İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR: Mahkemece; "...Şirketin feshi ve tasfiyesi talebi yönünden şirket ortak ve müdürüne husumet yönetilemeyeceğinden davalı T5 hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirket aleyhine ikame edilen fesih ve tasfiyeye ilişkin davanın kabulü ile, Kuşadası Ticaret Sicil Müdürlüğünün 3483 sicil numarasında kayıtlı Optimus Turizim Seyahat İşletmecilik İnşaat Makina Kuyumculuk Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin fesih ve tasfiyesine, davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere İzmir Bilirkişilik Bölge Kurulunda kayıtlı Mali Müşavir TC Kimlik Numaralı Murat Öztürk'ün tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için 5.000,00 TL ücret takdirine, ücretin ve ayrıca 10.000,00 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 15.000,00 TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafça mahkeme veznesine yatırılmasının istenilmesine, masrafın yatırılmasından sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğ edilmesine, tasfiye memurunun ücretinin ve tasfiye...
Şirketin fesih ve tasfiyesine mahkemece karar verilmesi halinde, tasfiye memuru, fesih ve tasfiye kararının kesinleşmesiyle göreve başlayacak olup, somut olayda, kararın kesinleşmemesine göre davacı tasfiye memurunun henüz göreve başlamadığı anlaşıldığı gibi adı geçenin tasfiye memuru olarak atanmasına da yasal bir engel bulunmadığı, davalı tarafından da aksi yönde bir delilin sunulamadığı, davacı hakkında şikayette bulunulması üzerine savcılık tarafından açılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verilmiş olup, bu soruşturmanın tasfiye memuru olarak atanmasına engel olamayacağı diğer taraftan tasfiye memurunca görevinin gereği gibi yerine getirilmemesi halinde TTK 644. maddesi yollamasıyla TTK 553. maddesi kapsamında sorumlu oldukları da dikkate alındığında davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin diğer istinaf nedeni; şirket ortaklığının çekilmez hale gelmesinde kusurun davacı ...'e ait olup, dava dışı şirket müdürü ...'...
Mahkemece, yukarıdaki yasa hükümlerine göre, öncelikle, ortaklık sözleşmesinde bu hususta hüküm bulunup bulunmadığına bakmak, hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılmasını sağlamak; böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise ortakların anlaşarak tasfiye memuru belirlemelerini istemek; bu konuda anlaşamamaları halinde ise hakim tarafından tasfiye işlemini gerçekleştirecek (ortaklığın faaliyet alanına göre konusunda uzman bir veya üç kişiyi) tasfiye memuru olarak re'sen atamak olmalıdır. Bundan sonra ise, tasfiye işlemleri; hakim tarafından öngörülecek üçer aylık (uyuşmazlığın mahiyetine göre süreler uzatılıp kısaltılabilir) dönemlerde tasfiye memuru tarafından 3 aşamada gerçekleştirilmelidir....
Karar sayılı kararla 17.02.2017 tarihinde ihya edildiği, şirkete yasa gereği ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanması gerektiği halde atanmadığı, bu halde davacının şirketin gerekli tasfiye sürecini bitirerek tasfiye etmesi gerektiği, şirketi ortaklarının şirkete ayrı ayrı münferiden temsil etme yetkisinin bulunduğu ve bu temsil yetkisinin 03.03.2021 tarihinde sona erdiği, davacı tarafın mevcut duruma göre şirketin fesih ve tasfiyesini gerçekleştirmesi gerektiği, bu amaçla haklı sebeple fesih davası açmasına rağmen şirketin ihyasının talep edilmesi ve ihya için gerekli işlemlerin yapılıp yapılmadığının bilirkişi raporunda incelendiğinde leasinge konu olan araçların ödemeleri yapıldığı halde şirket adına kaydının alındığı ve fakat ... plakalı ......
Sulama Koop. nin feshine ve kooperatife tasfiye heyeti atanmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görüldü. KANITLAR: Dava dilekçesi, Genel Kurul Toplantı Tutanağı, Hazirun cetveli, sözleşme vs. KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Dava, kooperatifin feshi ve tasfiye memuru atanmasına ilişkidir. Davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ................... 05/04/2023 tarihli oturumdaki beyanlarında, davayı kabul ettiklerini, kooperatifin tasfiye edilmesini yönetim kurulu üyeleri olarak kabul ettiklerini, tasfiye memuru olarak görev yapmayı kabul ettiklerini , ücret istemediklerini bildirmişlerdir....
