Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle, açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile; davalı kooperatifin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile fesih ve tasfiyesine,kooperatifin feshi istemine ilişkin davalarda ayrıca bir talep olmasa dahi fesih talebinin aynı zamanda tasfiye kararı verilmesi ve tasfiye memuru atanması talebini de içerdiği gözetilerek tasfiye işlemlerini yapmak üzere kooperatifin son yetkili temsilcilerinden Yönetim kurulu başkanı Hacı Kocaoğlu'nun tasfiye memuru olarak atanmasına, davanın açılmasına davalı kooperatif yetkili temsilcilerinin sebebiyet verdiği gözetilerek davacı lehine vekalet ücreti ve diğer yargılama gideri takdirine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

    Maddesi uyarınca fesih edildiğini, 161.400,00 TL teminatın gelir kaydedildiğini, ayrıca güncelleme farkı olarak 171.119,77 TL'nin de davalı hesaplarına yatırılması istenmiştir. Davacımız, ihaleye konu işin gerçekleştiği aşama itibari ile Covid 19 salgınına bağlı malzeme teminindeki zorluklar dikkate alınarak ... 02.04.2020 Tarih ve 2020/5 Sayılı Genelgesindeki koşulların oluştuğunu, sözleşmenin herhangi bir cezai işlem uygulanmaksızın feshi gerekir iken, davalının iyi niyetli davranmayıp ihale sözleşmesi hükümlerini dikkate alıp sözleşmeyi cezalı olarak fesih ettiğini, bu fesih işleminin haksız olduğunu, haksız fesih nedeni ile zararı oluştuğunu belirtip, zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemektedir. Davalı taraf ise ... genelgesi koşullarının somut olay yönünden uygulanır olamdığını, cezasız fesih yapılamayacağını, bu nedenle yaptıkları işlemin yasaya uygun olduğunu ileri sürmüştür....

      Maddesine göre tebliğ edildiği ve davaya cevapta bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacı duruşmadaki beyanında; bu şirketin boşandığı eşi ile birlikte kurduklarını, şirketin diğer ortağının kız kardeşi ------olduğunu, şirketin yetkilisinin de kız kardeşi olduğunu, kendisinin ev hanımı olduğunu, şirket yönetimi ile ilgisi olmadığını, şirketin hiç bir faaliyetinin olmadığını, boşandığı eşinin gemide çalışması sebebi ile sürekli yurt dışında olduğunu, diğer ortak olan eski eşinin tasfiye işlemlerini yapabilmesi için kendisine yetki veren bir vekaletname gönderdiğini, şirketin diğer yetkilisi olan kız kardeşi ile mali sorunlar nedeni ile anlaşmazlıklar çıktığını, kız kardeşinin yurt dışında yaşadığını, bu nedenle şirketin tasfiyesini tamamlayacak kimse olmadığını, bu nedenle şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ettiğini, ayrıca eğer fesih ve tasfiye şartları olmadığı kanaatine varılırsa şirket ortaklığından çıkmak istediğini, herhangi bir ayrılma akçesi talebi olmadığını beyan etmiştir...

        Davalılar ise yargılama sırasında tasfiye olmadan alacak isteminin dinlenemeyeceğini savunmuşlardır. Mahkemece adi ortaklığın feshi ile ilgili dava müracaata kalıp yasal süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle ortaklığın feshi ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına, ortaklığın vergi, prim ve telefon borçları nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerden dolayı davalı hisselerine düşen kısımların ödetilmesine karar verilmiştir. Adi ortaklıkta fesih ve tasfiye olmadan alacak konusunda karar verilemez. Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemleri resen fesih ve tasfiyeyi gerektirdiğinden sadece davacı vekilinin bu konudaki beyanı esas alınarak adi ortaklığın feshi talebi konusunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir....

          Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket açısından davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tarafların ortak bir tasfiye memuru bildirmemiş olmaları dikkate alınarak re'sen tasfiye memuru görevlendirilmesine, fesih ve tasfiye davalarının şirket tüzel kişiliği aleyhine yöneltilmesi gerekli ve yeterli olduğundan, şirket ortağı alan davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK'nın 297.maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 07/11/2013 tarihli adi ortaklık sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye göre idareci ortağın davalı olduğu, resmi işlemlerin de davalı idareci ortak üzerinden yürütüldüğü, davacının idareci ortağın hesap vermemesi ve kâr payı dağıtmaması nedeniyle adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

            Davalılar tasfiye memurları ortaklıktan ihraç edilen davacının fesih tarihinde kooperatife üye olmadığını, tasfiyenin ana sözleşme ve kanuna uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının diğer üyeler kadar olmasa da kooperatife yaptığı ödemeler olduğu, bu ödemelerin davacıya iade edilmediği ve tasfiye edilen kooperatifin uhdesinde kaldığı, davacının ortaklıktan doğan hakları yerine getirilmeden terkin yapılamayacağı gibi davacının kooperatif aleyhine açtığı mevcut davalarda da taraf teşkili için kooperatifin ihyasının gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tasfiye edilen kooperatifin ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için eski tasfiye memurları ..., ... ve ...'nin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memurları temyiz etmiştir....

              Yapılan incelemede, şirketin hem organsız kalması nedeniyle hem de uzun süredir pasif olup tasfiyesinde davacı yönünden haklı neden bulunduğundan fesih ve tasfiyesine, vasinin talebi uyarınca kendisinin tasfiye memuru olarak atanmasına, davanın niteliği gereği yargılama giderinin davalı şirketten tahsil edilmesine, tasfiye giderlerinin ise sonuçta şirketten alınmak şartıyla şimdilik davacı tarafça karşılanmasına karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1-Davacının davasının KABULÜNE, ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün...sicil numarasında kayıtlı ... Ltd. Şti'nin haklı nedenle ve organ eksikliği nedeniyle FESHİNE VE TASFİYESİNE, 2-Tasfiye memuru olarak ... T.C kimlik nolu ...'...

                Yerel mahkemece dosyaya sunulan bilirkişi raporu doğrultusunda " müflis bankaya fesih öncesinde ve fesih tarihinde 13 ve fesih sonrasında 16 işçinin işe alındığı, fesih öncesinde ve fesih tarihinde 64 işçinin, fesih sonrasında da 17 işçinin işten ayrıldığı, en çok ayrılmaların Temmuz-Eylül-Kasım/2019 ve Ocak/2020 aylarında, en fazla işçi aliminin ise Aralık/2019 ayında (fesih sonrası ayda) olduğu, davacının 29.11.2019 tarihinde işten çıkartıldığı, ancak davalı müflis bankaya 03.12.2019 tarihinde davacı ile aynı pozisyonda Sayime REYHANOĞLU’nun işe alındığı belirlenmiştir. (Fesih öncesi ve sonrası davacının çalıştığı İflas İdaresi İşlemleri Müdürlüğü’nde işçi sayısı (5 işçi) değişmemiştir.)...

                ve ... adına vekaleten ... tarafından fesih ve tasfiye edildiği, tasfiyenin usulüne uygun olarak yapıldığı, tasfiyede eksik bırakılan bir husustan bahsedilmediği, davacı yanın ...'ın yasal mirasçısı olmasına rağmen fesih işleminden haberdar edilmediğinden bahisle işbu davayı açyığı, 6762 sayılı Kanun'un 195. maddesi sağ kalan ortaklardan birinin şirketin devamına rızası olmaması halinde şirketin infisah edeceğini düzenlemiş olduğu, şirket ortaklarından ...'ın 01.08.1983 tarihinde vefat ettiği, diğer ortak ...'ın şirketin devamından yana olmadığı, şirketin ölen ortağın mirasçılarıyla devamına ilişkin şirket mukavelesinde herhangi bir maddenin bulunmadığı, tasfiye memuru olarak görev üstlenen ...'...

                  UYAP Entegrasyonu