Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davalı kooperatifin feshine karar verilmiş ise de, tasfiye memuru atanmasına ilişkin bir hüküm tesis edilmemiştir. Her ne kadar, davacı taraf bu yönde bir istemde bulunmamışsa da, fesih talebinin aynı zamanda tasfiye kararı verilmesi ve tasfiye memuru atanması talebini içerdiği ve tasfiye memuru atanmasının feshin ve tasfiyenin doğal bir sonucu olduğu gözetilerek, mahkemece re'sen tasfiye memuru atanması gerekirken, bu yönün gözden kaçırılması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Kararı davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memuru vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı tasfiye memuru vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu davanın, mahkememizce dava dışı ortağa eldeki fesih davasının ihbar edildiği ---tarihinden-- gün sonra --- tarihinde ikame edildiği, kural olarak sorumluluk davasının fesih tasfiye davası için ön sorun veya bekletici mesele olmadığı, ---kusurlu hareketiyle şirketi zarara uğrattığının anlaşılması halinde tazminat tutarının tasfiye aşamasında nazara alınabileceği anlaşılmıştır. Nitekim diğer --- davacının şirkete verdiği zarar varsa bunların tahsilini talep etmektedir....

        Bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira, şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir , aynı yönde görüş için. Ancak ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.06.2009 gün ve 2009/11-173 E. -2009/247 K sayılı ve 14.3.2012 tarih ve E. 2011/12-850, K. 2012/147 sayılı ilamlarında da; iflas eden şirketin ticaret sicilinden kaydı silinmekle dava ve taraf ehliyetinin sona ereceği kabul edilmiştir....

          SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tasfiye memuru vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı tasfiye memurundan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            için FESİH olduğunun tespiti ile fesih kararı verilmesini, ... ŞTİ. ŞUBE için FESİH olduğunun tespiti ile fesih kararı verilmesini, karardan bir örneğinin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi, ekinde sunulan ticari kayıtlara ve tüm dosya mündericatının tetkikinden; Dava limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin olmakla, kural olarak davanın şirket aleyhine açılması gerekmektedir....

              Mahkemece, iddia,savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirketlerin ortağı hakkında başlattığı icra takibinin kesinleştiği, anılan ortağın davalı şirketlerdeki tasfiye payının haczedildiği, davalıların fesih ihbarına rağmen süresi içerisinde borcun ödenmesi konusunda girişimde bulunmadıkları gerekçesiyle, davalı şirketlerin fesih ve tasfiyesine, dava dışı borçlu ortak ...'nin her iki şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir....

                nin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'in atanmasına, tasfiye memuruna 3.000,00.-TL ücret takdirine, kararın ivedilikle Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilmesine, davalı ...'un şirket ortağı olması ve fesih ve tasfiye davasının şirkete karşı açılması gerektiğinden davalı ortak aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, A-Davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE Davalı ... yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 2.180,00.-TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'a VERİLMESİNE, B-Davalı şirket yönünden davanın KABULÜ ile ......

                  Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda;tarafların da kabulünde olduğu üzere davacı ile davalılardan.....arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu,alacağının tahsili amacı ile ......’nün 2012/6062 ve 2012/6784 esas sayılı dosyaları takip yaptığı,her iki icra dosyasında davalı .....’nin davalıların kendi aralarında oluşturdukları ..... iş ortaklığındaki tasfiye payının haczedildiği,davacı tarafa....her iki iş ortaklığındaki tasfiye payının tespiti için tasfiye davası açmak üzere yetki verildiği,davacının da eldeki bu dava ile davalı .....’nin tasfiye neticesinde payına isabet edecek değerin tespitini istediği anlaşılmaktadır.Dosya kapsamında yer alan ........ arasındaki adi iş ortaklık sözleşmesi incelendiğinde ise,davalılardan ...... paya sahip olduğu,... ise %1 paya sahip olduğu görülmektedir....

                    Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/97 E. ve 2005/710 K. sayılı kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verilen ...Üretim Ticaret Ltd. Şti’ne tasfiye memuru atanan Mali Müşavir ...'ın görevini kötüye kullandığını ve aynı zamanda şirket ortağı olan müvekkiline karşı hasmane bir tutum takındığını ileri sürerek tasfiye memuru Safiye Arkan'ın görevden azline ve yeni bir tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; tasfiye memurunun yasa gereği görevini yerine getirdiği, tasfiye halindeki şirketle ilgili olarak hukuk davalarının derdest bulunduğu, yine ortaklar arasında ceza davasının görüldüğü, tasfiye memurunun değiştirilmesini gerektirir bir durumun tespit edilemediği, tasfiye memurunun ücretinin ne şekilde ödeneceğinin yargı kararı ile belirlenmiş olduğu gerekçesiyle 10.07.2015 tarihli ek karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Ek kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu