istenebileceği düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ------ terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır....