Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sonrası süre verildiği, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden dolayı ifadan vazgeçilerek tazminat talep edilebileceği hususlarının da işbu yazışmalardan tespit edilemediği kaldı ki her iki tarafın da tacir olduğu dikkate alındığında TTK m. 18/f 3 uyarınca bu hükmün dikkate alınması gerektiği de birlikte değerlendirildiğinde yoksun kalınan kar kaybı talebinin reddi gerektiği, ayrıca manevi tazminat talebinin de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddeleri gereğince manevi tazminat isteminin eldeki dosyada yasal şartları oluşmadığından ve ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    tarihinde müvekkile 23.450,00 TL fatura kesilmiş ise de müvekkilinin uğradığı kar kaybının yanında çok cüzi bir miktar olarak kaldığını, müvekkilinin 26/02/2022-25/03/2022 tarihleri arasında farklı kişilere sondaj sahasının yolunun açılması ve kar temizliğinin yapılması amacıyla toplam 19.025,00 TL olmak üzere 10 kalemde oluşan ödeme yaptığını, 15/04/2022 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, herhangi bir anlaşma sağlanamadığını belirterek davanın kabulünü, 19.025,00 TL yol açma masrafını, sözleşmenin haksız feshedilmesinden dolayı 50.000,00 TL eksik kalınan kar alacağı, ve iş bölümünün yapılmasından kaynaklı 50.000,00 TL eksik ödenen bedelin fesih tarihi olan 18/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

      e ait olduğunu gösteren Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden temin edilen ticari kayıtlar ve belge tanığının alınan beyanına göre, tarafların tek satıcılık sözleşmesini feshettikleri, sözleşmeden kaynaklı (sözleşme içeriğinde belirtilen çekler dışında) birbirlerinden hiçbir hak ve alacak kalmadığı hususunda da anlaştıkları, bu haliyle feshedilen tek satıcılık anlaşması nedeniyle davacının davalıdan cezai şart, mahrum kalınan kar vb . adı altında talep edebileceği hak ve alacak bulunmadığı anlaşılmakla, tüm alacak kalemleri yönünden açılan davanın reddine daer aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Davalı vekili, davacıya uzun vadeli sözleşme ilişkisi içine girildiğinin bildirilmediğini, zorunlu olarak yapılan masraf ve mahrum kalınan gelir taleplerinin dayanaksız olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından sunulan defter ve kayıtlara göre; sözleşmenin haksız feshinden ötürü bilirkişice belirlenmiş bulunan 155,35 TL'lik aylık yoksun kaldığı kar miktarının 12 ile çarpılması sonucunda 1.864,27 'lik yoksun kaldığı karın davalıdan tahsilini talep edebileceği, ancak yoksun kalınan kar yönünden talebin 1.000,00 TL olduğu, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise sözleşmenin haksız olarak fesih edilmesinin mutlak olarak davacı tüzel kişiliğinin ticari itibar ve piyasadaki imajına zarar verdiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          Dava; eser sözleşmesine dayalı gecikmeden kaynaklı cezai şart ve tazminat istemli maddi tazminat davasıdır. Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası celbedilerek incelenmiş, dosyanın incelenmesinden; davacısının ... A.Ş., davalısının ... Şti. olduğu, davanın işbu dava ile aynı eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, davanın işbu dava açılmadan önce ... tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizin iş bu dava dosyası ile Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının taraflarının ve dava sebebinin aynı olduğu, her iki davanın da taraflar arasında imzalanan ... tarihli eser sözleşmesinden kaynaklandığı, ilgili dosyada verilecek kararın işbu davanın sonucunu doğrudan etkileyeceği, her iki dava arasında hukuki, fiili ve şahsi irtibat bulunduğu, dosyaların birlikte görülmesinin usul ekonomisi açısından yararlı olacağı anlaşılmakla mahkememizin iş bu dosyası ile Antalya ......

            Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda aşağıda belirtilen hususlar dışında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, bankacılık işleminden kaynaklı tazminat, borcu aşan ipoteklerin fekki, yoksun kalınan kar kaybının tespiti ile tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davacının bilgisi dışında alıkonulan 2.549.577....

              DAVA : Tazminat ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/09/2022 KARAR TARİHİ : 26/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022 Mahkememize açılan Tazminat ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davalının İstanbul İli Çekmeköy İlçesinde konuşlu Milli Savunma Bakanlığı 23....

                GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Asıl dava, davanın tamamen ıslahı ile talep edilen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili ve yoksun kalınan kar kaybı, birleşen dava ise eserin eksik ve ayıplı ifası nedeniyle fazla ödenen iş bedelinin tahsili, işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle kar kaybı ve gecikme cezası isteğine ilişkindir. Asıl davada davacı, birleşen davada davalı yüklenici (taşeron), asıl davada davalı, birleşen davada davacı iş ortaklığı ise iş sahibidir. Mahkemece, tamamen ıslah edilen asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş; karara karşı asıl davada davalı, birleşen davada davacı iş ortaklığını oluşturan şirketlerden ......

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.12.2020 tarih ve 2019/321 E- 2020/786 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 23.06.2021 tarih ve 2021/630 E- 2021/1088 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı kur farkı alacağı,mahrum kalınan kar ve nakliye bedeline dayanarak toplam 12.500,00 TL’nin davalıdan tazmini talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın “Temyiz Edilemeyen Kararlar” başlığını taşıyan 362/1-a maddesiyle, Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve miktar veya değeri 40.000,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin olarak verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu miktar, karar tarihi olan 23/06/2021 tarihi itibariyle 78.630,00 TL’dir....

                    -TL (On Bin TürkLirası) maddi tazminatın, ayıplı ürünlerin satılamamasından kaynaklı olarak oluşan kar mahrumiyetinden fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00TL (On Bin TürkLirası) yoksun kalınan kar bedelinin, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin B. Maddesi hükmü gereğince ayıplı ürün tesliminden kaynaklı olarak sözleşmeden kaynaklanan 584.781,568.-TL (Beşyüzseksendörtbin yediyüzseksenbir Türk Lirası Beşyüzaltmışsekiz Kuruş) cezai tazminat bedelinin ilgili alacak haklarının doğduğu tarihten başlamak üzere ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu