Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre; 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 25/10/2016 tarihli taahhütnamede toplam faiz olarak 2.715,00 Türk Lirası gösterildiği ancak bu faizin takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı hususunda açıklık bulunmadığı, işlemiş ve işleyecek faiz miktarlarının ayrı ayrı hesaplanarak gösterilmediği gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ayrıca borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil ve başvuru harçlarının da taahhüt tutanağında gösterilmediğinden...
ve özlük haklarını zamanında alamaması nedeniyle uğradığı zararının yasal faiz ödenerek tazmininin gerektiği, davacı tarafından %57 oranında faiz talep edilmiş ise de, 3095 sayılı Yasa uyarınca yasal faizin % 30 olarak uygulanması gerektiği, davacının görevine son verilmesine dair işlemin iptaline dair idare mahkemesi kararı davalı idarece geçiktirilmeksizin uygulanmış olması nedeniyle temerrüt faizi ödenemeyeceği gerekçesiyle davacıya idarece ödenmiş olan aylık ve özlük haklarına ödenmesi gereken ilk ayın başlangıç alınmak suretiyle % 30 yasal faiz işletilerek saptanacak tutarın davacıya ödenmesine istemin fazlaya ilişkin kısmının ise reddine hükmedilmiştir....
faiz, 11,74 TL BSMV olmak üzere toplam 5.363,87 TL; ... no'lu taksitli ticari kredi nedeniyle 15.837,26 TL ana para, 1.413,70 TL işlemiş faiz, 70,68 TL BSMV olmak üzere toplam 17.321,64 TL; ... no'lu taksitli ticari kredi nedeniyle 57.836,68 TL ana para, 4.438,50 TL işlemiş faiz, 221,92 TL BSMV olmak üzere toplam 62.497,10 TL olmak üzere 4 adet kredi nedeniyle toplam davacı bankanın 82.691,89 TL asıl alacak, 6.632,44 TL işlemiş faiz, 312,70 TL BSMV, 238,67 TL masraf olmak üzere toplam 89.875,70 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir....
5.005,57 TL ana para, 346,56 TL işlemiş faiz, 11,74 TL BSMV olmak üzere toplam 5.363,87 TL; ........ 5758 no'lu taksitli ticari kredi nedeniyle 15.837,26 TL ana para, 1.413,70 TL işlemiş faiz, 70,68 TL BSMV olmak üzere toplam 17.321,64 TL; .......... 2957 no'lu taksitli ticari kredi nedeniyle 57.836,68 TL ana para, 4.438,50 TL işlemiş faiz, 221,92 TL BSMV olmak üzere toplam 62.497,10 TL olmak üzere 4 adet kredi nedeniyle toplam davacı bankanın 82.691,89 TL asıl alacak, 6.632,44 TL işlemiş faiz, 312,70 TL BSMV, 238,67 TL masraf olmak üzere toplam 89.875,70 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir....