Bu durumda kooperatif dağılmış sayılmalı, tasfiye işleri için bir tasfiye memuru atanmalıdır. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilerek S.S. ... BELDESİ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİnin FESİH VE TASFİYESİNE, Tasfiye heyeti olarak son tasfiye kurulu üyeleri Mustafa KAYI, Muharrem TOPAL ve Hüseyin AKDAĞ'ın seçilip atanmasına, tasfiye giderlerinin kooperatif bünyesinden karşılanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1-Davanın KABULÜ ile, S.S. ... BELDESİ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİnin FESİH VE TASFİYESİNE, Tasfiye heyeti olarak son tasfiye kurulu üyeleri Mustafa KAYI, Muharrem TOPAL ve Hüseyin AKDAĞ'ın seçilip atanmasına, Tasfiye giderlerinin kooperatif bünyesinden karşılanmasına, 2-Tarım ve Orman Bakanlığı harçtan muaf olduğundan, başlangıçta alınması gereken 80,70-TL peşin harcın davalı kooperatiften tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan 95,25....
Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Tasfiye usulünü düzenleyen TBK'nın 644.maddesi gereğince; ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir....
nin feshini, fesih kararının ardından şirketin tasfiye edilmesini, davalı şirketin tasfiye edilmesi için tasfiye memuru atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahil ..... vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; davalı şirket yanında davaya müdahale taleplerinin kabulünü, davanın reddini, aksi halde temsil kayyımı olarak atanan .... 'in yönetimi kayyımı olarak görevlendirilmesini, şirketin taraf olduğu derdest davalarının beklenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLER: İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, Bakırköy ..... ATM'nin .... Esas, .... Karar sayılı ilamı, BAM .....H.D.'nin .... esas, .... karar sayılı ilamı, 23/11/2022 tarihli kayyım raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TTK'nın 530. maddesi uyarınca anonim şirketin organsızlık nedeniyle fesih ve tasfiyesine ilişkindir....
Davacı davasında menfi zararla birlikte ceza kesintileri ve diğer kesintiler de dikkate alınmak suretiyle fesih kesin hesabı sonucu uğradığı zarar ve oluşacak alacağının tahsilini istediğinden fesih tasfiye kesin hesabının mahkemece çıkartılması gerekmektedir. Karşı davayla ilgili olarak yüklenicinin hakettiği imalât bedeli ve yapılan ödemeler, asıl davada fesih tasfiye kesin hesabı çıkartılacağından o davada araştırılması gerekmekte ise de; yüklenici ödenmeyen iş bedeliyle ilgili ayrı bir dava açtığına göre fesih tasfiye kesin hesabı sonucunda ödenmemiş iş bedeli alacağı saptanırsa bu miktar karşı davada hüküm altına alınmalıdır. Yanlar arasında imzalanan 14.07.2010 tarihli sözleşmenin 8.2.1 maddesinin 1. bendine göre sözleşmenin ekleri arasında sayılmıştır. Sözleşmenin feshi ve tasfiye durumları başlıklı 47. maddesinin 7. bendinde “Gelir kaydedilen teminatların yüklenicilerin borcuna mahsup edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır....
nin Adana 15.Noterliğinin 26/08/2020 tarih ... sayı ile tasdikli tasfiye sonu kararı ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, söz konusu fesih ve tasfiye kararının müvekkili tarafından 21/09/2020 tarihinde tescil edildiğini ve T.Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olunduğunu, tasfiye işlemleri için kanun ve yönetmelik gereğince gerekli prosedürün uygulandığını, tasfiye işlemlerinin hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, bu nedenle müvekkili müdürlüğe izafe edilecek bir kusur olmadığı gibi iş bu davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, müvekkilinin zorunlu hasım olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini belirtmiştir. Davalı Tasfiye Memuru ...'e usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen, davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünden davaya konu ... ticaret sicil numaralı Tasfiye Halinde .... Ltd. Şti.'...