Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesinde, çocuk mahkemesinin bakım tedbiri kararı gereği Bakanlığın koruma ve bakımı altında olan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçüğün kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK'nın 312/1 hükmü gereği rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE : Dava ergin kişinin birlikte evlat edinilmesi talebine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK 314/4 maddesinde "Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır" hükmünün bulunduğu, bu sebeple ayırt etme gücüne sahip ergin kişilerin evlat edinilmesi halinde nüfus kayıtlarına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin isimlerinin yazılacağına dair bir düzenlemenin bulunmadığının anlaşılması karşısında davalının yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kdz....
DAVA KONUSU : Evlat Edinme KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacılar tarafından mahkemesine hitaben verilen 10/07/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; yaklaşık 40 yıllık evli olduklarını, çok istemelerine rağmen yıllarca tedavi olmalarına rağmen evlat sahibi olamadıklarını, artık fiziksel olarak tedavi imkanı da kalmadığı için evlat edinme kararı aldıklarını, yeğenleri olan 1994 doğumlu T3 ile aralarındaki yaş farkı da evlat edinme yaşını karşılar nitelikte olduğunu, evlat edinmek istedikleri davalı ve davalının ailesinin de bu duruma rızasının bulunduğunu belirterek davalarının kabulü ile T3'ı evlat edinebilmeleri yönünde karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. SAVUNMA: Davalı süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
, özür durumuna göre vücut fonksiyon kaybı oranı %65 olduğu, çalışmakta zorlandığı, T5'ün iki kardeşi daha bulunduğu, Maddi durumları iyi olmayıp, kendilerine ait evleri de bulunmadığı, Evlat edinmek isteyen müvekkillerin durumlarının iyi olduğu, Evlat edinilmek istenen küçük T5'ün müvekkillerin yanında sosyal olarak daha iyi yaşam standartlarına sahip olacağı, Yine Uğur Can ÖZGÜL'ün babası T4 ile annesi T2, müvekkillerin evlat edinmesine rıza gösterdikleri, Bu nedenlerle, küçük T5'ün evlat edinilmesine izin verilmesi talep ve dava edilmiştir....
, özür durumuna göre vücut fonksiyon kaybı oranı %65 olduğu, çalışmakta zorlandığı, T5'ün iki kardeşi daha bulunduğu, Maddi durumları iyi olmayıp, kendilerine ait evleri de bulunmadığı, Evlat edinmek isteyen müvekkillerin durumlarının iyi olduğu, Evlat edinilmek istenen küçük T5'ün müvekkillerin yanında sosyal olarak daha iyi yaşam standartlarına sahip olacağı, Yine Uğur Can ÖZGÜL'ün babası T4 ile annesi T2, müvekkillerin evlat edinmesine rıza gösterdikleri, Bu nedenlerle, küçük T5'ün evlat edinilmesine izin verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Dava, evlat edinmede küçüğün ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmesi isteğine ilişkin olup, aracı kurum tarafından 01/08/2016 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 312'inci maddesinde; evlat edinmede aracılık yapan kurumun, ana ve babadan birinin rızası eksik ise, kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce bu rızanın aranıp aranmamasına ilişkin mahkemeden karar isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu maddedeki "küçüğün yerleştirilmesinden önce" ifadesiyle kast edilen, koruma amacıyla davacı kurumun çatısı altına alınmış olma değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirilmesidir. Nitekim, Küçüklerin Evlat Edinmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün " Küçüğün Yerleştirilmesi" başlıklı 11.maddesi " Geçici bakım sözleşmesinin imzalanmasından sonra, evlat edinilecek küçük, en az bir yıl süreyle bakım ve eğitim için uygun görülen kişi veya eşlerin yanına yerleştirilir" hükmünü içermektedir....
Aile Mahkemesinin 2013/298-604 Esas-Karar sayılı ilamıyla ... ve ... tarafından evlat edinilen ... ve ...'in evlatlık ilişkilerinin kaldırılması istenmiş, mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından evlat edinilen diğer davalı ... yönünden temyiz edilmiştir. Evlatlık ilişkisi, genel olarak, evlat edinen ile evlatlık arasında mahkeme kararı ile kurulan yapay soybağını ifade etmek için kullanılan hukuki bir terimdir. Dolayısıyla, evlatlık ilişkisinin kurulması (evlat edinme), sonradan hukuk düzenince tanınan bir soybağı kurma yoludur. [Akıntürk, Turgut, Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni Kanuna Uyarlanmış Aile Hukuku, İkinci Cilt, Yenilenmiş 9. Bası, Beta Basım Yayım Dağıtım AŞ, İstanbul, Mayıs, 2004, s.359; Koç, Evren (İÜHFM C....
ın 23.03.2021 tarihinde aile yanına yerleştirilmiş olduğu, küçüğün kurum yurtlarına yerleştirilmesi evlat edinme davasından önce rıza aranmaması davasının açılmasına engel değil ise de aile yanına yerleştirilmesinin evlat edinme davasında önce ayrı bir dava olarak evlat edinmede ana/baba rızasının aranmaması davasına engel teşkil ettiği, küçüğün aile yanına yerleştirilmiş olmasına göre, ana ve baba rızasının aranmaması konusunun evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Mahkeme, davanın ve birleştirilen davanın reddine karar vermiş ve birleştirilen davadaki karşı dava hakkında bir hüküm kurmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında karar verilmesi gerektiği düzenlenmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 500. maddesi hükmüne göre evlatlık ve alt soyu sadece evlat edinen yönünden kan hısımı gibi mirasçı olur. Evlat edinenin kendi miras bırakanlarından daha önce ölmesi halinde evlatlığın evlat edinenin miras bırakanlarına mirasçı olacağına ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; mirasbırakan ... 30.09.1968 tarihinde ölmüştür. Evlat edinen ..., 04.12.1993 tarihinde ölmüştür. ... ..., altsoyundan olan ...’den önce öldüğünden altsoya geçen miras nedeniyle evlat edinilen ...’nin evlat edinen ...’den dolayı mirasçılığı söz konusudur. Mirasbırakan ... ise, 19.03.1997 tarihinde ölmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Medeni Yasa hükümlerine göre evlat edinme kararı gereğince evlat edinenlerin hanesine kaydının yapılması ve evlat edinenlerin anne ve babası olarak tescili istemine ilişkin olup, davaya Aile Mahkemesi tarafından bakılarak karar verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....