Taraflar, ilk olarak 1995 yılında evlenmiş olup, 13.07.2001 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 13.07.2001 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 04.03.2008 tarihinde yeniden evlenen taraflar bu kez 03.01.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün; 03.01.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava 18.08.2014 tarihinde açılmıştır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilikte mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), ikinci evlilikte ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 8 nolu mesken, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 28.03.1997 tarihinde (ilk evlilik sırasında) satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....
O halde, mahkemece dosyanın kusur uzmanı bilirkişiye tevdii ile oluş şekline göre davalı sürücü ile müteveffanın olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-) Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3-) Davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazları yönünden ve kabule göre; Davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak; a-) dava konusu olayda eşi öldükten sonra 21.7.2009 tarihinde yeniden evlenen davacı eşin destek gereksinimi ve bakım ihtiyacı evlendiği gün sona ereceğinden, destekten yoksun kalma tazminatının davacının yeniden evlendiği güne kadar...
İş Müfettişi tarafından hazırlanan raporda, evlilik nedeniyle iş akdinin feshinin haklı olduğu, işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı, işverenin ihbar tazminatı talep edemeyeceği, evlenen işçinin evlenme nedeniyle iş akdini feshinin haklı kabul edilmesi gerektiğini, davacı bankanın haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine, % 40 icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece takdir edilen maddi (destekten yoksunluk) tazminat ve manevi tazminat miktarlarının çok az olduğu, dosya kapsamındaki deliller, alınan bilirkişi raporları, ceza mahkemesi kararı ve mevcut fiili gerçekler karşısında hakkaniyet ve tazminat hukuku ilkeleri ile bağdaşmadığı, anne karnındaki 8 aylık bebeğinin ölümü nedeniyle de destekten yoksunluk tazminatına hükmedilmesi gerekirken, talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu; davalı idare tarafından, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilmesi gerektiği, yapılan hesaplamaların davacıların kusurunun bulunmadığı kabul edilerek yapılmasının ve davacıların ve diğer etkenlerin yarattığı kusurlu davranışların görmezden gelinmesinin açık bir şekilde hatalı olduğu, manevi tazminat yükümlülüğünün doğması için gerekli olan ağır hizmet kusurunun olayda gerçekleşmediği, bu hususun herhangi bir Adli Tıp Raporu ile tespit edilmediği, olaydan kısa bir süre sonra evlenen...
Bu kural gerek yabancı ülkelerde evlenen Türkler gerekse Türkiye'de evlenen yabancılar için kabul edilmiş bir kuraldır (Ergin Nomer, s. 239). 5. Evlenmenin şekli şartları ise, evliliğin gerçekleştiği ülke hukukuna göre belirlenir (5718 sayılı Kanun md. 13/2). Türk Milletlerarası Özel Hukukunda evlenmenin şekli, orta çağlardan itibaren benimsenen "logus regit actum (LRA)" kaidesine yani "evlenme yeri hukuku" kuralına bağlanmıştır. Bu kurala göre Türkiye'de yapılacak evlenmeler yalnız Kanun'un emrettiği (4721 sayılı Kanun md. 141 ve 142; Evlendirme Yönetmeliği md. 12) şekil merasimine uyulmak şartıyla gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla Türkiye'de evlenmek isteyen yabancılar da, ancak 4721 sayılı Kanun'un emrettiği medeni evlenme şekline uymak mecburiyetindedir. 6. Mülga 2675 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinde yer alan "Evlenmenin şekli yapıldığı yer hukukuna tabidir....
Mahkemenin önceki tarihli kararı Dairemizin 2021/814- 2021/1204 E-K sayılı kararı ile "Mahkemece, zilyetlik şerhine ilişkin itiraz iddia ve davaların 3402 sayılı yasanın 11. Maddesinde ki askı ilan süresinde ve kadastro mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi uyarınca, kesinleşen kadastro tespitlerine karşı, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak 10 yıl içinde genel mahkemelerde dava açılması mümkün olduğu, 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek-4. madde içeriğinde bu hükmü bertaraf edici ve dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir hüküm de bulunmadığı" gerekçesiyle kaldırılmıştır....
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/203 Esas, 2020/297 Karar sayılı dosyası ve whatsapp görüşme ekran kayıtlarından tarafların ispatlanan kusurlu vakıalar olarak; KADININ; erkeğe hakaret ve tehdit içeren mesajlar gönderdiği, erkeğin ailesi ve akrabaları ile görüşmesine engel olduğu, erkeğin ailesine nedensiz yere soğuk davrandığı, büyü yaptığı ve evde muska bulundurduğu; ERKEĞİN; Sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, tarafların birlikte olduğu son zamanlarda eve geç geldiği, evi ve çocukları ile ilgilenmediği, kadını müşterek konuttan kovduğu, dilekçeler aşamasında iddia edilen diğer vakıaların ise somut deliller ile ispatlanamadığı görülmüştür. Tüm bu açıklamalar ışığında ispat edilen vakıalardan davalı karşı davacı kadın az kusurlu davacı karşı davalı erkek ise ağır kusurludur. " Türk Medeni Kanununun 166. maddesi gereğince, daha fazla kusurlu olan taraf da boşanma davası açabilir....
Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK'nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Müteveffanın desteğinden yararlanan eşin, yeniden evlenmesi halinde, bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olması veya davacı eşin evlenmesi gibi eylemli olarak bakım ihtiyacının son bulmuş olması halinde destekten yoksun kalma tazminatı ancak evlenme tarihine kadar hesaplanır....
Gerçekten, bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse, diğer yanda ise kendisi için maddi hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır. Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta şeklen iyi niyetli gözükeni değil gerçekten iyi niyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm dosya kapsamından, 30/07/1990 tarihinde evlenen tarafların 25/02/2013 tarihinde kesinleşen Çorum Aile Mahkemesinin 2009/597 esas ve 2011/441 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, anılan karar ile davalının davacı için aylık 650,00 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiği, TMK'nın 176/4. maddesi uyarınca, tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebileceğinin hükme bağlandığı, buna göre Çorum Aile Mahkemesininn 2014/612 esas 2015/425 karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası miktarının aylık 900.00 TL'ye çıkartılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine , Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2015/15708 esas 2016/418 karar sayılı ilamı ile davalının fabrika işçisi olduğu, asgari ücret aldığının tespiti ile bozulmasına karar verildiği, Çorum 1. Aile Mahkemesinin direnme kararı üzerine Yargıtay 3....