Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nın 155/2, 43/1, 168/2, 62, 52/2-4, 53, 58 maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis ve 1.240 TL adli para cezası ile mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olması karşısında, sanık müdafiinin 09/11/2015 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, hukuki değerden yoksun olan mahkemenin eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine ilişkin 10/11/2015 tarihli eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine dair ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede, Suç isminin “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” olmasına rağmen, gerekçeli karar başlığında “dolandırıcılık...

    (H.U.M.K.’nun 167) madde hükmüne göre eski hale getirme için, işlemi belirli bir süre içinde yapmak durumunda olan ilgilinin veya vekilinin elinde olmayan sebeple işlemi süresinde yapamaması gerekir. Elde olmayan sebep, tarafın iradesi dışında gerçekleşen haklı, geçerli ve objektif bir engel veya durum olmalıdır. Ortaya çıkan sebebin, yapılması gereken işlemin belirtilen süre içinde yapılmasına engel olacak bir sebep olması gerekir. Dayanılan rapor ve yapılması gereken işlerin niteliği itibariyle davalı vekilinin eski hale getirme isteği yerinde değildir. Bu itibarla eski hale getirme ve yasal süre geçirildikten sonra yapılan karar düzeltme isteminin süre yönünden REDDİNE, istek halinde peşin alınan karar düzeltme harcının düzeltme isteyene edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Ceza Mahkemesi'nin 23/11/2015 gün, 2011/376 esas ve 2012/678 karar sayılı sanığın temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede; 27/11/2012 tarihinde yöntemine uygun olarak sanığa tebliğ edilen hükmü, sanık savunmanının, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, 19/11/2015 tarihinde temyiz ettiği, temyiz dilekçesinde hükmün sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini bu nedenle temyiz hakkını kullanamadığını belirterek eski hale getirme isteminde de bulunduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme istemi konusunda karar verme görevi, bu istemle birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay’a ait olup, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmediğinden, sanık Şehmuz Barlık savunmanının eski hale getirme ve yasal süreden sonraki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı...

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazlar ile ilgili kadastro çalışmaları yapıldığı ve tutanak tutulduğundan Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazda davacıların kal ve eski hale getirme istemleri yönünden davayı tefrik ederek, kal veeski hale getirme istemlerinin yenilik doğurucu karar almayı gerektirdiği ve genel mahkemece karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Eski hale getirme ile ilgili hükümlere ise 5271 sayılı CMK’nın 40 vd. maddelerinde yer verilmiş olup, 41. maddede eski hale getirme ile ilgili dilekçenin engelin kalkmasından itibaren yedi gün içinde süreye uyulduğunda usule ilişkin işlemleri yapacak olan mahkemeye verileceği, dilekçe sahibinin kusuru olmadığına ilişkin olguları ve varsa belgelerini de dilekçeye ekleyeceği, 42. maddede ise yapılacak inceleme üzerine verilecek kararlar ve bunların sonuçları düzenlenmiştir. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 311. maddesinde ise eski hale getirme süresi içinde temyiz süresinin işleyeceği, bu taktirde eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması gerektiği, eski hale getirme isteminde bulunulmaksızın temyiz isteminde bulunulduğu halde bu işlemin eski hale getirme talebinden vazgeçildiğini göstereceği belirtilmiş, benzer düzenlemeye 5271 sayılı CMK’nın 292 ve 274. maddelerinde de yer verilmiş, eski hale getirme isteminden...

            Ceza Dairesine gönderilmesine karar verildiği,İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/3910 Esas 2018/2139 sayılı kararıyla kaçırılan temyiz süresine ilişkin eski hale getirme talebi olarak kabul edilmek sureti ile kaçırılan temyiz süresine ilişkin eski hale getirme talebi ile ilgili olarak CMK'nın 42/1.maddesi gereğince eski hale getirme talebinin değerlendirilmesi için dosyanın temyiz merciine gönderildiği anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nun 40.maddesinde öngörülen Eski Hale Getirme koşulları oluşmadığından ve temyiz talebi yerinde görülmediğinden sanığın eski hale getirme ve temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2....

              İtiraz üzerine Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi 23/02/2009 tarih 2009/6 Değişik İş Nolu kararı ile eski hale getirme talebinin süresinde olduğu fakat kararın içerik bakımından usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle sanığın talebinin reddine kesin olarak karar verilmiştir....

                Davacının dava konusu taşınmazı 18/06/2013 tarihinde satın aldığı anlaşıldığından, bu tarihten önceki dönem için ecrimisil talep edemeyeceğinin düşünülmemesi, 2-Taşınmazın kilitli parke taşı döşenmek suretiyle el atılan bölümünün eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, eski hale getirme bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; Dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak taşınmaza okul ve lojman yapılmak suretiyle vaki el atmanın önlenmesine, yapıların kal'ine ve eski hale getirme bedelinin kararı infazı aşamasında nazara alınacağı gözetilerek, taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı ............ Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme istemi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmaz bedeli; yukarıda belirtildiği üzere oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde yapılacak keşif sonucu gelir metodu esas alınarak belirlenmeli, ayrıca taşınmazın eski hale getirme bedeli de tespit edildikten sonra; el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme bedelinden az ise müdahalenin önlenmesi ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yasaya uygun olmayan şekilde oluşturulan bilirkişi kurulu raporuna göre eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Dava dilekçesinde .....kişiliği davalı olarak gösterildiği halde, gerekçeli karar başlığında davalı olarak köy muhtarının...

                      UYAP Entegrasyonu