nin fesih ve tasfiyesinin talep edildiği, fesih talep edilen şirketin ticari defter ve kayıtlarının ibraz emrine rağmen gereği yerine getirilmediğinden incelenemediği ve davacı ortağın ayrılma paylarının tespit olunamadığı, ticaret sicil kaydında davalı şirket her ne kadar faal olarak yer almaktaysa ise de ...'nce şirketin bilinen adresi bulunmaması nedeniyle 14/01/2015 tarihinde vergi mükellefiyet kaydının re'sen terkin edildiği, terkin tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketin aktif bir faaliyetine ilişkin bir belge ve bilgiye ulaşılmadığı gibi ortaklar arasında da akdi bir ilişkinin bulunmadığı bu itibarla davada haklı nedenlerle fesih koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davalı ...'nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak davacının atanmasına, tasfiye memuruna ücret tayinine takdiren yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile, ... sicil numarasında kayıtlı ......
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ortakların şirketin devamı ve faaliyetini devam ettirmesi hususunda irade sahibi olmadıkları, fesih ve tasfiye davasının davalı tarafından kabul edildiği, kâr payının dağıtımı hususunda karar alınmadığı, kâr payının ortaklar kurulu kararı alınmaksızın dağıtımı hususunda ana sözleşmede de aksine bir düzenleme olmadığı, davalı ortağın ödenmeyen kâr payı alacağından şahsen sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir İsmail Kaan Sönmez'in tayinine aylık 300,00 TL ücret takdirine, tasfiye ücretinin davalı şirketçe karşılanmasına, fazlaya ilişkin kâr payı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, tarafların oluşturduğu adi ortaklığın feshi davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tarafların oluşturduğu adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, adi ortaklığın feshi gerekiyor ise, tasfiye işlemlerinin yapılması noktasında toplandığı görülmüştür. Mahkememizin 08/02/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca İstenilen evraklar geldiğinde, yapılacak başvuru üzerine, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olarak yerleşik Yargıtay uygulamalarında belirtildiği üzere, dosyanın üç kişilik tasfiye heyeti olarak, mali bilirkişi Hüdai Bal, inşaat mühendisi ... ve tasfiye işlemleri hukukçu bilirkişi ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece, ihtiyati haciz kararının infazı halinde paranın ödeneceği şirketin tasfiye ve terkin edilmiş olmasının ihtiyati haciz kararının verilmesine ve tatbik edilmesine engel olmadığı, icra müdürlüğü tarafından haciz infaz edilip para kasaya alındığında, paranın tasfiyesi için terkin edilen şirketin ihya edilebileceği, tahsil edilen paranın bu şekilde şirkete ödenebileceği, tasfiye memurunun para tasfiye edildikten sonra tekrar tasfiye ve terkin ettirebileceği, ihtiyati hacze konu paranın şirkete ödeneceği, öncelikle şirketin borçlarının tasfiye edileceği, artan olursa ortaklara verileceği, bu nedenle davalının %50 paya göre karar verilmesi itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir....
Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4. Baskı, 2004, s. 1309) Adı geçen davalı şirketin, tasfiye halinde olduğu anlaşıldığından tasfiye hâli devam ediyorsa tasfiye memuruna, tasfiye sona ermiş şirketin kaydı kapanmış ise ihyası ile yine tasfiye memuruna gerekçeli kararın yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiye memuru olarak ... ve ... ...'ın görev yaptığı anlaşılmaktadır. Beyoğlu 40. noterliğinin 24.3.2008 tarihli ihtarnamesi borçlu ... A.Ş ile kefiller ... ile ... ...'a tebliğ edilememiştir. Ancak 9.6.2009 tarihli fesih ihtarnamesi aynı adrese gönderilmiş ve tasfiye memurlarına tebliğ edilmiştir. Tasfiye memurları yapılan tebliğle ihtarnamelerin içeriğinden bilgi sahibi olmuştur. Finansal Kiralama Kanunu'nun anılan hükmünün amacı gözetildiğinde kiracıya ödeme ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nedenle fesih ve tasfiyesine dair talebin kabulüne ve yine tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'...
nedenle fesih ve tasfiyesine dair talebin kabulüne ve yine tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR: Mahkemece; "...Şirketin feshi ve tasfiyesi talebi yönünden şirket ortak ve müdürüne husumet yönetilemeyeceğinden davalı T5 hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket aleyhine ikame edilen fesih ve tasfiyeye ilişkin davanın kabulü ile, Kuşadası Ticaret Sicil Müdürlüğünün 3483 sicil numarasında kayıtlı Optimus Turizim Seyahat İşletmecilik İnşaat Makina Kuyumculuk Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin fesih ve tasfiyesine, davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere İzmir Bilirkişilik Bölge Kurulunda kayıtlı Mali Müşavir TC Kimlik Numaralı Murat Öztürk'ün tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için 5.000,00 TL ücret takdirine, ücretin ve ayrıca 10.000,00 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 15.000,00 TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafça mahkeme veznesine yatırılmasının istenilmesine, masrafın yatırılmasından sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğ edilmesine, tasfiye memurunun ücretinin ve tasfiye...
/Merkez sicil nosu altında kayıtlı iken, şirket genel kurulunda 14.10.2015 tarihinde şirketin feshi ve tasfiyesi kararı alındığını ve 28.10.2015 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, fesih ve tasfiye kararının ilanlarının 28.10.2015-04.11.2015-11.11.2015 tarihlerinde yayınlanan ticaret sicil gazetesinde yapıldığını, tasfiye sürecinin sonunda yapılan 03.03.2017 tarihli şirket genel kurulunda tasfiyenin tamamlandığına ve fesih edilmesine dair alınan karar ve ekleri bilanço ve kayıtlarla yapılan başvuru sonucu sicil müdürlüğü tarafından yapılan incelemede eksik bir husus bulunmadığından fesih ve terkin tescili yapıldığını ve 27.03.2017 tarihli ticaret sicil gazetesinde fesih- terkin ilanının yapıldığını, ihyası istenen şirketin TTK. Geçici 7....