HD’nin 27.12.2011 tarih 2011/12172-31359 E-K sayılı ilamı ile bozmaya sevk edildiği, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda faiz alacağına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek mükerrer faiz talebinin iptaline, takip dosyasında belirtilen 8.085,00 TL diğer faiz alacağının davacı tarafça ödenmesi nedeniyle dava konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, hükmün alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Borçlu-şikayetçi vekili, Mahkemesi'nce 14.02.2013 tarihinde dosyasına havale edilen dilekçesiyle; Yargıtay kararında belirtilen karar tarihi ile ödeme tarihi arasındaki dönem için oluşacak faiz miktarının alacaklı tarafından 8.085,00 TL olarak bildirildiğini, bu miktara itirazları olmadığından bu yöndeki itirazlarından vazgeçtiklerini, sadece faize faiz istenmiş olması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
K A R A R Davacı, davalının kendisi aleyhine bonoya dayalı takip yaparak takipten öncesi ve sonrası için %70 oranında faiz talebinde bulunduğunu, icra takibinden sonra faiz oranlarının sürekli düştüğünü ve ancak fahiş oranda faiz işletildiği için şimdiye kadar 17.000 TL ödemesine rağmen borcunu bitiremediğini, yasal faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tesbitini, icra takibinin iptalini, faiz oranının düzeltilerek yasal faiz oranlarının uygulanmasını ve fazladan ödediği miktarın istidadını istemiştir. Davalı, takibe dayanak belgenin bono vasfında olduğunu, istenilen faizin yasal mevzuata uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Taraflar arasında düzenlenen müşterek ve müteselsil borç senetlerinden borcun vadesinde ödenmemesi halinde ihtarda bulunulmamasına, dava 2009/15138-2010/7431 açılmasına gerek kalmaksızın senedin vade tarihinden tahsil tarihine kadar aylık temerrüt faizi ödeneceği belirtilmiş ve bazı senetlerde uygulanacak faiz oranı gösterilmesine rağmen bazı senetlerde ise bu kısmın boş bırakıldığı, bir başka anlatımla bazı senetlerde uygulanacak temerrüt faiz oranının belirtildiği, bir kısmında ise belirtilmediği anlaşılmaktadır. Temerrüt faiz oranının gösterildiği senetlerden dolayı, davacı, senetlerde gösterilen oranda faiz uygulanmasını isteyebilir. Bu durumda mahkemece, faiz oranının gösterildiği senetlerden dolayı senetteki faiz oranı esas alınarak bu senetler nedeniyle davacının isteyebileceği işlemiş faiz miktarı hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir....
oranları------uygulamadığını, diğer baka mevdut faiz oranlarının----iken ------oranı ile nemalandırdığını, bu nedenle eksik ve yanlış faiz hesap edildiğini,-----marifetiyle bu tutarın belirlenmesini, eksik kalan faiz tutarının en yüksek banka mevduat faiz oranı ya da -----faiz oranında hesaplanarak farkın müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; esasa yönelik olarak, dava ile ilgi olan bu hesabın ---- tarafından çıkartılan -----tarih ve 104/1 sayılı genelge kapsamında -------- adına ve daire talimatı doğrultusunda açıldğını, müvekkil -----ve dolayısıyla ----- genelgelerinin muhatabı olmadığından bu genelge ile bağlı olmadığını,------sayılı genelgesi doğrultusunda iş ve işlemlerin yürütüldüğünü, faiz olarak da,"bankalarca, mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlan serbestçe belirlenir." hükmü doğrultusunda sözkonusu icra müdürlüğü hesabına...
İcra Dairesinin 2019/7013 sayılı dosyası nedeniyle 16.313,95 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının faiz talebinin ve fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
İlk derece mahkemesi; bilirkişilerden rapor alınmış ise de, raporların uyuşmazlığa ilişkin tarihlere ilişkin olmadığı, bu nedenle itibar edilmediği, takip öncesi işlemiş faiz miktarının yargılama konusu olduğu, mahkemece kesin olarak belirlendiğinden yeniden değerlendirilemeyeceği, alacaklı tarafından takipte mevduat faizi ile birlikte alacağın tahsili talebinin ilamdaki yasal faizle sınırlandırılmış olması nedeniyle ilama aykırı olduğu, ancak mevduata fiilen uygulanan faiz oranlarının yasal faizin üzerinde olması nedeniyle hesaplamanın yasal faiz oranına göre yapılması gerektiği, Mahkemece asıl alacak ve ferilerine takip tarihi olan 06.01.2016 tarihinden kapak hesabı tarihine kadar geçen 1659 günde yıllık %9 oranı üzerinden yapılan hesaplamada bu alacaklara işlemiş faiz miktarının 20.023,41- TL olduğu, kapak hesabında da bu miktar faiz hesaplandığı, kapak hesabında fazla faiz hesaplanmadığı ve yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....