Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Açılan DAVANIN KABULÜ İLE; TTK'nun 530/1 maddesi uyarınca--------- Sicil Numaralı -------- FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Tasfiye memuru olarak resen mali müşavir ------ atanmasına, 3-Kararın kesinleşmesinden sonra bir defaya mahsus 5.000,00 TL olarak tasfiye memuru ücreti ile 10.000,00 TL tasfiye masraf avansının davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılması halinde tasfiye memuruna görevinin tevdiine, 4-Tasfiye memuru ücretinin ve yatırılacak masraf avanslarının tasfiye memuru tarafından ileride tasfiye giderlerine eklenmesine, 5-Alınması gereken 269,85 TL karar harcına kaşılık peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafından yapılan; 1.250,00 TL bilirkişi gideri, 269,70 TL posta gideri ve 59,30 TL başvurma harç gideri olmak üzere toplam 1.579,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı yararına A.A.Ü.T. uyarınca takdir edilen...

    O halde adi ortaklığın kurulduğu sabit olduğuna ve davacı da, ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istediğine göre, mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....

      Mahkemece; adi ortaklığa konu inşaat için yapılan harcamalar konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle re’sen atanan tasfiye memurlarından oluşan kuruldan uyuşmazlığa konu harcamaların taraflarca eşit olarak yapıldığı kabul edilmek suretiyle tasfiye hesap ve bilançosunun istendiği, tasfiye kurulunca hazırlanan 05/07/2018 tarihli ek raporda; adi ortaklığa konu dairelerin davalı mülkiyetine geçeceğinin ve davalının mal varlığında bulunacağının kabul edildiği, buna göre yapılan tasfiye hesabıyla davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarının 238.241,45 TL, ortaklığa konu 4 adet dairenin davalı tarafından kiraya verilmesi nedeniyle 5 yıllık kira bedelinden davacının payına düşen kira alacağının 72.000 TL toplam 310.241,45 TL olarak belirlendiği, tasfiye kurulunca verilen raporun hüküm vermeye yeterli olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile 310.241,45 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf...

        Davalı vekili; şirketin fesih ve tasfiye koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; fesih ve tasfiyesi istenen şirketin davacı ve davalıdan başka ortağının olmadığı, tarafların aile içi şiddetten dolayı boşandığı, davalının faaliyet alanlarını bire bir aynı olan bir başka şirketin kurucu ortağı ve müdürü olduğu, davalının şirket defterlerini usulüne uygun tutmadığı ve davacıya şirket ile ilgili bilgileri vermediği, şirket ortaklar kurulunun uzunca bir süre yapılmadığı, davalının şirket faaliyetlerinin devamı için gerekli özeni göstermediği ve şirket amacının gerçekleşmesinin davalı tarafça önlenmeye çalışıldığı, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar ve güven ilişkisinin zedelenmiş olduğu gerekçesiyle ...’nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ...’un görevlendirilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

          İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve hizmet tespiti davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması da gerekmez. Ortaklar kurulu kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiyesi sonucu sicilden kaydının silinmesinden sonra açılan ihya davasında Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu değil ise de, davacı ihya davası açmakta haklı olduğundan HMK'nın 326/1. maddesi uyarınca aleyhine karar verilen davalı son tasfiye memuru yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur (Yargıtay 11. H.D.'nin 08/09/2019 tarih 2019/3602 E., 2019/6319 K., 22/02/2017 tarih 2017/279 E., 2017/1041 K. Sayılı ve 11/10/2022 tarih 2022/5363 E 2022/6868 K sayılı kararları bu yöndedir). Dava konusu şirketin 24/12/2013 tarihinde tasfiye sürecine giriği ve 19/02/2015 tarihinde tasfiye edildiği anlaşılmıştır....

            Hal böyle olunca mahkemece; ortakların anlaşarak tasfiye memuru belirlemelerini istemek; bu konuda anlaşamamaları halinde tasfiye işlemini gerçekleştirecek, ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir kişiyi tasfiye memuru olarak resen atamak olmalıdır. Bundan sonra ise, tasfiye işlemleri; hakim tarafından öngörülecek üçer aylık (uyuşmazlığın mahiyetine göre süreler uzatılıp kısaltılabilir) dönemlerde tasfiye memuru tarafından 3 aşamada gerçekleştirilmelidir. Birinci aşamada; ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığı (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmeli, yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmeli, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde, taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, tasfiye memurunun belirlediği malvarlığı bilançosu taraflara tebliğ edilmeli, bu husustaki itirazları da karşılanıp, toplanacak delillere göre değerlendirilmelidir....

              Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen TBK'nın 644.maddesi gereğince; ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir....

                Mahkememizde açılan işbu dava; ...nün ... ticaret sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ...'nin fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Mahkememizce yapılan incelemede; ... nden gelen yazıda ... ticaret sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ...'nin adresinin ... Mah. ... Sok. No: ... /İSTANBUL olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle; Dava konusu fesih ve tasfiyesi istenilen ve ticaret sicilden re'sen terkin edildiği anlaşılan ... nün ... ticaret sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ...'...

                  Mahkememizde açılan işbu dava; ...nün ... ticaret sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ...'nin fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Mahkememizce yapılan incelemede; ... nden gelen yazıda ... ticaret sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ...'nin adresinin ... Mah. ... Sok. No: ... /İSTANBUL olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle; Dava konusu fesih ve tasfiyesi istenilen ve ticaret sicilden re'sen terkin edildiği anlaşılan ... nün ... ticaret sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ...'...

                    İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK'nın 243/1 maddesi dalaleti ile 6098 sayılı TBK'nın 639/2 maddesi gereğince kollektif şirketin ortağının ölümü ve sağ kalan ortağın mirasçıların şirkete ortak edilerek şirketin devamını talep etmemesi ve bu yönde oybirliği sağlanamaması nedeniyle "Üzel Kardeşler Kollektif Şirketi - ... ve Kardeşleri" şirketinin sona erdiğinin tesbiti ile fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiği, şirket anasözleşmesinde fesih ve tasfiye ile ilgili düzenleme yapılmadığı, davalılar ... ve ... dava konusu şirketin hissedarı olmadığından aleyhlerine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile: Üzel Kardeşler Kollektif Şirketi - ... ve Kardeşleri Şirketi'nin 6102 sayılı TTK'nın 243/1 maddesi delaletiyle 6098 sayılı TBK'nın 639/2 maddesi gereğince şirketin sona erdiğinin tespiti ile fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ..., ... ve SMMM ...'nın atanmasına, tasfiye memuru ...'...

                      UYAP Entegrasyonu