WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"; aynı Yasa'nın geçici 14. maddesi hükmünde ise, "Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesi ... evlenen ..." ifadeleri yer almakta olup, bu hükümler ve içerdiği anlam hep birlikte ele alındığında 506 sayılı Kanun'un 65. maddesinde ölüm sigortasında yararlanacak kişiler arasında belirtilen "hak sahibi/eş" kavramından Türk Medeni Kanunu uyarınca yapılan resmi evlilikler sonucu kazanılan yasal konumun amaçlanmış olduğu her türlü kuşkudan uzaktır. Gerekçede yer verilen "bakım yükümlülüğünü yerine getiren erkeğin destek sayılması", Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı için geçerli bir ifade olup, evlilik dışı fiili birlikteliklerde sigortalı "desteğin" vefatı ile desteğini yitiren kişinin, 506 sayılı Kanun'da ölüm sigortasından yararlanabilecek hak sahipleri arasında yer verilen "eş" tanımı kapsamında olduğunun kabulüne yasal olanak bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK 157/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet (2'şer kez) Sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanıklar..., ..., ... ve temyiz dışı sanık...’in 2012 yılında katılan ... ile evlenmek vaadi ile ancak dolandırıcılık kastı ile görüştükleri, katılan ...’den 2 adet altın yüzük 1 çift küpe, 44 gram bilezik ve 1000 TL para aldıkları, katılan ile evlenen sanık ...'...

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, küçük kırsal bölgelerde kız çocuklarını mirastan mahrum etmek amacıyla muris, erkek çocuğu ile anlaşarak gerçekte bağışlamak istediği mal varlığını , kötü niyetle satış göstermek suretiyle devir işlemlerini gerçekleştirdiğini, bunun yanında eşin ölümü veya boşanma sebebiyle yeniden evlenen erkek önceki eşinden olma çocukları sonraki eşin etkisi ile mirastan mahrum etmek amacıyla sonraki çocuklarına gerçekte bağışlamak istediği mal varlığını satış göstermek suretiyle onlara intikal ettirdiğini, işte , 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararı esas itibariyle muvazaalı tasarruflar karşısında gerek kız çocuklarını erkek çocuklarla eşit miras hakkına kavuşturmak gerekse murisin çocukları arasında eşitliği sağlamak amacıyla çıkarılmış olup, aslında tam da bizim mağduriyetimizi gidermeye matuf iken ve birebir içtihat...

      EVLİ ERKEK İLE İLİŞKİ KURAN KADININ MANEVİ TAZMİNAT SORUMLULUĞUKİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI MANEVİ TAZMİNATTÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 174TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 185BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 41BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 49BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 50TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 49TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 58 "İçtihat Metni" Davacı N.. U.. tarafından, davalı Ş.. K.. aleyhine 15/07/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

        Şti'de çalıştığı, iş kadinin sonlanmasından sonra Adana 3. İş Mahkemesinin 2017... E. Sayılı ilamı ile eski işlerine karşı dava açtığı ve kazandığı, davalı ...'ın eski personeli olan ...'ın kendisinden olan alacağını bertaraf etmek amacıyla Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2021/... E. Sayılı dosyasından bonoya dayalı icra takibi başlattığı, bono üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığı ve benzemediğini, müvekkilinin böyle bir bonoya imza atmadığını, müvekkilinin davalı ile aralarında herhangi bir para alışverişi olmadığı ve borcunun bulunmadığını belirtmiş olup, Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/... - 2022/... E-K....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18.05.2018 NUMARASI : 2017/689 2018/326 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin asıl işveren Sağlık Bakanlığına bağlı Mersin Devlet Hastanesindeki temizlik işlerinde 17.03.2006 tarihinde işçi olarak çalışmaya başladığnı, çalışmasını iş kadinin haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiği 04.11.2014 tarihine kadar kesintisiz sürdürdüğünü, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, asgari ücret üzerinden maaş aldığını, 115,00 TL yol ve yemeği hastanede yemek suretiyle 10,00 TL yemek yardımı yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL kıdem tazminatı, 100,00 TL ihbar tazminatı, 100,00 TL yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Aile Mahkemesi ise 15.05.2017 tarihli ve 2017/157 E., 2017/526 K. sayılı kararı ile; davacının arkadaş, akraba ve toplum içinde tanınabilirliği açısından evlendikten sonra da önceki soyadını kullanmakta hukukî yararı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tanıdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi, bunlara bağlı protokol ve tavsiye kararları hükümleri ile de evlendikten sonra önceki soyadını kullanma hakkının da olduğu gerekçesiyle kadının evlenmeden önceki soyadını kullanması yönündeki ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/2141 E., 2015/45 K. sayılı kararında direnilmesine karar verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10. Direnme kararı yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. UYUŞMAZLIK 11....

            Daha sonra 12.8.2002 tarihinde ikinci kez evlenen taraflar, 29.3.2004 tarihinde kadının açtığı dava sonunda boşanmışlar ve karar 15.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m.), 1.1.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği 29.3.2004 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. 202. ve 4722 s.Yürürlük K.m.10/1.m). Dava konusu taşınmazlardan Dinar ilçesi 511 ada 1 parseldeki dubleks 9 numaralı bağımsız mesken 19.12.2002 tarihinde erkek adına, Kaş Kalkan’da 78 ada 5 parselin 9.8.2001, Didim 589 ada 42 parsel üzerindeki binanın 8 numaralı bağımsız meskeni 27.8.1999, 06 SB 366 plakalı araç ise 8.2.2000 tarihinde kadın adına satın alınarak tescil edilmişlerdir....

              Mutlak anlamda kişiye sıkı sıkıya bağlı olan evlenme kararı, Türk vatandaşlarının kişisel tercihi iken; Türk vatandaşı ile evlenen yabancının vatandaşlığa kabulü; kamu hizmetine girme, sosyal güvenlik kurumlarından yararlanma, seç seçilme hakkı kazanma gibi... kamusal sonuçlar doğurduğundan; başvuruda bulunan yabancının, mevzuatta aranan asgari şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin davalı idarece gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra, vatandaşlık isteminin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yapılacak değerlendirmede geniş bir takdir hakkı bulunduğu tartışmasızdır. Dava dosyası incelendiğinde; davacının Türk vatandaşlığına alınması talebiyle yapmış olduğu başvurunun incelendiği ve istemin reddi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/10/2019 tarih ve 2018/47 Esas-2019/222 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalılar vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACILAR VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkillerinin müteveffa Mehmet Beşir Sağol'un mirasçıları olduğunu, davalıların da, önce Nezihat Sağol ile evlenen ve Nezihat Sağol'un 1954 yılında vefatından sonra Nahide Gençaslan ile evlenen Dede Aksoy'un mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin miras bırakanı Mehmet Beşir Sağol'un 01/02/1957 tarihinde, Mehmet oğlu Dede Aksoy'dan; 1954'de vefat eden Nezihat Aksoy'un, Tomi Abdullah'tan miras olarak kalan bilimum bahçe tarlalardaki hisselerini, muhtar senediyle satın aldığını, öncelikle yargılama süreci boyunca Osmaniye ili, Toprakkale İlçesi, Tüysüz Köyü/Mahallesi 80 (yeni 16) ve 83 (yeni 17) nolu parsellerdeki Nezihat Sağol'un hissesi üzerine 6100 Sayılı HMK 389 vd md uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, Osmaniye ili, Toprakkale ilçesi, Tüysüz Köyü/Mahallesi...

                UYAP Entegrasyonu