Sayılı dosyası kararı ile kurulan evlat edinmenin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ve arsası şeklinde tapuda kayıtlı olan evin tapusunun bu yer evlat edinen babasına ailesinden kaldığı halde 01/08/1991 tarihinde tesis kadastrosu yapılırken evlat edinen baba Nuri Kubat kendi adına değil eşi evlat edinen Sebahat Kubat adına, tapusunun çıkartıldığını öğrenmiş ise de, evlat edinen Sebahat Kubat'ın zaten tek mirasçısı yine evlat edinilen olarak kendisi olduğundan ve evlat edinen annesi de bu evde ikamet etmeye devam edeceğinden, evlat edinilen olarak müvekkilin, evlat edinen babanın ölümü ile şayet bu yer gerçek maliki olması gerekirken, evlat edinen babası adına kayıtlı olsaydı 3/4 miras hissesinin kendisine ait olması gerektiği 01/09/1991 tarihli tesis kadastrosu sırasında evlat edinen anne adına tapu alınmasında, herhangi bir art niye olabileceğini, düşünmediğinden iyi niyetle bu duruma o tarihte de itiraz da etmediğini, evlat edinen annesi Sebahat Kubat'ın 04/03/2017 tarihinde ölümü üzerine, müvekkilin yine Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemesinden bu defa annesi ve Sebahat Kubat...
Karabük Aile Mahkemesi ise, küçüklerin evlat edinme geçici bakım sözleşmesi ile teslim edilmeden önceki adresleri olan Düzce Aile Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medenî Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir....
K A R A R Dava dilekçesinde, küçükler ... ve ... kardeşlerin 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunun 22. maddesi kapsamında korunma altına alınmaları ve ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiş, mahkemece, tensip zaptı ile korunma kararı verilmesinde çocuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile bu yöndeki talebin reddine, rıza aranmaması yönünden ise yapılan yargılama sonucu küçükler hakkında 11.11.2013 tarihinde korunma kararı verilip kuruma yerleştirildiklerine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Dava, küçüklerin gelecekte evlat edindirme hizmetlerinden yararlandırılacağı ileri sürülerek TMK’nun 311. maddesindeki sebepler ile anne ve babanın evlat edindirmede rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkindir....
Aynı Kanunun 315. maddesi gereğince ise evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Somut olayda davalılar, çocukları ...'yı 07.02.2013 tarihinde ...'da evlat edinir, davalıların boşanma aşamasında olmaları sebebiyle evlatlık görevlerini yapmadıkları gerekçesiyle evlatlık ilişkisinin kaldırılması için davacı yerleşim yerinin bağlı olduğu ...'da dava açar. Evlat edinme netice itibariyle bir soybağı davası olup kurulmasında öngörülen usul kaldırılmasında da geçerlidir. Davacı tercih hakkını kendisinin dava sırasındaki yerleşim yeri mahkemesi yönünde kullanarak dava açmıştır. Şu halde davada ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi yetkilidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 05.12.2008 tarih, 2008/422 Esas ve 2008/411 sayılı Kararı ile davacıyı evlat edinen ... ve ...'nun soyadı olan "..." şeklinde değiştirilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, ancak dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinden daha önce Fatih 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.03.1997 tarih ve Esas: 1996/282, Karar:1996/895 sayılı hükmü ile davacının "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 314/3. ve Soyadı Nizamnamesinin 16. maddesinde "... olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir." hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.08.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 447. maddesinde düzenlenen “Evlatlık ve füruu, kendisini evlat edinen kimseye; nesebi sahih füruu gibi mirasçı olurlar” hükmü gereğince evlatlık ve altsoyunun, sadece evlat edinen yönünden kan hısmı gibi mirasçı olacağı, evlat edinenin kendi murislerinden daha önce ölmesi halinde, evlatlığın evlat edinenin murisine mirasçı olacağına ilişkin yasada bir...
in miras bırakan tarafından evlat edinilip edinilmediği evlat edinilmişse evlat edinme tarihi ile evlat edinmeye ilişkin evrakın ilgili merciinden celbi ile, 2-Miras bırakanın davalı ... ile evlenme ve boşanma tarihlerini gösteren veraset ilamına esas olacak şekilde vukuatlı nüfus aile kayıt tablosunun (muris ...'a ait) ilgili nüfus müdürlüğünden celp edilmesi (136 Ada 9 ve 135 Ada 4 parsellerin temlik tarihlerinde murisin davalı ... ile evli olup olmadığını tespite elverişli olacak şekilde) evrakına eklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
DAVA TÜRÜ : Evlat Edinme Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ...'ın beş yıllık evli olduklarını, davalının daha önce Kazakistan'da dünyaya gelmiş evlilik dışı çocuğu olan küçük Aruzhan'ın da beş yıldır kendileriyle aynı evde yaşadığını bildirerek, küçük Aruzhan'ı evlat edinmeye izin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Dava, evlat edinme istemine ilişkindir. Dava Aile Mahkemesinde açılmış ve yargılama sonunda karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Müdürlüğü DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana Baba Rızası Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan deliller ve sunulan belgelerden, talebe konu edilen çocuk hakkında 22.6.2009 tarihinde Bakırköy Çocuk Mahkemesince koruma kararı verilip, kuruma yerleştirildiği ve bu nedenle evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, rıza aranmama kararının evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi söz konusu değildir....