Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Eski Hale Getirme Talebinin Reddine Dair Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık İbrahim Halil Doğan savunmanının, 1412 sayılı CMUK’nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra eski hale getirme talepli temyiz itirazında bulunduğunun anlaşılması karşısında, yasal koşulları bulunmadığından eski hale getirme ve temyiz talebinin aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, 01.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Hal böyle olunca; 6100 sayılı HMK'nın 95 ve devamı maddelerinde sınırlı bir şekilde belirtilen eski hale getirme koşulları somut olayda oluşmadığından eski hale getirme talebinin REDDİNE, ....03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yine bu maddenin 4.bendi gereği amacı dışında kullanılması suretiyle vasfı bozulan meranın tekrar eski konumuna getirilmesi için yapılan masraflardan buna sebebiyet verenler sorumludur. Hükme esas alınan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda her ne kadar dava konusu yere elatmanın iki yıl önce terkedilmiş olması nedeniyle meranın doğal çaylı otlarıyla kaplanmaya ve doğal olarak eski hale gelmeye başladığı, bu nedenle eski hale getirme istemlerine gerek bulunmadığından, eski hale getirme bedeli alınmasına yer olmadığı belirtilmiş ise de; davalı mera vasıflı taşınmazda esasen ceza hukuku açısından suç teşkil eden haksız eylemini sürdürmüş ve amaç dışı kullanmak suretiyle mera vasfının bozulmasına neden olmuştur. Davacı Hazine yasadan kaynaklanan hakkını kullanarak eski hale getirme bedelini talep ettiğinden davalının bu bedel ile sorumlu tutulması gerekir. Mahkemece eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

        haline getirilmesine, eski hale getirmenin müvekkili tarafından yapılmasına ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          11/1. maddesinde yazılı olduğu üzere "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmü uyarınca sanık müdafine yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, temyiz süresinin işlemeye başladığı, bu nedenle sanığın eski hale getirme gerekçesinin yerinde olmadığı; sanık müdafinin eski hale getirme talebine gerekçe olarak, Covid19 test sonucu pozitif çıkan kişilerle temaslı olması nedeniyle karantinada bulunduğu ve bu nedenle süresinde temyiz başvurusunda bulunamadığını beyan ettiği, ancak dilekçesinde, temaslı olduğunu iddia ettiği kişilerin test sonuçları dışında kendisinin karantina altında bulunduğuna ilişkin bir belge sunmadığı gibi karantina altında bulunsa bile UYAP sistemi üzerinden temyiz başvurusunda bulunabilmesinin mümkün olması karşısında 5271 sayılı CMK'nun 40. maddesinde öngörülen eski hale getirme koşulları oluşmadığından ve temyiz talepleri yerinde görülmediğinden sanık ve müdafinin eski hale getirme ve temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; sgklı olarak çalışan davacının ağız ve diş sağlığından dolayı zehirlendiğini, ofise gelemediğini, bu nedenle eski hale getirme hükümlerinin uygulanarak taraflarına yeniden istinaf süresi verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar davacı vekili 16/06/2022 tarihli dilekçesi ile çalışanının özel sebeplerinden dolayı istinaf süresinin kaçırıldığından bahisle eski hale getirme talebinin kabulü ile istinaf hakkının tanınmasını talep etmiş ise de; HMK 95 ve devamı maddelerindeki düzenlemeye göre davacının dilekçesinde eski hale getirme talebinin dayandığı sebebin delillerini ibraz etmediği, kaldı ki davacının ileri sürdüğü eski hale getirme talebine konu sebebin tek başına eski hale getirme talebinin kabulüne yeterli olmadığı gibi HMK 97....

            Eski hale getirme bedeli, vasfı bozulan meranın ıslah edilmek suretiyle mera vasfının kazandırılması için boş olan arazide yapılacak masraflardır. Ancak burada talep edilebilecek eski hale getirme bedeli, meralık niteliği bozulan taşınmazın tekrar mera niteliğini kazanması için yapılması gereken masraflardan ibarettir. Dosyada yer alan 18.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda hafriyat ve doldurma giderlerinin de katılmasıyla eski hale getirme bedeli fazla hesaplanmıştır. Davacı ... vekili meni müdahale ve eski hale getirme bedeli talep ettiğinden, davanın kabulü ile mahkemece yukarıdaki ölçüler dikkate alınarak bilirkişi vasıtasıyla eski hale getirme bedelininde tespit edilmesi ve bu bedele hükmedilmesi gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

              Ancak burada dikkat edilecek veya eski hale getirme nedeni oluşturacak husus, eksik veya yanılgılı bildirim nedeniyle bir hakkın kullanılmasının engellenip engellenmediğinin belirlenmesidir. Bildirimdeki eksikliğin yol açtığı bir hak kaybı bulunmamakta ise, bu durum eski hale getirme nedeni oluşturmayacaktır. Sanık son olarak 26/01/2015 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme talebi ile birlikte tekrar temyiz talebinde bulunmuş ise de; sanığın temyiz süresini neden kaçırdığına ilişkin geçerli bir neden sunmadığı anlaşılmakla, Sanığın 26.01.2015 tarihli temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Karara karşı davacı vekili tarafından eski hale getirme talebi ile temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. 1-Mahkemece verilen kararın davacı vekili Av. ...’e 04.01.2022 tarihinde e-posta yolu ile tebliğ edildiği, davacı vekilinin 14.03.2022 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinde ve HMK'nın 95. vd. hükümleri uyarınca eski hale getirme talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, davacı vekili Av. ...’in eski hale getirme talebinin incelenmesi gerekmektedir. HMK'nın 95 vd. maddeleri uyarınca elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hale getirme talebinde bulunabilir. Düşen bir hakkın eski hale getirilmesine karar verilebilmesi için belli süre içerisinde işlem yapmaya mecbur olan kimsenin veya vekilinin arzu ve isteği dışında o işlemi yapmaktan aciz olduğu kanıtlanmış bulunmalıdır....

                  Eski hale getirme ile ilgili hükümlere ise 5271 sayılı CMK’nın 40 vd. maddelerinde yer verilmiş olup, 41. maddede eski hale getirme ile ilgili dilekçenin engelin kalkmasından itibaren yedi gün içinde süreye uyulduğunda usule ilişkin işlemleri yapacak olan mahkemeye verileceği, dilekçe sahibinin kusuru olmadığına ilişkin olguları ve varsa belgelerini de dilekçeye ekleyeceği, 42. maddede ise yapılacak inceleme üzerine verilecek kararlar ve bunların sonuçları düzenlenmiştir. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 311. maddesinde ise eski hale getirme süresi içinde temyiz süresinin işleyeceği, bu taktirde eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması gerektiği, eski hale getirme isteminde bulunulmaksızın temyiz isteminde bulunulduğu halde bu işlemin eski hale getirme talebinden vazgeçildiğini göstereceği belirtilmiş, benzer düzenlemeye 5271 sayılı CMK’nın 292 ve 274. maddelerinde de yer verilmiş, eski hale getirme isteminde...

                    UYAP Entegrasyonu