Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacılar evlat edinme işleminin evlat edinme şartlarına uygun olarak yapılmadığını iddia ederek evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. TMK 6. maddesine göre taraflardan her biri iddiasını ispatla yükümlü olup somut olayda iddiaların ispat külfeti davacı taraf üzerinde bulunmaktadır. Mahkemenin evlat edinme ilişkisinin kaldırılmasına yönelik davayı kabul gerekçesi bakım şartının gerçekleşmeden karar verilmiş olması şeklindedir....

    Bu sebeple mahkemece, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan yeniden inceleme ve rapor istenip, dosya tarafları ve gerektiğinde evlat edinilmek istenilen çocuk ile görüşülmek suretiyle küçüğün üstün yararına uygun şekilde görüşünün uzmanlar tarafından alınması, evlat edinme davasının, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğu gözetilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince davacılar vekilinden “Evlat edinme” davasını açabilmesi için özel yetkiyi içeren vekâletnamenin istenmesi, toplanan diğer delillerle birlikle değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken soyut verilere dayalı sosyal inceleme raporu dikkate alınarak yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      KARŞI OY YAZISI 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinmeye ilişkin hükümleri karşısında, bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra sulh hakimince verilen "evlat edinmeye izin" kararları hukuki sonuç doğurmaz ve "evlat edinme kararı" yerine de geçmez. Çünkü, yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisine göre "sulh hakiminden alınacak izin", evlatlık ilişkisine vücut verecek olan "resmi sözleşme"ye inzimam eden bir unsur olarak kabul edilmiştir (TKM.md.256). Diğer bir ifade ile sulh hakiminin izin kararı, yasa koyucu tarafından resmi sözleşmenin sıhhat koşulu olarak düşünülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, evlatlık ilişkisini akdi ilişki olmaktan çıkarmış bu ilişkinin hakim izni ve buna inzimam edecek olan resmi sözleşme ile değil, "mahkeme kararıyla" kurulacağını kabul etmiştir (TMK.md.315/1). Şu halde, 01.01.2002 tarihinden sonra evlat edinmeye mahkemece karar verilmesi, ilişkinin kurulabilmesi için sıhhat şartıdır....

        Yasal mevzuat hükümleri çerçevesinde evlat edinmenin evlat edinilenin küçük olması halinde;evlat edinmek isteyen eşlerin en az 5 yıldır evli olmaları veya 30 yaşını tamamlamış olmaları,evlat edinilmek istenen küçüğün 1 yıldır bakılmış veya eğitilmiş olması,ana babanın rızası ile küçüğün rızası ve evlat edinecek kişilerin başka çocuğu varsa diğer çocukların yararlarının zedelenmemesi şartıyla kabul edileceği öngörülmüştür. Evlet edinmede- ana- babanın rızasının aranmamasına ilişkin yapılan değerlendirmede, TMK 311. madde Elvat Edinmede Anne - Baba rızasının aranmaması koşullarını düzenlemiş olup, aşağıdaki hâllerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz: l. Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa, 2. Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa" hükmüne amirdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinme kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, evlat edinme isteğine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca vekil açıkça yetki verilmemiş ve hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. Davacılar vekilinden evlat edinme davasına ilişkin yetki içeren vekaletname ibrazının istenmesi, verilmediği takdirde kararın davacı asillere tebliğinin sağlanmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinmeye karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, evlat edinme isteğine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca vekil açıkça yetki verilmemiş ve hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. Davacılar vekilinden evlat edinme davasına ilişkin özel yetki içeren vekaletnamenin temini ile dosya içerisine alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacının davalılar tarafından yurt dışında götürülebilmek amacıyla evlat edilinildiği, Türk Mahkemesinin verdiği kararın yabancı mahkeme tarafından tanınmadığı, aralarında ebeveyn-evlat ilişkisi oluşmadığını ileri sürmüş ise de, bu durum kanunda evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebepleri olarak sayılan sebeplerden değildir. Evlat edinme davası sırasında davacı 18 yaşından küçüktür. Bu sebeple, davacının anne ve babasına karşı açılmış davada davacının anne ve babasının evlat edinme işlemine rızaları ile davalıların bizzat beyanları TMK.nun 309. maddesi uyarınca alınmıştır. Yaşı küçük olan çocuğun evlat edinme işlemine rızasının alınmasına ilişkin yasal koşul bulunmamaktadır. Bu davada, davalıların davayı kabul etmesi sonuca etkili değildir. Davacının TMK'nun 317, 318. maddelerine dayalı bir davası da bulunmamaktadır. Bu durumda, eldeki davada TMK.nun 319.maddesinin uygulama alanı bulunmayıp, yine, TMK.'...

              Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 317 ve devamı maddeleri kapsamında Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan evlat edinilen ile evlat edinen arasına onsekiz yaştan az fark bulunması sebebine dayalı evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Evlat edinme ile ana ve babaya ait hak ve yükümlülükler evlat edinenlere geçmiştir (TMK mad. 314/l). Evlat edinilen Cansu 27.09.2010 doğumlu olup velayet altındadır. Yasal temsilcisi olan evlat edinenler ile evlatlık arasında menfaat çatışması mevcuttur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 426.maddesinin (2.) bendinde; "Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, vesayet makamınca, ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atanacağı" hükme bağlanmıştır. Davada, davalılar ... ve eşi ... ile küçük ... arasında kurulan evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenildiğine göre, menfaat çatışması sebebiyle, velayet sorumluluğuna sahip olan kişiler, çocuğu davada temsil edemezler....

                Maddesi uyarınca ancak eşiyle birlikte evlat edinebileceği anlaşıldığından davacı kadının tek başına evlat edinme isteğinin reddinin doğru ve yerinde olduğu, bu durumda delillerin toplanmamasının da sonucu değiştirmeyeceği anlaşıldığından, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

                müvekkili tarafından evlat edinilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu