Karar sayılı ilamının incelenmesinde: İhyası istenen şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'nin atanmasına karar verildiği, kararın ... tarihinde kesinleştiği görülmüştür. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, TTK 547.maddesine dayalı ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası istemine ilişkindir. 6102 s. TTK. 547. maddesinde, "...(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. " düzenlemesi mevcuttur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/419 Esas KARAR NO : 2023/170 DAVA : Fesih, Tasfiye DAVA TARİHİ : 23/06/2022 KARAR TARİHİ : 17/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Fesih, Tasfiye davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dava dosyasının taraflarca takip edilmemesi üzerine işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:HMK’nun 150/1 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırıldığı, ... tarihinden itibaren 3 aylık yasal süre içinde dava yenilenmemiş olduğundan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, Alınması gerekli ...-TL harçtan, peşin olarak alınan ...-TL harcın mahsubu ile kalan ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; şirketin feshi istendiği için davalı olarak şirket tüzel kişiliğinin gösterilmesi gerektiği düşünülse de,Yargıtay'ın iki farklı içtihadı bulunduğunu, bu nedenle, farklı görüşteki içtihatların göz önünde bulundurularak husumet eksikliği nedeniyle usulden reddedilen kararın bozulması gerektiğini, tasfiye masraflarının davasında haklı olan davacıya bırakılmasının hatalı olduğunu, yargı giderleri eksik ve hatalı hesaplandığını, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, TTK' nın 636,638 maddeleri çerçevesinde açılan limited şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin hüküm fesih ve tasfiye bakımından istinaf edilmemiştir....
kurma ve anlaşma ortamlarının bulunmadığını, aralarında ceza davalarının bulunduğunu belirterek davalı şirketin haklı nedenle fesih tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Fesih kararı yasal yönteme uygun yapılmış olduğu kabul edilse bile, yükleniciye tasfiye hakkı getiren yasal düzenlemeden sonra karar alınıp davacı yükleniciye tebliğ edildiğinden, artık idarenin fesih hakkı ortadan kalkmış olduğu, davacının tasfiye talebi uyarınca işlem yapılması gerektiği anlaşılmış ve idarenin fesih kararı mahkememizce hukuka uygun görülmemiştir. Zira, davacının 7394 sayılı yasanın yürürlüğünden sonra 18/04/2022 tarihinde idareye tasfiye başvurusu yapması ile birlikte idarece aynı gün fesih kararı aldığı görülmüştür. İdarenin fesih kararı kanuni şekle uygun olduğu ve 7394 sayılı yasanın yürürlüğünden önce alınmış olduğu kabul edilmesi durumunda bile, olağanüstü nedenin incelenmesi gerekmektedir. Zira, pandemi döneminde tüm dünyada yaşanan kapanma nedeniyle tedarik zincirinde kopmalar olmuş, imalat ve sevkiyatlar durma noktasına gelmiş, sonrasında arzın yetersiz kalması nedeniyle aşırı fiyat dalgalanmaları ve artışlar olmuş, küresel bir sorun yaşanmıştır....
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18.02.2022 tarih 2019/232 Esas 2022/135 Karar sayılı ilamı ile davacı ... tarafından, davalı ... Şirketi aleyhine açılan ticari şirketin fesih ve tasfiyesi hakkında açılan davanın davanın kabulü ile, ... Müdürlüğü'nde "..." sicil numarasında kayıtlı davalı ... Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine, davalı şirkete tasfiye memuru olarak ...'in atanmasına, tasfiye memuru için tasfiye sonuçlanıncaya kadar aylık 5.500,00 TL ücret takdirine, ileride şirket mal varlığından karşılanmak üzere şimdilik 4 aylık tasfiye memuru ücreti olan 22.000,00 TL'nin tasfiyeye başlanmadan önce davacı tarafça mahkeme veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun, kararın kesinleşmesinden ve 4 aylık ücretin yatırılmasından sonra göreve başlanmasına, TTK'nın 533....
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın aktif ve pasif husumetten, zamanaşımından ve esastan reddini istemişlerdir. Mahkemece davacıların davalı kollektif şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davasının kabulü ile bu şirketin fesih ile tasfiyesine, şirketin anasözleşmesinin tasfiye başlıklı 16. maddesi gereğince oluşturulacak tasfiye heyetince (Hakemlerden teşekkül edecek) tasfiye işlemlerinin yapılmasına, davacıların Nuh Çimento A.Ş'nin %10 kurucu ortağı olan Betoncu Kardeşler Kollektif Şirketi ... ve Ortakları isimli şirketten intikal etmesi gereken %10'luk hissenin tahsisi ve tüm temettü ve kâr paylarının hesaplanarak kendilerine verilmesine dair taleplerine ilişkin davalarının husumet yokluğu nedeni ile reddine, 30.03.2015 tarihli ek karar ile “27/02/2015 tarihli nihai kararla fesih ve tasfiyesine karar verilen Betoncu Kardeşler Kollektif Şirketine, nihai kararın verilmesinden sonra sunulan talep ve sebepler nedeniyle mali müşavir ...'...
Şirketi'nin haklı sebeplerle fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yürütmek ve sonlandırmak için tasfiye memuru olarak mali müşavirin atanmasına, tasfiye memuruna emek ve mesaisine karşılık toplam 10.000,00-TL ücret takdirine, ücretin ileride davalı şirket hesaplarından tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafından kesinleşmesinden itibaren 1 haftalık süre içerisinde yatırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'nun ... numarasında kayıtlı ... ŞİRKETİ'nin FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Tasfiye işlemlerini yürütmek ve sonlandırmak için tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'...
Davalılar arasındaki 17.5.2004 tarihli sözleşmede kararlaştırılan tasfiye ile 28.7.1998 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ileriye etkili sonuçlar meydana getirecek şekilde feshedilmiştir. Davacı tarafından dava konusu yapılan D bloktaki bağımsız bölümler ileriye etkili fesih sonucu davalı yükleniciye bırakılması kararlaştırılan blokta bulunduğundan, bilirkişi tarafından hesaplanan arsa paylarının bu davacı adına tescilinde 17.5.2004 günlü tasfiye protokolüne aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı arsa sahiplerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edende yükletilmesine, 26.02.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
yapıldığı sicil gazeteleri Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; sicilden silinmesi istenilen şirketin kesinleşmiş mahkeme kararıyla fesih ve tasfiyesine karar verildiği, davacının tasfiye memuru olarak atandığı, ancak herhangi bir tasfiye işlemi yapılmadığı, TTK 'nın 540 vd maddelerine uygun şekilde tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmediği, ticaret sicili yönetmeliğinin 86.maddesinde belirtilen belgelerin ibraz edilmediği, şirketin sicilden terkin edilmesi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir....